Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu, 1 Milyar 462 Milyon 837 Bin TL olarak öngörülen Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Bütçesini görüşmeye başladı.
Bütçe üzerine ilk sözü alan CTP Milletvekili Fazilet Özdenefe, pandeminin en çok yaraladığı sektörlerden birinin eğitim olduğunu belirterek, bu dönemden önce de eğitimde sıkıntılar olduğunu söyledi.
Özel okullarla devlet okulları arasında uçurum olduğundan bahseden Özdenefe, son dönemlerde bu farkın daha da açıldığını savundu.
“Zannedilmesin ki krizde artık dibe vurduk” diyen Özdenefe, bu yönetim anlayışı ile daha da dibe sürüklenileceğini öne sürdü.
Özdenefe, Eğitim Bakanlığı bütçesinin geçen yıla göre arttığını ancak eğitim hizmetleri kaleminin düştüğünü belirterek, “Eğitim hizmetleri düştüyse artan nedir?” diye sordu.
Personel giderlerinde de “anomaliler” olduğunu kaydeden Özdenefe, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu’ndan bu anomalilerin izahatını istedi.
“Eğitim bütçe ile sınırlı değil” diyen Özdenefe, Bakanlığın eğitimin kalitesinin artırılmasına yönelik tek bir projesi ve eğitime dair herhangi bir öngörüsünün olmadığını savundu.
Eğitimdeki fırsat eşitsizliğine değinen Özdenefe, Bakanlığın bu durumun düzelmesi için herhangi bir planı veya çabası olup olmadığını sordu.
Öğretmen ve yönetici atamalarının hala tamamlanamamasını da eleştiren Özdenefe, bir yıl okulların kapalı olduğunu ve bu dönemde bile atamaların yapılamadığını söyledi.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Bütçesi üzerine söz alan TDP Genel Başkanı Cemal Özyiğit, bugün Öğretmenler Günü olduğunu hatırlatarak, laiklikten ödün vermeyen tüm öğretmenlerin gününü kutladı.
Kovid-19 döneminde eğitime büyük oranda online devam edildiğini hatırlatan Özyiğit, online eğitimden yararlanamayan çocuklar olduğunu söyleyerek, “Bu çocuklar üst sınıflara nasıl geçti? Bu çocukların eğitim kayıpları nasıl giderildi?” diye sordu.
Kovid-19 pozitif olan veya temaslı olan ve bu nedenle okula gidemeyen çocukların ders kayıplarının giderilmesi için ne yapıldığını da soran Özyiğit, “Özel okullar bu ihtiyaçları karşılıyor ama Devlet okullarında işimiz rastgele” dedi.
Okullarda anadili Türkçe olmayan çocuklar olduğunu söyleyen Özyiğit, bu çocukların önce Türkçe’yi öğrenmesi gerektiğini kaydetti.
İki öğretmen sendikasının Tabibler Birliği ile birlikte hazırladığı kılavuzun okullarda uygulanması ve denetimlerin yapılması gerektiğini vurgulayan Özyiğit, bunlar yapılsaydı okullarda bu kadar vaka çıkmayacağını savundu.
Özyiğit, İrsen Küçük Ortaokulu’nda KTOEÖS’ün eğitime ara verdiğini söylemesi üzerine Amcaoğlu yerinden “Edemez, öyle bir yetkisi yoktur” dedi.
Erken Genel Seçim nedeniyle okulların bir gün tatil edileceğini de belirten Özyiğit, 6 Şubat’ta olsaydı seçim şeker suya mı düşerdi?” diye sordu.
Yükseköğrenimde yüzyüze eğitimin başladığını ancak gençler arasında kovid-19’un hızla yayıldığını söyleyerek, gençlerin gittiği yerlerin mutlaka denetlenmesi gerektiğini vurguladı.
CTP Milletvekili Asım Akansoy, pandemi sürecinin eğitimde sürekliliğin sağlanabilmesi adına teknolojik altyapıların önemini gösterdiğini ifade etti.
Bu konuya öncelik vermenin önemine değinen Akansoy, teknolojik zeminin oluşturularak ucuz bir şekilde halka ulaştırılması gerektiğini anlattı.
Pandeminin kamu eğitim sisteminin önemini de ortaya koyduğunu kaydeden Akansoy, devletin eğitim, sağlık ve diğer alanlarda standartının artması gerektiğini belirtti.
Yükseköğrenimin planlanması konusuna da değinen Akansoy, yükseköğrenim müsteşarlığı veya bakanlığı kurulabileceğini söyledi.
Kaliteli üniversiteler imajının bu ülkede zedelendiğini belirten Akansoy, para karşılığında adaya öğrenci taşındığını, bunların ciddi bir kısmının daha ilk yıldan öğrenci statüsünden çıktığını ve bunun bir nevi insan kaçakçılığına döndüğünü söyledi.
Akansoy, Eğitim Bakanlığı’nın hayat boyu eğitim kapsamında hedeflerini yükseltmesi gerektiğini belirterek sözlerine son verdi.