Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Bütçesi oy çokluğu ile onaylandı

Published

on

2022 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı’nın görüşüldüğü Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda 1 Milyar 462 Milyon 837 Bin TL tutarındaki Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Bütçesi oy çokluğu ile onaylandı.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Bütçesi üzerine söz alan CTP Milletvekili Biray Hamzaoğulları, Dipkarpaz’da birçok çocuğun özel eğitime ihtiyaç duyduğunu söyleyerek, Yeşilköy İlkokulu’nun özel eğitim okuluna çevirilmesi gerektiğini kaydetti.

Anadili Türkçe olmayan çocukların sorunlarına da değinen Hamzaoğulları, 120 tane çocuğun Türkçe okuma yazma bilmediğini söyledi.

Hamzaoğulları’nın ardından söz alan HP Milletvekili Jale Refik Rogers, ülkeye 113 farklı ülkeden insan geldiğini belirterek, kimin öğrenci kimin işçi ve kimin kayıt dışı olduğunun ayırt edilmesi gerektiğinin altını çizdi.

Ülkedeki şiddet ve istismar olaylarına da değinen Rogers, sorunu olan öğrencilerin tespiti ve takibi için rehber öğretmenlerin önemine vurgu yaparak, ilkokullarda rehber öğretmen olmamasını eleştirdi.

Kış aylarına girerken kovid-19 vaka sayılarının arttığına işaret eden Rogers, Milli Eğitim Bakanlığı’nın okullarda aşı yapılması için çağrı yapmasını kutlayarak, öğrencilere neden aşı olmaları gerektiğinin de anlatılması gerektiğini söyledi.

12-18 yaş aralığında dünyada onaylanan aşının Biontech olduğu bilgisini aktaran Rogers, gençleri aşı olmaya çağırarak sözlerine son verdi.

CTP Milletvekili Sıla Usar İncirli, eğitimin kalitesinin artırılması için icraatların çok yetersiz olduğunu savundu.

Genel olarak Eğitimin bütçesinin artırıldığının görüldüğünü, bazı kalemler düşürülürken bazı kalemlerin artırıldığını kaydeden İncirli, bu konuda izahat istedi.
Sözleşmeli ve geçici personel kalemlerinde artış görüldüğünü söyleyen İncirli, “İki dudak arasında bir istihdam şeklini mi hedefliyorlar?” diye sordu.

Yükseköğrenimin ülke ekonomisine büyük katkı yaptığını ancak büyük sıkıntıları da olduğunu ifade eden İncirli, yükseköğrenimin kalitesini korumanın, öğrenci akışının sürmesinin önemine vurgu yaparak, bunun bir devlet politikası olması gerektiğini vurguladı.

Üniversitelerin araştırmalarını, yayınlarını destekleyecek kalemler olup olmadığını soran İncirli, üniversitelerin araştırma ve yayınlar yapmalarının uluslararası arenada kendilerini gösterebilmeleri için çok önemli olduğunu ve niceliğin yanında niteliğin de artırılması gerektiğini belirtti.

“Ülkeye gelen öğrencilere konforlu bir yaşam sunabiliyor muyuz?” diye soran İncirli, öğrenci dostu şehirler yaratma ve ülkede İngilizce dilinin yaygınlaşması için çaba sarfedilmesi gerektiğini ifade etti.

“Bir zamanlar Kıbrıs üniversite adasıydı dememek için yapmamız gereken şeyler var” diyen İncirli, yükseköğrenimi gelir getirici bir sektör olarak görmekten vazgeçilmesi gerektiğini vurguladı.

Eğitimin yüzyüze sürdürülebilmesi için toplumun en az yüzde 70’inin aşılarının tamamlanması gerektiğini söyleyen İncirli, şu anda aşısızların, aşılarını tamamlamayanların ve aşı süreleri geçenlerin pandemisinin yaşandığını belirtti.

Öğrencilerin aşılanma oranlarının çok düşük olduğunu belirten İncirli, Eğitim Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda beraber çalışması gerektiğini kaydederek, hükümetin aşılamada sınıfta kaldığını savundu.

CTP Milletvekili Erkut Şahali konuşmasında, eğitimin bir planlamanın ürünü olması gerektiğini vurguladı. Eğitimde fırsat eşitsizlikleri yaşandığını savunan Şahali, salgınla beraber fırsat eşitsizliklerinin daha da derinleştirdiğini ifade etti.

Dövizdeki yükselişe değinen Şahali, özel okullarda eğitim gören çocukların ailelerinin yaşadığı gelir kaybı sonucunda kamu okullarına yönelebileceğini söyleyerek, özel okullardan zorunlu kaçış nedeniyle kamu okullarında yaşanabilecek yığılmalara yönelik bir hazırlık olup olmadığını sordu.

Özel okullarda dövize endekslenmiş harçların Türk Lirası’na dönmesi veya kur sabitlenmesine gidilmesi gerektiğini söyleyen Şahali, Eğitim Bakanlığı’nı bu konuda girişim yapmaya çağırdı.
Tam gün eğitimin ülke için bir zorunluluk olduğunu söyleyen Şahali, bunun ertelenemez bir ihtiyaç olduğunu kaydetti.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, yükseköğrenimin önemine değinerek, sektörün geleceği için yapılması gerekenler olduğunu vurguladı.
Nazım Çavuşoğlu’nun Eğitim Bakanlığı döneminde yapılan bir çalıştaydan bahseden Şahiner, yükseköğretimin kalitesinin artırılması ve geleceği için çok değerli olduğunu belirttiği çalıştayın ana başlıklarını aktardı.

Eleştiri ve sorulara yanıt vermek üzere söz alan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Olgun Amcaoğlu, eğitimin tartışılmasının çok doğru bulduğunu belirterek, Bakanlığı dönemindeki eğitime yönelik altyapı yatırımlarından bahsetti.

Pandemi döneminde yaklaşık 50 milyonluk bir rakamın altyapı çalışmaları için harcandığını anlatan Amcaoğlu, bunları sağlıklı ve kaliteli eğitim için gerekli şartları hazırlamak amacıyla yaptıklarını belirtti.

İnternet erişimi olmadığı tespit edilen çocuklara internet erişimi sağlandığını da kaydeden Amcaoğlu, 4 bin 500 ihtiyaçlı çocuğa ise tablet dağıtıldığını söyledi.
Akademik takvimin ve ders programlarının belirlenmesi adına tüm paydaşlarla saatlerce görüştüklerini de aktaran Amcaoğlu, aşılanma oranları ile ilgili de bilgi verdi.

Aşılanma oranının orta eğitimde yüzde 56 ve mesleki liselerde ise yüzde 72 olduğunu belirten Amcaoğlu, bu konudaki çalışmalarının sürdüğünü anlattı.

Yükseköğretimde yeni öğrenci kaydının 26 bin 700 seviyesinde olduğunu belirten Amcaoğlu, bu rakamın da beklenenden fazla olduğunu belirtti.

Konuşmaların ardından Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Bütçesi oylanarak, oy çokluğu ile onaylandı.

Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı Bütçesi’nin ardından ise Genel Kurul çalışmalarına ara verilmesine ilişkin karar oy birliği ile kabul edildi. Buna göre, Genel Kurul çalışmalarına iki hafta ara verecek, bir sonraki oturum ise 9 Aralık’ta yapılacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İran ile Avrupa, İstanbul’daki müzakere sonrası görüşmelerin sürdürülmesi konusunda anlaştı

Published

on

By

İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da yapılan görüşme sona ererken tarafların meselenin çözümü için yeniden bir araya gelinmesi konusunda mutabakata vardığı bildirildi.

İran ile E3 olarak adlandırılan nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları arasında İstanbul’daki nükleer görüşmede İran’ı temsil eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, görüşmenin sonucuna ilişkin X hesabından açıklama yaptı.

İstanbul’da Avrupalı temsilcilerle ciddi, açık ve detaylı görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Garibabadi, “Yaptırımların kaldırılması ve nükleer meseleyle ilgili son gelişmeler ele alındı ve incelendi.” ifadelerini kullandı.

Garibabadi, bazı Avrupa ülkelerinin İsrail’in İran’a saldırılarında Tel Aviv’i destekleyen tutumlarını da görüşmede gündeme getirdiklerini ve bu tutumu eleştirdiklerini belirtti.

Garibabadi, şunları kaydetti:

“Sözde snapback mekanizması dahil olmak üzere ilkesel duruşlarımızı açıkladık. Her iki taraf da toplantıya belirli fikirlerle geldi ve bu fikirlerin çeşitli yönleri incelendi. Bu konudaki istişarelerin devam etmesi konusunda mutabakata varıldı.”

İran nükleer dosyasına dair belirsizliklerin ve gerilimlerin giderek tırmandığı bir dönemde İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da nükleer konuda görüşme yapılmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Taraflar, daha sonra İstanbul’da 25 Temmuz’da nükleer konuyu görüşmek üzere bir araya geleceklerini bildirmişti.

Devamını Oku

Dünya

Limasol yangını… Logginos: “Bugün durum çok daha iyi”

Published

on

By

Limasol bölgesine bağlı köylerde çıkan yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığı, sınırlandırıldığı belirtildi.

“Sigmalive” haber sitesine göre İtfaiye Birimi İtfaiye Şefi Nikos Logginos yaptığı açıklamada dün akşam yangına ilişkin bazı canlanmaların yaşandığını ancak bugün, durumun çok daha iyi olduğunu ifade etti.

Yangının, bugün tamamen kontrol altına alınması konusunda iyimser olup olmadığı şeklindeki soru üzerine Logginos, yangının sınırlandırıldığını, alanın ne olduğunu bildiklerini bununla birlikte teyakkuzda olmaları ayrıca ileriki günlerde de dinamiklerin bölgede olması gerektiğine dikkati çekti.

Yunanistan’dan gelen 26 “orman komandosu” ile ilgili soru üzerine Logginos, Yunanistan’dan gelen ekibin, yangınların canlanması olaylarına yardımcı olacaklarını, bu kişilerin özel eğitimli olduğunu söyledi.

-Yanan alan

“Sigmalive” bir başka haberinde ise ilgili bir merkezin uydu verilerini baz alarak yaptığı ilk analize göre, Limasol yangının geride yaklaşık 125 kilometre karelik yanmış alan bıraktığını belirtti.

-Köyler elektriksiz

“Sigmalive” haber sitesi aynı haberi içerisinde Rum Elektrik Kurumu’nun (AİK) dağlık yangın bölgelerindeki 7 köye elektrik sağlama çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

AİK Basın Sözcüsü Dimitris Nathanail, yangında zarar gören 58 elektrik direğinin tamir edildiğini bununla birlikte tam olarak hasarın tespiti için de sayımın devam ettiğini ifade etti.

Devamını Oku

Dünya

İran ile Avrupa ülkeleri, nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için yeniden İstanbul’da bir araya geldi

Published

on

By

İran ile İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için heyetler, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda ikinci kez bir araya geldi.

Heyetleri taşıyan araçlar, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na giriş yaptı.

Görüşmeler, basına kapalı gerçekleştiriliyor.

Dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki görüşmelere İran’ı temsilen dışişleri bakan yardımcıları Mecid Tahtrevançi ile Kazım Garibabadi katılıyor.

İran, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarının talebi üzerine yeni tur görüşmelerini gerçekleştirmeyi kabul etmişti.

İran ile anlaşmanın Avrupa’daki tarafları olarak bilinen İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan E3 grubu, 16 Mayıs’ta İstanbul’da dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde bir araya gelmişti. Taraflar, ABD ile İran arasında süren dolaylı müzakerelere paralel olarak temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kalmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam