Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Mahkemeler ve KHK bütçesi onaylandı

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 2022 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nı görüşmeye devam ediyor. Genel Kurulda bugün, Mahkemeler Bütçesi ile Kamu Hizmeti Komisyonu Başkanlığı Bütçesi onaylandı.

Bütçe görüşmeleri Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Bütçesi, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Bütçesi, Sağlık Bakanlığı Bütçesi, Dışişleri Bakanlığı Bütçesi, Maliye Bakanlığı Bütçesi, Gelirler Bütçesinin görüşülmesi ve tasarının madde madde görüşülmesinin tamamlanması ve bütününün oylanması ile tamamlanacak.

Bütçe görüşmeleri öncesinde ivedilikle görüşülen Cumhuriyet Meclisi seçimlerin yenilenmesine ilişkin karar önerisi tezkeresi de okundu. Tezkere oy çokluğu ile kabul edildi.

DENKTAŞ’TAN VEDA KONUŞMASI…

Mahkemeler Bütçesinde söz alan DP Milletvekili Serdar Denktaş, veda konuşması yaptı.

Meclis kürsüsünden “son konuşmasını” yapıp veda etmek için bu sözü aldığını ifade eden Denktaş, bu konuşmanın ayrıca gelecek dönem Meclis çatısına adım atacak kişilere de hoşgeldin mesajı olmasını temenni etti.

Denktaş, Meclis çatısı altında müthiş bir enerjiyle 29 yaşında çalışmaya başladığını ifade etti ve siyasi yaşamında yaşadıklarını anlattı.

Denktaş, vatandaşın minnetle değil, takılmadan, kimseye ihtiyaç duymadan işini yapmasını sağlayacak bir düzen oluşturmaya çalıştığını ancak esas mağdurların bakanlık kapısına gelenlerin değil, bakanlık kapısını bulamayanlar olduğuna karar verdiğini işaret etti.

32 yıl boyunca bakanlık kapısını bulamayanlara kendisinin gittiğini, kişisel değil bölgesel faaliyetlere çözümler üzerine gittiğini anlattı.

Bireysel kazanımların ülkeyi bugünkünden ileriye götüremeyeceğini ifade eden Denktaş, kişilere önem verilmesinin devletin, kamunun, vatandaşın geleceğinden çalmak anlamına geleceğini kaydetti.

Yerel iş gücüne önem verilmesinin ülkenin devletin geleceğine yatırım olduğunu, Türkiye’den gelecek kaynağın doğru değerlendirilmesi gerekliliğine değinen Denktaş, ülkenin daha iyiye gitmesi için üretilen fikirlere önem verilmesi gerektiğini vurguladı.

Basının kamuoyu için önemine işaret eden Denktaş, basının da Meclis ile yakından temas içinde olup doğruya doğru yanlışa yanlış demesinin ülke için önemli olduğunu söyledi.

Denktaş, siyasi hayatının en önemli dönemlerinden birinin “dokuzlar hareketi” olduğunu anlattı. Doğru bir hareket olduğuna inandığı hareketin ortaya çıkışı ve süreci anlatan Denktaş, bu konuyu tüm açıklığıyla kitabında anlatacağını kaydetti.

Demokrat Partinin de buradan doğduğunu ifade eden Denktaş, KKTC’nin, geleceğin en önemli teminatı olduğunu söyledi. Devletin iyi yönetilip yönetilmediği tartışmalarının olduğunu, bunda seçimde yapılan tercihlerin önem taşıdığını, takım gibi parti tutmak yerine vizyona oy verilmesi gerektiğini ifade eden Denktaş, daha iyi bir seçim sisteminin gerekliliğine değindi.

Kıbrıs’ta federasyon imkanı kalmadığını, o yüzden geçmiş, denenen ve çözüm bulunmayan süreçler ile bugün ortaya konan, devlet temelinde bir yol çizilmesinin, devlet gerçeğinden yola çıkılması gerektiğini belirten Denktaş, Türkiye ile ilişkilere de önem verilmesi gerektiğini, ilişkilerde oluşturulan yanlışları ilk önce kendilerinin görmeleri ve geleceği ilgilendiren konularda birlikte tek ses halinde hareket etmeleri gerektiğini söyledi.

Kıbrıs konusunda ortak bir yol haritası belirlenip, iç politika dengeleri düşünülmeden birliktelik sağlanması gerektiğini ifade eden Denktaş, nüfus ile ilgili endişelerini de dile getirdi.

Denktaş, artık “gelenin Türk gidenin Türk” olmadığını, üçüncü ülke vatandaşlarının çok olduğunu, bunu ırkçılık yapmak için söylemediğini, durumun bugünden vahim bir olay olduğunu, artık ülkenin bu yükü kaldıramayacak noktaya geldiğini söyledi.

Denktaş, eğitim, sağlık, altyapının da bu yükü kaldıramadığını ifade ederek, gerekli hassasiyetin gösterilmesinin önemine işaret etti.

Vatandaşlık verme işleminin mutlaka durdurulması gerektiğini vurgulayan Denktaş, tüm bunları söylerken eleştirileri duyduğunu ancak bazı şeyleri denediğini ama başaramadığını, fikir birlikteliği oluşturamadığını anlattı.
Siyaste girdiği dönem ve yaptığı çalışmalardan örnekler veren Denktaş, çok sesli döneme atılan adımların öncüsü olduğu dönemde de “ortaklık” suçlamaları aldığını ancak geri adım atmadığını kaydetti.

Denktaş, Kıbrıs görüşmelerinde “iki devletli çözüm” tezinin ortaya çıktığı 1996 döneminde Türkiye yetkilileri ile yapılan görüşmeleri anlattı, Güneyle sınır kapılarının açılması sürecine değindi. Kapıların açılmasıyla Kıbrıs’taki gerçeklerin daha net görüldüğünü ifade eden Denktaş, o dönem ekonominin Güneye kayması dışında bir problemin ortaya çıkmadığını, TMK oluşumunda Türkiye ile yapılan görüşmelerde Kıbrıs Türk halkının haklarının korunduğunu kaydetti.

Denktaş, bakanlık dönemlerinde Türkiye ile ters düştüğü ve kabul etmediği banka, tapu gibi konuları anlattı, diklenmeden dik durduğunu, birlikte çalışmaya, birlikte kararlar almaya önem verdiğini söyledi.

Kuzeyden Güneye yönelen ekonomiyi yaptıkları bazı çalışmalarla ters çevirdiklerini, KKTC bütçesinde iyileştirmeler yaptıklarını, görevde kalsa daha da iyiye gidip bütçenin artıya geçmiş olacağını ancak hükümetin “oğluna arazi verdiği” gerekçesiyle bazıları tarafından bozulduğunu ifade eden Denktaş, bundan duyduğu üzüntüyü dile getirdi, konunun yatırım olduğunu, Denktaş’ın oğlu olmadığını kaydetti.

Madalyalar konusundaki üzüntüsünü de dile getiren ve bu konuda siyaset yapıldığını ifade eden Denktaş, babasının anıt mezarı ile ilgili de konuştu, orasının siyaset yapılacak bir yer olmadığını ve bitirileceğini söyledi.

Siyasi yaşamı boyunca çok karalamaya maruz kaldığını, kendisi için “şerefsizce” karalama yapanlar için şimdi fırsat olduğunu, kendi kararıyla seçime girmeyeceğini ve dokunulmazlığının kalkacağını ifade eden Denktaş, mahkemeye her zaman gitmeye hazır olduğunu ve gideceğini kaydetti.
Denktaş, ekonomide yaşanan dalgalanmaya da işaret ederek, belki seçime kadar bir kur sabitlemesi yapılabileceğini daha sonra stabil bir para birimine geçilebileceğini ifade etti ve ülkede gelir gider dengesi oluşturulması, yasal düzenlemelerin gerekliliğine dikkat çekti.

Siyaset dışı bir çalışmaya her zaman hazır olduğunu ifade eden Denktaş, Meclis çatısı altında çalıştığı herkese teşekkür etti, “sakallı çocuk” olarak girdiği Meclis’ten “sakalları beyazlayan bir genç” olarak çıktığını kaydetti, ayrıca basına da teşekkür etti.

Meclis salonunda olan bazı milletvekilleri Serdar Denktaş’ı konuşmasının ardından tebrik etti.
Meclis Başkanı Önder Sennaroğlu da, Denktaş’a sağlıklı mutlu huzurlu bir ömür diledi.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de, Denktaş’a sağlıklı huzurlu ömürler diledi, topluma verdiği hizmetlere teşekkür etti, Denktaş ile ilgili anılarını anlattı. Dörtlü koalisyon döneminde de birlikte çalıştıklarını ifade eden Özyiğit, mahkemeler bütçesine de değindi.
Özyiğit, özellikle bağımsız mahkemelere “dil uzatılmasına” şiddetle karşı olduklarını ifade ederek, ilçe olan Lefke’de mahkemelerin yeniden açılması gerektiğine işaret etti, “geç gelen adalet adalet değildir” dedi, mahkemelerin güçlendirilmesini istedi.

Adalet Bakanlığı yaratılmasına da karşı olduğunu söyleyen Özyiğit, mahkemelerin övünç kaynağı olduğunu ve böyle devam etmesi gerektiğini vurguladı.

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı da, “dostum kardeşim ağabeyim” diye hitap ettiği Serdar Denktaş ile anılarını anlattı, acı tatlı 12 yıl birlikte çalıştıklarını, dağ gibi arkasında durduğunu ve Azerbaycan’a doğrudan uçuşlar başlattıklarını anlattı, hakkını helal etti, mutlu sağlıklı bir ömür diledi.
Arıklı, “ucube” olarak nitelediği seçim sisteminin değişmesi için yaptığı girişimleri anlattı, ancak karma oyun ısrarla kaldırılamadığını ve eski sistemle seçime gidileceğini söyledi. Oy birliği şartını kabul etmenin hata olduğunu ifade eden Arıklı, seçim sisteminin yeni dönemde değişmesini temenni etti.

UBP Milletvekili Oğuzhan Hasipoğlu da, Denktaş’a teşekkür etti, anılarını anlattı. Hasipoğlu, yargının önemine işaret ederek, yasama ve yürütmenin yargıya yardımcı olması gerektiğini, ancak sınıfta kaldıklarını söyledi. Hasipoğlu, seçim sisteminde bile uzlaşıya varamadıklarını, Anayasa’da yargı değişikliğine gidemediklerini anlattı, yargının sıkıntılarına işaret etti, seçim sonrası bu sorunların esasına değinmesini temenni etti.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner de, mahkemeler bütçesinin yeterli olmadığını, ayrıca Lefke mahkemesinin yeniden yapılması gerektiğini söyledi. Seçim sisteminde karma oyun kaldırılmasının doğru olacağını ifade eden Şahiner, CTP’nin de görüşünün bu yönde olduğunu kaydetti.

UBP Milletvekili Menteş Gündüz de, Lefke mahkemesinin eksiklik olduğunu ve Lefke yolu ile birlikte gündeme alındığını, yapılması gerektiğini söyledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam