Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Öğretmen Sendikaları, ülkedeki alım gücünün korunmasına yönelik 27 maddelik önerilerini açıkladı

Published

on

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), halkın alım gücünün düşmesi ve hayat pahalılığına ilişkin ortak bir basın açıklaması düzenledi.

Meclis önünde toplanan Sendika yetkilileri, Meclis binası önüne bir tüp gaz yerleştirerek, “Siz seçim derdinde, biz geçim derdinde”, “1 pound 18 TL”, “Ocak stg 10.11, Aralık stg 18.09. Vatandaş için ne yaptınız?” yazan pankartlar açtı.

Etkinlikte, KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil ve KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı’nın yaptığı konuşmaların ardından, ortak basın açıklaması okunarak, ülkedeki alım gücünün korunmasına yönelik 27 maddelik öneri listesi açıklandı.

ELCİL: “BU EYLEMLER KİTLESEL EYLEMLERE DÖNÜŞECEK”
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil yaptığı konuşmada, Türk Lirasının değer kaybından dolayı ülkede ekonomik bir çöküş yaşandığını, ancak seçim gündemiyle meşgul olan siyasetçilerin her şey yolundaymış gibi göstermeye çalıştığını öne sürdü.

Türk Lirası kullanımı devam ettiği sürece ekonomik yapının düzelmesinin mümkün olmadığını söyleyen Elcil, “Kaynak vardır. Kaynakların doğru kullanılması gerek” diyerek, günü birlik yaşandığını ve bir an önce ileriye dönük adımlar atılması gerektiğini belirtti.

Söz konusu hayat pahalılığının, memurdan özel sektör çalışanına kadar herkesi ilgilendirdiğine dikkat çeken Elcil, bu eylemlerin kitlesel eylemlere dönüşeceğini kaydetti.

ELMALI: “HALKIN YAŞADIĞI ZORLUKLARI GÖRMEZDEN GELMEYİN”
KTOEÖS Başkanı Ozan Elmalı ise, her geçen gün “astronomik boyutta” fiyat artışı olduğunu ve alım gücünün düşmesiyle birlikte, birçok kişinin açlık sınırı altında yaşamaya başladığını söyledi.

“Seçim gündemi halen siyasetçilerin temel gündemi olmaktadır. Köyleri, şehirleri gezerek seçimle ilgili bir takım argümanları ortaya koymaktadırlar. Toplumun içinde bulunduğu ruh halini görmezden gelmektedirler” şeklinde konuşan Elmalı, hayat pahalılığı rakamlarının ise halkla “dalga geçercesine” ortaya konduğunu ileri sürdü.

“1 EYLÜLDEN BUGÜNE DOLAR TÜRK LİRASI KARŞISINDA YÜZDE 66 DEĞER KAZANMIŞTIR”
Ortak basın açıklamasında ise, “Haziran ayından bugüne benzin yüzde 71, temmuz ayından bugüne süt yüzde 45, ağustos ayından bugüne tüp gaz yüzde 56, ekmek yüzde 78 pahalılaşmış, 1 Eylül’den bugüne Dolar Türk lirası karşısında yüzde 66 değer kazanmıştır” ifadeleri kullanıldı.

Alım gücünün artırılmasının, hayat pahalılığının “gerçek anlamda hesaplanması”, kaynakların doğru kullanılması ve hayat pahalılığının, asgari ücret başta olmak üzere maaş ve ücretlere her iki ayda bir yansıtılması ile bir ölçüye kadar mümkün olabildiğine dikkat çekilen açıklamada, alım gücünün korunmasına yönelik 27 maddelik öneri listesi açıklandı.

KTOEÖS ve KTÖS’ün 27 maddelik listesi şu şekilde duyuruldu:
“1- Stabil para birimi olan Euro’ya geçilmesi,
2- Adanın kuzeyindeki resmi nüfus rakamlarına göre 50 olan milletvekili sayısının otuza düşürülüp yirmi milletvekili maaşından tasarruf edilmesi,
3- Adanın kuzeyinde nüfus ölçeğine ve mevcut yasalara göre sayısı fazla olan 28 belediyenin azaltılıp başkanlık harcamalarından tasarruf edilmesi,
4- Devletin tepesinden başlamak üzere yüksek maaşlardan kesintiye gidilip, tabandan maaş çekenler ve asgari ücretlilerin desteklenmesi,
5- Müşavirlerin daha önce görev yaptıkları yere görevlendirilmesi, üçlü kararname ile atamaların müsteşarlık dışında kaldırılması,
6- Görev yerine gitmeyen, yasalar gereği çalışmayan partizanca korunan öğretmen, memur, işçilere disiplin soruşturması açılıp görevlerine son verilmesi,
7- Cumhurbaşkanlığı’nın ‘örtülü ödeneği’nin ve eski cumhurbaşkanlarına yapılan ayrıcalıkların kaldırılması,
8- ‘Türkiye’den kutlamalar ve protokol görüşmeleri bahanesi ile gelip yiyip içip, tatil yapan’ resmi heyet harcamalarının kaldırılması,
9- Siyasi partilerin kaynağı belli olmayan paralarla ilgili seçim harcamalarının üzerine gidilip bu paraların vergi olarak bütçeye düşmesin sağlanması ve siyasi partilere devlet yardımının kaldırılması,
10- Kumarhane ve bet ofislerinin vergileri artırılarak kapanmaları yönünde yaptırım uygulanarak kaynak yaratılması ve sanal betin kayıt altına alınması,
11- ‘Astronomik’ emekli maaşı almayı engellemek için emekli maaşlarına bir tavan düzenlemesi yapılması,
12- ‘Nereden Buldun Yasası’ çıkarılarak vergi ve servet kaçıranların takibe alınması,
13- Özel şirketlere yapılan vergi bağışlarından vazgeçilmesi, vergi bağışlarının tahsilatlarının takibe alınması ve servet vergisi alınması,
14- Ülkeye çalışma izni ile gelenlerin ailelerini getirmeleri durumunda işverenlerinden ek eğitim ve sağlık vergisi talep edilmesi,
15- Türkiye Cumhuriyeti şirketlerinin 15 yıllık vergi muafiyetinin kaldırılması ve bunlardan da vergi alınması,
16- Devlete ait araziler üzerinde işletme kuranlara arazilerin satılması veya kira bedellerinin artırılması,
17- ‘Batık bankaları hortumlayanlardan’ bu paralar talep edilmesi,
18- ‘Askeri kantinlerin faaliyetlerini 1960 antlaşmalarındaki düzeyine getirilip, buradaki kayıt dışı ticaretin ekonomiye kazandırılması,
19- Sığınak fonu,  Sivil Savunma Teşkilatı ve savunma giderlerinin denetim altına alınması, bunları toplumsal refaha ve sağlık, eğitim gibi sosyal devletin görevlerine aktarılması,
20- Kıbrıs’taki TC’li mal sahiplerinin otellerine gelen, TC’li ve yabancı sanatçılardan vergi alınması,
21- ‘Teşvik primleri ile beslenen rantçı çevrelere aktarılan kaynakların’ doğrudan üreticiye yönlendirilmesi,
22- Dış ülkelerde açılan ve temsilcilik adı altındaki ticari şirketlere yapılan harcamaların kontrol altına alınması,
23- Muafiyetler ve teşviklerle dünya zenginleri arasına giren üniversite baronlarından ve üniversitelerden vergi alınması,
24- Ülkeye giren dövizin, sıkı para politikaları ile ülkeden çıkışının kontrol edilmesi ve TC şube bankalarının haksız rekabetinin ve ülkeden para çıkarmalarının önlenmesi,
25- Daha çok geçiş kapısı açılarak, iki toplumun ekonomik ve sosyal ilişkilerinin artırılması,
26- Dev bayraklar dikilmesinden ve aydınlatılmasından vazgeçilmesi,
27- Elektrik ve su tasarrufu ile ilgili toplumsal seferberlik başlatılması.”

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İsrail İran’a saldırdı

Published

on

By

İran’ın başkenti Tahran’da art arda patlamalar oldu. Katil İsrail’in Savunma Bakanı Katz, İran’a saldırı düzenlediklerini açıkladı. İlk belirlemelere göre 5 kişi hayatını kaybetti, 20 kişi yaralandı.

İsrail’in saldırı tehditlerinin ardından Tahran’ın merkezinden en az 4 şiddetli patlama sesi duyulurken İran devlet televizyonu, İsrail’in Tahran’da bazı bölgelere saldırı düzenlediğini bildirdi.

Saldırılara ilişkin yayımlanan görüntülerde, Tahran’ın kuzeydoğusundaki Mahallati semtinde sivil yerleşim yerindeki bir binanın hedef alındığı görüldü.

Görüntülerde çok katlı binanın saldırı sonrasında ağır hasar aldığı görüldü.

İsrail’in Tahran’ın kuzeyinde yer alan Kamraniye semtinde de sivil bir binayı hedef aldığına dair görüntüler ülke medyasında yer aldı.

İran devlet televizyonu: İsrail, Natanz Nükleer Tesisi’ni vurdu

İran devlet televizyonu, İsrail’in İran’a düzenlediği saldırılarda İsfahan eyaletindeki Natanz Nükleer Tesisi’ni de vurduğunu duyurdu.

İran devlet televizyonunun haberinde, Natanz Nükleer Tesisi’nin bulunduğu bölgede dumanların yükseldiği kaydedildi.

Saldırıya ilişkin henüz resmi açıklama yapılmadı.

İsrail, İran’ın Tebriz kentine de saldırı düzenledi
İran Devrim Muhafızları’na yakınlığıyla bilinen “Sepahnews”, İsrail’in Tebriz kentinde 5 noktayı hedef aldığını duyurdu.

Saldırıda can ve mal kaybına ilişkin henüz resmi açıklama yapılmadı.

“Saldırılara onlar jet katıldı”
Katil İsrail ordusundan yapılan açıklamada, İran’a düzenlenen saldırılara onlarca jetin katıldığı bildirildi.

Açıklamada, “İran’ın farklı bölgelerindeki nükleer hedefler de dahil olmak üzere düzinelerce askeri hedefe yönelik saldırıları içeren ilk aşama tamamlandı.” ifadesi kullanıldı.

İran’ın nükleer silaha sahip olmaya “her zamankinden daha yakın” olduğu iddia edilen açıklamada, İran’ın silahlarının İsrail ve tüm dünya için tehdit oluşturduğu savunuldu.

İsrail’in vatandaşlarını savunması gerekçesiyle “gerekli olan her yere” saldıracağı tehdidinde bulunuldu.

“Tehlike ortadan kalkana kadar saldırılar sürecek”
Katil İsrail’in Başbakanı ​​​​​​​Netanyahu, İsrail Başbakanlık Ofisi tarafından yayınlanan konuşmasında, “İsrail’in bekasına yönelik tehdidi bertaraf etme” gerekçesiyle İran’a saldırı başlattıklarını duyurdu.

İsrail’e yönelik İran tehlikesi ortadan kalkana kadar saldırıların süreceği tehdidinde bulunan Netanyahu, İran’ın İsrail’e karşı soykırımcı söylemler geliştirdiğini ve bunu nükleer programıyla desteklediğini iddia etti.

Netanyahu, İran’ın atom bombası üretebilecek kadar uranyum zenginleştirdiğini ve silah üretmek için daha önce atmadığı adımları attığını ileri sürdü.

İran’ın bu hızla çok kısa sürede nükleer silah üretebileceğini söyleyen Netanyahu, bunun İsrail için tehlike olduğunu savundu.

İsrail ordu radyosu, Savunma Bakanı Katz’ın İsrail genelinde olağanüstü hal ilan ettiğini aktardı.

Katz, “İsrail’in İran’a yönelik önleyici saldırısının ardından yakın gelecekte İsrail ve sivil nüfusa yönelik füze ve insansız hava aracı saldırısı bekleniyor.” ifadesini kullandı.

Devamını Oku

Dünya

Yüzlerce kişi gözaltına alındı, sokağa çıkma yasağının ardından sokaklar sakin

Published

on

By

Amerika Birleşik Devletleri’nde gerginlik devam ediyor.

Göçmenlere yönelik baskınlara karşı isyanın başladığı Los Angeles kentinde ilan edilen sokağa çıkma yasağının kaldırılmasının ardından şehirde tansiyon düşerken, ülke genelinde yeni protestolar için hazırlıklar sürüyor.

Los Angeles’ta şu ana kadar yaklaşık 400 kişi gözaltına alındı.

Şehirdeki olayları bastırmak için 4 bin Ulusal Muhafız ve 700 deniz piyadesi konuşlandırıldı.

Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, dün 30 bölge belediye başkanıyla düzenlediği basın toplantısında, protestoların fitilini ABD Başkanı Donald Trump’ın göçmenlere yönelik baskınlarının ateşlediğini söyledi.

Devamını Oku

Dünya

İsrail’in alıkoyduğu “Madleen” gemisinde bulunan Ordu ile Acar serbest bırakılmalarının ardından ülkeden ayrıldı

Published

on

By

İsrail güçlerince alıkonulan “Madleen” isimli gemide bulunan Şuayb Ordu ile Yasemin Acar, serbest bırakılmalarının ardından ülkeden ayrıldı.

Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, İsrail güçlerince alıkonulan “Madleen” adlı gemide bulunan Şuayb Ordu ve Türk asıllı Almanya vatandaşı Yasemin Acar serbest bırakıldı.

Ordu ve Acar’ı taşıyan uçak, Tel Aviv’deki Ben Gurion Havalimanı’ndan havalandı.

İsrail’in 72 saati aşkın süre gözaltında tuttuğu 6 aktivist, sınır dışı edilmek üzere öğle saatlerinde Ben Gurion Havalimanı’na getirilmişti.

Havalimanına getirilen diğer aktivistlerin Hollanda’dan Mark van Rennes, Brezilya’dan Thiago Avila, Fransa’dan Reva Viard ve Avrupa Parlamentosunun Fransız üyesi Rima Hassan olduğu aktarılmıştı.

İsrail’in hala gözaltında tuttuğu Fransa vatandaşı aktivistler Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi’nin yarın öğleden sonra ülkeden sınır dışı edilmesi bekleniyor.

İsrail, Madleen gemisine müdahale etmişti
“Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition)” adlı sivil toplum kuruluşunun Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik gemi, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan Gazze için yola çıkmıştı.

İsrail ordusu, Gazze’ye yönelik ablukayı kırmayı amaçlayan Madleen gemisine 9 Haziran’ın ilk saatlerinde müdahale etmiş ve gemideki 12 gönüllüyü alıkoymuştu.

Gönüllüler İsrail’e getirilmiş, 4’ü 10 Haziran sabahı ülkeden sınır dışı edilmişti.

Devamını Oku

Trending

Reklam