Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Meclis’te İçişleri Bakanlığı Bütçesi görüşülüyor

Published

on

Cumhuriyet Meclisi 2022 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’na ilişkin görüşmelerine 546 Milyon 713 Bin TL’lik İçişleri Bakanlığı bütçesiyle devam ediyor.

Bütçe üzerine söz alan TDP Milletvekili Hüseyin Angolemli, nüfus bilinmeden planlama yapılamayacağını kaydetti. Angolemli, ilgili bakanın bu konuda komite çalışmaları sürecinde yaptığı açıklamayı detaylandırmasını istedi.
Alçak orman arazilerinin Bafra bölgesinde düzenlendiğini kaydeden Angolemli, buna benzer başka yerlerde çiftçilerin ekip biçtiğini ancak Tarım Sigorta Fonu’ndan ödeme alamadığını söyleyerek, konuyla ilgili sorununun çözülmesini istedi.
Turizm açısından doğanın korunmasının önemli olduğunu dile getiren Angolemli, gerekli özenin gösterilmesini istedi.
Angolemli, arsa parselasyonu yapılırken doğrudan anayola çıkılmaması ve servis yollarının zorunlu olması gerektiğini kaydetti.
Hüseyin Angolemli konuşmasında muhtarların önemine de değindi.

CTP Milletvekili Asım Akansoy da halk iradesinin yeniden şekilleneceği 23 Ocak’tan hemen sonra yapılması gereken ilk işin yeni bir yurttaşlık yasası olduğunu söyledi. Akansoy CTP olarak göreve gelmeleri halinde bunu en kısa zamanda yapacaklarını kaydetti.
Ülkeye bina yapmak için yurt dışından hizmet almaya gerek almadığını dile getiren Akansoy, böyle bir hizmet alındığı gibi, hizmet alınan kişiye de vatandaşlık verildiğine işaret etti.
Hizmet alımıyla ilgili durumun KTMMOB tarafından mahkemeye taşındığını da ifade eden Akansoy, ilgili kişinin neden vatandaş yapıldığını sordu ve bunun yasaya aykırı olduğunu kaydetti.
Akansoy, yapılan vatandaşlıklar hakkında da bilgi istedi ve Faiz Sucuoğlu hükümeti döneminde herhangi bir vatandaşlık verilip verilmediğini sordu.

CTP Milletvekili Doğuş Derya da bütçe üzerine söz alarak, normal şartlarda bütçe dönemlerinde bakanlıklarla ilgili rapor hazırlandığını ancak bu yıl İçişleri Bakanlığıyla ilgili kendilerine rapor iletilmediğini söyledi.
Çalışma Bakanlığı tarafından verilen rapora işaret eden Derya, yabancı iş gücü konusunda bir düzenlemeye ihtiyaç olduğunu belirtti.

Şu andaki düzenlemede yabancı işgücünün zamanla otomatik şekilde vatandaşlık hakkı elde ettiğini ve bunun istismar edildiğini söyleyen Derya, dünyadaki uygulamaların böyle olmadığına işaret ederek,bu durumun değişmesi gerektiğini anlattı.

Derya, yabancı işgücüne gerekiyorsa Türkçe kursu verilmesi, istismar ediliyorsa yardım alabileceği bir sistem kurulması, ailesiyle ilgili bir ihtiyacı varsa yardımcı olunması gibi görevleri yerine getirecek bir “göç ve sosyal entegrasyon bürosu” kurulması gerektiğini kaydetti.
Gece kulüplerinde çalışan kadınların pasaportuna el konulmasına göz yumulmaması gerektiğini söyleyen Derya, bunlarla ilgili yasal düzenlemeler yapılması gerektiğini vurguladı.
Objektif bir yurttaşlık politikasına ihtiyaç olduğunu söyleyen Derya, İçişleri Bakanı Kutlu Evren’e göreve geldiği günden itibaren kaç kişiye yurttaşlık verdiğini sordu.
İçişleri Bakanı Evren de oturduğu yerden sayının 5 bin civarında olduğunu belirtti.

TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit de konuşmasında, TL’nin değer kaybına işaret ederek, bütçenin eridiğini söyledi. Özyiğit, “Bu eriyen bütçeyle neyi yapacaksınız” diye sordu.

“Türkiye kendi içinde kendi sorunlarını çözmek için uğraşsın biz de kendi sorunlarımızı çözmek için uğraşalım” diyen Özyiğit, TL’nin değer kaybı sonucu yaşanan ekonomik sıkıntılarla ilgili herhangi bir önlem alınıp alınmadığını sordu.

Vatandaşlık sisteminin suiistimale açık olduğunu belirten Özyiğit, KKTC’de doğan ve 20 yaşına geldiği halde hala vatandaş olamayan çocuklar olduğunu, öte yandan “külliye mimarının” vatandaş yapıldığını söyledi.

Özyiğit vatandaşlık yasasının düzenlenmesi gerektiğini vurguladı.

Cemal Özyiğit, devletin bir an önce özellikle döviz borcu olan vatandaşlar için bir çözüm hazırlaması gerektiğini söyledi.

HP Milletvekili Ayşegül Baybars da kaymakamlıklar altında doğal afetler fonuna bir kaynak yaratılması gerektiğini belirtti. Baybars, Belediyeler Yasası ve belediyeler reformunun bir an önce hayata geçmesi gerektiğini dile getirdi. Baybars, çok iş yükü olan birimlerin daireye dönüştürülmesi gerektiğini anlattı.

Yurttaşlık Yasası ve Daimi İkamet İzinleri Yasası’nın yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade eden Baybars, seçimden sonra bu konuda konsensüs sağlanmasını diledi.

İçişleri Bakanlığı’nın önümüzdeki dönem yapması gereken önemli işler olduğunu belirten Baybars, pandeminin kişisel bilgilere erişimde bir dönüşüm ihtiyacı yarattığını söyledi.

Nüfus Kayıt Dairesi’nde online hizmetin önemine değinen Baybars, bu konuda gerekli adımların atılmasını istedi.

Kendi hükümetleri döneminde yapılan Mekansal Adres Kayıt Sistemi çalışmalarına değinen Baybars, gerekli tüzük çalışmalarının tamamlanması gerektiğini belirtti.

Sosyal konut projelerine ağırlık verilmesi gerektiğini dile getiren Baybars, insanların ve gençlerin ev sahibi yapılması gerektiğini söyledi.

Eksik altyapılara işaret ederek, kendilerinin altyapı için proje ürettiğini belirten Baybars, kendilerinin bıraktığı yerden çalışmalara devam edilmesinin önemine vurgu yaparak, katkı koyan çalışanlara teşekkür etti.

Cezaevi konusuna da değinin Baybars, bu konuda da bakandan bilgi istedi. Tapu ve Kadastro Dairesi’nde otomasyona geçilmesi çalışmaları hakkında da bilgi talep eden Baybars, hem ülkeye yatırım yapılması, hem de mali yönden aktarımın yapılacak olmasından dolayı tapudaki otomasyon sisteminin hızlandırılması gerektiğini kaydetti.

CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe de, Kıbrıs Türk halkının özellikle bugün yaşanan TL kaybı karşısında geleceğe umutsuzca baktığını belirtti. Özdenefe, halkın, gerçekten memleket gailesiyle çalışanları başa getireceğini söyledi.

Ev fiyatların dövizin yükselmesiyle ciddi artış yaşandığına dikkat çeken Özdenefe, artık ev almanın imkansız olduğunu belirtti. Özdenefe, şu andan itibaren ülkede bir seferberlik ilan edilmesi gerektiğini kaydetti.

Nüfus politikasına da değinen Özdenefe, ülkede artık bir nüfus politikasının şart olduğunu belirterek, artık okullarda ana dili Türkçe olmayan çocukların var olduğunu göz ardı etmemek gerektiğini söyledi.

Yurttaşlık yasası projesinin artık hayata geçirilmesi gerektiğini dile getiren Özdenefe, ülkeye gelen insanların böylece insani koşullarda çalışmasının sağlanması gerektiğini kaydetti.

İçişleri bakanlarının yurttaşlıkları açıklamamasını eleştiren Özdenefe, verilen yurttaşlıklar hakkında bilgi istedi.

Belediyeler Yasası’nın tamamen UBP’nin şovuna dönüştüğü eleştirisinde bulunan Özdenefe, yasanın görüşülmüş gibi yapıldığını ama bir arpa yolu yol kat edilmediğini savundu.

Taşınmaz Mal Komisyonu önündeki dosyaların yıllardır görüşülmediğini dile getiren Özdenefe, komisyonla ilgili bazı dokunuşların yapılabileceğini de söyledi.

Tapudaki otomasyonun önemine vurgu yapan Özdenefe, orman arazisi olarak geçirilen tapuların halen tapuda yenilenmediğini kaydetti.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, yurttaşlık konusunun önemine dikkat çekerek, bu bütçeyle iş yapmanın çok zor olacağını söyledi.

Tapu Dairesi’nde ciddi sorunlar olduğunu dile getiren Şahiner, ölçümlerde yapılan hatalar nedeniyle insanların birbirine girdiğini söyledi. Şahiner, burada bir çalışma yapılması gerektiğini kaydetti.

Kırsal kesim arazilerine de değinin Şahiner, arazilerin örgüt başkanlarının dağıttığı algısının ortadan kaldırılmasını sağlayacak uygulamaların şart olduğunu belirtti.

Belediyelerin çok ciddi maddi sıkıntılar yaşadığını söyleyen Şahiner, Belediyeler Yasası’nın önemine dikkat çekerek, belediyelerin borç batağından kurtulması gerektiğini kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Irak’ın orta ve güney kesimi tamamen elektriksiz kaldı

Published

on

By

Irak’ın orta ve güney kesiminde elektrikler tamamen kesildi. Başkent Bağdat başta olmak üzere ülkenin orta kesimindeki kentler ile güneydeki şehirlerde aniden elektrik kesintisi yaşandı.

Elektrik kesintilerine ilişkin Elektrik Bakanlığından ya da diğer ilgili kurumlardan henüz bir açıklama yapılmaması dikkati çekti.

Irak’ta ulusal elektrik hizmeti günlük ancak ortalama 5 ila 8 saat verilebiliyor.

Ülkede yıllardır çözüm bulunamayan elektrik kesintileri sorununa karşı çevre kirliliğine neden olan ücretli mahalle jeneratörleri devreye giriyor.

Devamını Oku

Dünya

Azerbaycan ile Ermenistan’ın parafladığı barış anlaşmasının metni açıklandı

Published

on

By

Azerbaycan ile Ermenistan’ın Beyaz Saray’da parafladığı “Barış ve Devletlerarası İlişkilerin Kurulmasına İlişkin Anlaşma”nın metni kamuoyuyla paylaşıldı.

Anlaşma metni, ABD Başkanı Donald Trump’ın ev sahipliğinde Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan’ın Washington’da gerçekleştirdiği üçlü zirvede 2 ülkenin dışişleri bakanları tarafından paraflanmıştı.

Azerbaycan ve Ermenistan dışişleri bakanlıklarınca eş zamanlı olarak paylaşılan ve 17 maddeden oluşan anlaşma metni şöyle:

Madde 1 – Taraflar, eski Sovyet Sosyalist Cumhuriyetleri Birliği’nin cumhuriyetleri arasındaki sınırların, ilgili bağımsız devletlerin uluslararası sınırları haline geldiği ve uluslararası toplum tarafından bu şekilde tanındığı teyit ederek birbirlerinin egemenliğini, toprak bütünlüğünü, uluslararası sınırlarının dokunulmazlığını ve siyasi bağımsızlığını tanıyor ve bunlara saygı gösteriyor.

Madde 2 – Taraflar, Madde 1’e tam uyarak, birbirlerine karşı hiçbir toprak iddialarının olmadığını teyit ediyor ve gelecekte de böyle bir iddiada bulunmayacaklarını onaylıyor. Taraflar, diğer tarafın toprak bütünlüğünü veya siyasi birliğini tamamen veya kısmen bölmeyi ya da zayıflatmayı amaçlayan herhangi bir eylemi planlamak, hazırlamak, teşvik etmek ve desteklemek dahil hiçbir eylemde bulunmayacaktır.

Madde 3 – Taraflar, karşılıklı ilişkilerinde, diğer tarafın toprak bütünlüğüne veya siyasi bağımsızlığına karşı güç kullanmaktan veya güç kullanma tehdidinde bulunmaktan ya da Birleşmiş Milletler Şartı’na aykırı herhangi bir şekilde hareket etmekten kaçınacaktır. Taraflar, kendi topraklarının üçüncü bir tarafça diğer tarafa karşı BM Şartı’na aykırı biçimde güç kullanımı amacıyla kullanılmasına izin vermeyecektir.

Madde 4 – Taraflar, birbirlerinin iç işlerine karışmaktan kaçınacaktır.

Madde 5 – Taraflar, bu anlaşmanın her iki tarafça onaylanmış şekillerini teati etmesinden sonra _____ gün içinde, 1961 ve 1963 tarihli Viyana Diplomatik ve Konsolosluk İlişkileri Sözleşmeleri hükümlerine uygun olarak aralarında diplomatik ilişkiler tesis edecektir.

Madde 6 – Taraflar, bu anlaşmanın 1. maddesi kapsamındaki yükümlülüklerini tam olarak yerine getirerek, devlet sınırının belirlenmesi ve işaretlenmesine ilişkin anlaşmanın sonuçlanması için ilgili komisyonlar aracılığıyla iyi niyetle müzakereler yürütecek.

Madde 7 – Taraflar, ortak sınırları boyunca üçüncü bir tarafın kuvvetlerini konuşlandırmayacaktır. Taraflar, ortak sınırlarının belirlenmesi ve ardından işaretlenmesi süreci tamamlanana kadar, sınır bölgelerinde güvenlik ve istikrarı sağlamak amacıyla, askeri alan da dahil olmak üzere, karşılıklı olarak üzerinde anlaşılmış güvenlik ve güven artırıcı tedbirleri uygulayacaktır.

Madde 8 – Hoşgörüsüzlük, ırkçı nefret ve ayrımcılık, ayrılıkçılık, şiddet içeren aşırılık ve terörizmin tüm biçimlerini kınayan taraflar, kendi yetki alanlarında bu gibi durumlarla mücadele edecek ve ilgili uluslararası yükümlülüklerine uyacaktır.

Madde 9 – Taraflar, her iki tarafın da dahil olduğu silahlı çatışmalardan kaynaklanan kayıp kişiler ve zorla kaybetme vakalarını çözmek için, doğrudan veya uygun olduğu durumlarda ilgili uluslararası kuruluşlarla işbirliği yaparak, söz konusu kişiler hakkında mevcut tüm bilgilerin paylaşımı da dahil olmak üzere önlemler alacaklardır.

Bu bağlamda, taraflar, ilgili kişilerin akıbetinin açıklığa kavuşturulmasının, uygun olduğu durumlarda kalıntılarının aranması ve iade edilmesinin ve gerekli soruşturma tedbirleri yoluyla onlar için adaletin sağlanmasının, uzlaştırma ve güven oluşturma aracı olarak önemini kabul etmektedirler. Bu konudaki ilgili yöntemler, ayrı bir anlaşmada ayrıntılı olarak görüşülecek ve kararlaştırılacaktır.

Madde 10 – Taraflar, ekonomi, transit ve ulaştırma, çevre, insani ve kültürel alanlar da dahil olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği kurmak amacıyla karşılıklı çıkarlara ilişkin ilgili konularda ayrı anlaşmalar akdedebilirler.

Madde 11 – Bu anlaşma, tarafların uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletlerin diğer üye devletleriyle akdettikleri antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel getirmeyecektir. Her bir taraf, kendisi ile herhangi bir üçüncü taraf arasında yürürlükte olan uluslararası anlaşmaların, bu anlaşma kapsamındaki yükümlülüklerine halel getirmemesini sağlayacaktır.

Madde 12 – Taraflar, ikili ilişkilerinde uluslararası hukuka ve bu anlaşmaya göre hareket edeceklerdir. Taraflardan hiçbiri, bu anlaşmayı uygulamamak için kendi iç hukukunun hükümlerini gerekçe olarak kullanmayacaktır. Taraflar, bu anlaşmanın yürürlüğe girmesinden önce, Viyana Antlaşmalar Hukuku Sözleşmesi (1969) uyarınca, bu anlaşmanın amacına ve hedefine aykırı herhangi bir eylemde bulunmaktan kaçınacaklardır.

Madde 13 – Taraflar, bu anlaşmanın tam olarak uygulanmasını garanti eder ve bu anlaşmanın uygulanmasını izlemek üzere ikili komisyon kuracaklardır. Bu komisyon, taraflar arasında kararlaştırılacak usullere göre faaliyet gösterecektir.

Madde 14 – Taraflar, uluslararası hukuk ve karşılıklı ilişkilerinde kendilerini bağlayan antlaşmalar kapsamındaki hak ve yükümlülüklerine halel gelmeksizin, bu anlaşmanın yorumlanması veya uygulanmasıyla ilgili her türlü uyuşmazlığı, 13. maddede belirtilen komisyon aracılığıyla da dahil olmak üzere doğrudan istişareler yoluyla çözmeye çalışacaklardır. Bu istişareler altı ay içinde karşılıklı olarak kabul edilebilir bir sonuç vermezse, taraflar uyuşmazlığın barışçıl yollarla çözülmesi için diğer yollara başvuracaklardır.

Madde 15 – Taraflar, 14. maddeye halel gelmeksizin, bu anlaşmanın imzalanmasından önce aralarında herhangi bir hukuki temele dayalı olarak var olan tüm devletlerarası iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri, yargılamaları ve uyuşmazlıkları, bu anlaşmanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir ay içinde geri çekecek, sonlandıracak veya başka bir şekilde çözüme kavuşturacak ve birbirlerine karşı bu tür iddiaları, şikayetleri, itirazları, talepleri ve yargılamaları başlatmayacaktır ve taraflardan herhangi birine karşı herhangi bir üçüncü tarafça başlatılan bu tür iddialara, şikayetlere, itirazlara, taleplere ve yargılamalara hiçbir şekilde dahil olmayacaklar. Taraflar, bu anlaşmaya aykırı olarak birbirlerine karşı diplomatik, enformasyon ve diğer alanlarda düşmanca adımlar atmayacak, bunları teşvik etmeyecek veya başka bir şekilde bu tür eylemlerde bulunmayacak ve bu amaçla düzenli olarak birbirleriyle istişare edeceklerdir.

Madde 16 – Bu anlaşma, tarafların ulusal mevzuatlarına uygun olarak iç prosedürlerin tamamlandığını bildiren belgelerin teati edilmesinden sonra yürürlüğe girecektir. Bu anlaşma, Birleşmiş Milletler Şartı’nın 102. Maddesi uyarınca tescil edilecektir.

Madde 17 – Bu anlaşma, Azerbaycanca, Ermenice ve İngilizce dillerinde düzenlenmiştir ve tüm metinler aynı derecede geçerlidir. Herhangi bir geçerli metin arasında hükmün anlamında farklılık olması durumunda, İngilizce metin esas alınacaktır.

Anlaşmanın paraflanması, yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor
2. Karabağ Savaşı’nın ardından, Cumhurbaşkanı Aliyev’in önerisiyle Azerbaycan ve Ermenistan barış müzakerelerine başlamıştı. Taraflar, Mart 2025’te anlaşma metni üzerinde mutabakata varmıştı. Beyaz Saray’da 8 Ağustos’ta düzenlenen üçlü zirvede ise metin paraflandı.

Ancak paraflama, anlaşmanın yürürlüğe girdiği anlamına gelmiyor. Anlaşma, Azerbaycan’a karşı toprak iddialarını içeren Ermenistan Anayasası değiştirildikten sonra imzalanarak resmiyet kazanacak.

Devamını Oku

Dünya

Rusya’da WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı

Published

on

By

Rusya’da yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamaması nedeniyle WhatsApp ve Telegram üzerinden aramalar engellenmeye başladı.

Downdetector verilerine göre, Rusya’da vatandaşlar, sabah saatlerinden itibaren WhatsApp ve Telegram üzerinden yapılan aramalarda sorun yaşadıkları bildiriminde bulundu.

Rus basınında çıkan haberlerde, ülkedeki mobil operatörlerin Rus hükümetine mektup yazarak, yaptırımlardan ötürü gerekli altyapı yenilemelerinin yapılamadığının iletildiği yer almıştı.

Buna karşın, internet trafiğinin ise arttığına işaret eden operatörlerin, trafiğin azaltılması için WhatsApp ve Telegram üzerinden aramaların engellenmesini talep ettiği belirtilmişti.

Konuya ilişkin resmi açıklama yapılmazken, bazı Rus yetkililer engellemenin telefon üzerinden dolandırıcılıkla mücadele için gerektiğini savunuyor.

Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’dan bazı milletvekilleri, 18 Temmuz’da yaptıkları açıklamada, mesajlaşma uygulaması WhatsApp’ın ulusal güvenliği tehdit ettiği gerekçesiyle yasaklanması çağrısında bulunmuştu.

Devamını Oku

Trending

Reklam