Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Millî Mücadele Müzesi ve Türk Dünyası Meydanı’nın temel atma töreni yapıldı

Published

on

Güzelyurt’ta Millî Mücadele Müzesi ve Türk Dünyası Meydanı’nın temel atma töreni Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ve Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’nin katılımıyla gerçekleşti.

Millî Mücadele Müzesi ve Türk Dünyası Meydanı Güzelyurt Belediyesi tarafından Türkiye Büyükelçiliği Kalkınma ve Ekonomik İşbirliği Ofisi’nin (KEİ) katkılarıyla inşa ediliyor.

İki katlı müze bin 267 metrekare olarak projelendirilirken, meydan 10 bin metrekare olacak ve sosyal faaliyetler için kullanılabilecek.

Temel atma törenine Türkiye’den Çukurova Belediyeler Birliği Başkanı Kadir Kara, bazı belediye başkanları da katıldı.

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, Güzelyurt’un Türk toprağı olduğunu, Güzelyurt halkının bir kez daha göç yaşamayacağını ve KKTC’nin bir parçası kalacağını yinelemek istediğini belirtti

Federasyon temelinde yapılan müzakerelerde KKTC’nin zeminini zafiyete uğratmak için çeşitli oyunlar oynandığını kaydeden Tatar, ancak kendilerinin Güzelyurt’u hiçbir zaman göz ardı etmediklerini ve Güzelyurt’ta yatırımların devamı için önderlik yaptıklarını kaydetti.

Türkiye’den gelen su sayesinde Güzelyurt ovasına fidan ekilmeye başlanmasının geleceğe umutla bakılması gerektiğinin bir işareti olduğunu ifade eden Tatar, “Güzelyurt’a yatırım yapanlar KKTC’ye inandıkları için yapar” dedi.

Ulusal davada geri adım attırmak umudu ile Güney Kıbrıs’ta bazı haber kanallarının gereksiz bir biçimde haberler yaydığını belirten Tatar, “Seçilmemden sonra yeni siyaset yeni anlayış öyle bir kökleşmiştir ki bunu geriye götürmeye kimsenin gücü yetmeyecektir” dedi.

Kıbrıs davasının Türkiye ile müşterek bir dava olduğunu kaydeden Tatar, “Yan yana yasayan iki egemen devletin iş birliği temelinde bir anlaşmanın olabileceğini var gücümüzle haykırıyoruz” dedi.

Kıbrıs Türk halkının en az Kıbrıs Rum halkı kadar egemen olduğunu, KKTC’nin ilelebet yaşayacağını ifade eden Tatar, ekonomik sıkıntıların geçici olduğunu esas olanın devlete sahip çıkmak olduğunu kaydetti. Yatırımcı ve Kıbrıs Türk halkına bu inancı aşılamak gerektiğini belirten Tatar, KKTC’nin Doğu Akdeniz’de Türkiye ile işbirliğinde fevkalade önemli bir Türk devleti olduğunu söyledi.

Tatar, Türkiye ile Kıbrıs Türkünün arasındaki bağları kimsenin kopartmaya gücü yetmediğini vurguladı.

İnsanlık dışı muameleye karşı direniş gösteren ve devlet kuran Kıbrıs Türk halkının geçmişini müzelerde yaşatabilmenin vatan borcu olduğunu kaydeden Tatar, bu anlamlı çalışmayı çok önemsediğini ifade etti.

 

TC Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri de konuşmasında KEİ ile belediyelere finans ve ekipman desteği verdiklerini, 2021 itibarıyla bu desteğe halkın vakit geçirebileceği yerlere yönelik üstyapıları da dahil ettiklerini anlattı.

Güzelyurt bölgesine bu tarihlerden itibaren yaptıkları desteğin 70 milyon TL’yi geçtiğini anlatan Başçeri, Müze ile Güzelyurt’un yeni bir çekim merkezi kazanmış olacağını ifade etti.

Kıbrıs Türkünün güvenlik, bekası ve refahının Türkiye’nin Kırmızı çizgisi olduğunu kaydeden Başçeri, Güney Kıbrıs’ta ortaya atılan bazı iddialarla Türkiye’nin bu kırmızı çizgiden İsviçre’nin Crans Montana kasabasında Kıbrıs konusunda yapılan zirvede geri adım attığı algısı yaratılmak istendiğini ifade etti.

“Bu iddialar gerçeklerle bağdaşmıyor” diyen Başçeri, Crans Montana’da masanın Rum Yunan ikilisi tarafından devrildiğini belirtti. İsviçre’de neler yaşandığının artık öneminin kalmadığını çünkü artık federasyon temelinde görüşmelerin yapılmayacağını, iki devletin iş birliği içerisinde yan yana yaşayabileceği bir çözümün görüşülmesi gerektiğini ifade etti.

 

Güzelyurt Belediye Başkanı Mahmut Özçınar ise, gelişen, değişen, altyapı sorunlarını çözen bir şehir yaratmak düşüncesiyle çalışmalarını yürüttüklerini kaydetti.
Özçınar, yeni projeleri Milli Mücadele projesi ve Türk Dünyası Meydanı ile Kıbrıs Türkünün tarihi gerçeklerini gelecek nesillere ve Güzelyurtu ziyaret edecek turistlere anlatma imkanı yaratmış olacaklarını kaydetti.

Müzede Kıbrıs Türk tarihinin 1983’e kadar olan geçmişinin anlatılacağını ifade eden Özçınar, KEİ’ye katkılarından dolayı teşekkür etti.

Milli Mücadele Müzesi ve Türk Dünyası Meydanı Güzelyurt Belediyesi Açık Pazar ve Kent Park Projesi kapsamında bulunan alan içerisinde inşa edilecek.TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İran ile Avrupa, İstanbul’daki müzakere sonrası görüşmelerin sürdürülmesi konusunda anlaştı

Published

on

By

İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da yapılan görüşme sona ererken tarafların meselenin çözümü için yeniden bir araya gelinmesi konusunda mutabakata vardığı bildirildi.

İran ile E3 olarak adlandırılan nükleer anlaşmanın Avrupalı tarafları arasında İstanbul’daki nükleer görüşmede İran’ı temsil eden Dışişleri Bakan Yardımcısı Kazım Garibabadi, görüşmenin sonucuna ilişkin X hesabından açıklama yaptı.

İstanbul’da Avrupalı temsilcilerle ciddi, açık ve detaylı görüşme gerçekleştirdiklerini aktaran Garibabadi, “Yaptırımların kaldırılması ve nükleer meseleyle ilgili son gelişmeler ele alındı ve incelendi.” ifadelerini kullandı.

Garibabadi, bazı Avrupa ülkelerinin İsrail’in İran’a saldırılarında Tel Aviv’i destekleyen tutumlarını da görüşmede gündeme getirdiklerini ve bu tutumu eleştirdiklerini belirtti.

Garibabadi, şunları kaydetti:

“Sözde snapback mekanizması dahil olmak üzere ilkesel duruşlarımızı açıkladık. Her iki taraf da toplantıya belirli fikirlerle geldi ve bu fikirlerin çeşitli yönleri incelendi. Bu konudaki istişarelerin devam etmesi konusunda mutabakata varıldı.”

İran nükleer dosyasına dair belirsizliklerin ve gerilimlerin giderek tırmandığı bir dönemde İran ile 2015’teki nükleer anlaşmanın tarafları İngiltere, Fransa ve Almanya arasında İstanbul’da nükleer konuda görüşme yapılmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Taraflar, daha sonra İstanbul’da 25 Temmuz’da nükleer konuyu görüşmek üzere bir araya geleceklerini bildirmişti.

Devamını Oku

Dünya

Limasol yangını… Logginos: “Bugün durum çok daha iyi”

Published

on

By

Limasol bölgesine bağlı köylerde çıkan yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığı, sınırlandırıldığı belirtildi.

“Sigmalive” haber sitesine göre İtfaiye Birimi İtfaiye Şefi Nikos Logginos yaptığı açıklamada dün akşam yangına ilişkin bazı canlanmaların yaşandığını ancak bugün, durumun çok daha iyi olduğunu ifade etti.

Yangının, bugün tamamen kontrol altına alınması konusunda iyimser olup olmadığı şeklindeki soru üzerine Logginos, yangının sınırlandırıldığını, alanın ne olduğunu bildiklerini bununla birlikte teyakkuzda olmaları ayrıca ileriki günlerde de dinamiklerin bölgede olması gerektiğine dikkati çekti.

Yunanistan’dan gelen 26 “orman komandosu” ile ilgili soru üzerine Logginos, Yunanistan’dan gelen ekibin, yangınların canlanması olaylarına yardımcı olacaklarını, bu kişilerin özel eğitimli olduğunu söyledi.

-Yanan alan

“Sigmalive” bir başka haberinde ise ilgili bir merkezin uydu verilerini baz alarak yaptığı ilk analize göre, Limasol yangının geride yaklaşık 125 kilometre karelik yanmış alan bıraktığını belirtti.

-Köyler elektriksiz

“Sigmalive” haber sitesi aynı haberi içerisinde Rum Elektrik Kurumu’nun (AİK) dağlık yangın bölgelerindeki 7 köye elektrik sağlama çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.

AİK Basın Sözcüsü Dimitris Nathanail, yangında zarar gören 58 elektrik direğinin tamir edildiğini bununla birlikte tam olarak hasarın tespiti için de sayımın devam ettiğini ifade etti.

Devamını Oku

Dünya

İran ile Avrupa ülkeleri, nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için yeniden İstanbul’da bir araya geldi

Published

on

By

İran ile İngiltere, Fransa ve Almanya arasındaki nükleer faaliyetlere ilişkin görüşmeler için heyetler, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’nda ikinci kez bir araya geldi.

Heyetleri taşıyan araçlar, İran’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na giriş yaptı.

Görüşmeler, basına kapalı gerçekleştiriliyor.

Dışişleri bakan yardımcıları düzeyindeki görüşmelere İran’ı temsilen dışişleri bakan yardımcıları Mecid Tahtrevançi ile Kazım Garibabadi katılıyor.

İran, 2015 yılında imzalanan nükleer anlaşmanın Avrupalı taraflarının talebi üzerine yeni tur görüşmelerini gerçekleştirmeyi kabul etmişti.

İran ile anlaşmanın Avrupa’daki tarafları olarak bilinen İngiltere, Fransa ve Almanya’dan oluşan E3 grubu, 16 Mayıs’ta İstanbul’da dışişleri bakan yardımcıları düzeyinde bir araya gelmişti. Taraflar, ABD ile İran arasında süren dolaylı müzakerelere paralel olarak temasların sürdürülmesi konusunda mutabık kalmıştı.

– İsrail’in saldırıları sonrası müzakere süreci kesilmişti

İran ile ABD müzakere süreci devam ederken İsrail, 13 Haziran’da İran’a saldırı başlatmış ve hem ABD hem de Avrupa ile müzakere süreci kesilmişti.

İran, 2015’te imzalanan nükleer anlaşmayla kaldırılan Birleşmiş Milletler (BM) yaptırımlarının geri getirilmesini sağlayabilecek “tetik mekanizması (snapback)” adı verilen maddenin, Avrupa ülkeleri tarafından işletilmesinden endişe ediyor. Söz konusu mekanizmanın süresi 18 Ekim’de sona eriyor. İran’ın nükleer programıyla ilgili çözüm üretilemezse Avrupa ülkelerinin bu tarihten önce mekanizmayı işletebileceği öngörülüyor.

– 2015’teki nükleer anlaşma ve “tetik mekanizması”

İran ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesi ve Almanya arasında 14 Temmuz 2015’te yaptırımların kaldırılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerinin sınırlandırıldığı bir anlaşma imzalanmıştı. ABD, 2018’de anlaşmadan tek taraflı çekilmiş ve İran’a yaptırımları geri getirmişti. İran, Avrupa ülkelerinden ABD’nin yaptırımlarını telafi edecek önlemler almasını istemiş ancak Avrupalılar, ABD’nin eylemine karşı çıksa da bu konuda adım atamamıştı.

İran, bunun üzerine bir yıl sonra anlaşmadaki taahhütlerini kademeli olarak durdurmaya başlamış ve daha sonraki süreçte yüksek düzeyli uranyum zenginleştirme faaliyetlerine yönelmişti.

İngiltere, Fransa ve Almanya ise ABD’nin tek taraflı çekilmesinden sonra uygulanmayan nükleer anlaşmada yer verilen ve “snapback” olarak adlandırılan, İran’a anlaşmayı ihlal ettiği gerekçesiyle BM yaptırımlarını yeniden getirme imkanına sahip maddeyi işletme tehdidinde bulunuyor.

İran Dışişleri Bakanı Abbas Erakçi ise Avrupalı tarafların, “anlaşmanın temellerini ihlal ettikleri” ve “anlaşmadaki katılımcı rollerini kaybettikleri” için mekanizmayı harekete geçirebilecek hukuki dayanağa sahip olmadığını ifade etmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam