Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Oygar: Yoğun bakım kapasitesi ve hemşire sayısı artırılıyor

Published

on

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi Başkanı Doç. Dr. Deren Oygar, Lefkoşa Acil Durum Hastanesi’ndeki (Pandemi Hastanesi) 24 yataklı yoğun bakım servisinin kapasitesinin artırılması ve hastanede görev hemşire sayısının artırılması için gerekli adımların atıldığını açıkladı.

Sağlık Bakanı Müsteşarı Oygar, Pandemi Hastanesi’ndeki 24 yataklı yoğun bakım servisinin kapasitesinin artırılmasına için hastanenin 12 acil müşahede yatağının yoğun bakım servisi olarak hizmet vermesi için hazır hale getirildiğini söyledi.

Dün Sağlık Bakanlığı’nda ilgili birimlerinin katılımıyla genişletilmiş bir toplantı yaparak, şu anda ülkede koronavirüs (Kovid-19) salgınının “peak” yaptığı (en yüksek değere ulaştığı) bir dönemde sağlık personelinin en iyi şekilde nasıl yeniden organize edilebileceği konusunu ele aldıklarını belirten Deren Oygar, Pandemi Hastanesi’nde görev yapan 75 hemşireye ek olarak, diğer servislerden 8 hemşirenin de buraya sevk edilmesiyle hemşire sayısının 83’e çıkarılacağını bildirdi.

Artan vaka sayıları karşısında herkese düşen sorumluluklara işaret eden Oygar, “Hem toplumun hem kendi sağlımızı ve çocuklarımızın sağlığını korumak ve sağlık sisteminin çökmemesi için her birey kendine düşen görevi, sorumluluğu yapmak durumunda. Yapmadığımız sürece sadece sağlık çalışanlarının bu yükü görevi götürmesini bekleyemeyiz.” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Oygar, salgınla mücadeledeki son durumla ilgili TAK’a açıklama yaptı, soruları yanıtladı.

“YOĞUN BAKIM SERVİSİNİN KAPASİTESİ 36’YA ÇIKACAK KONUMA GETİRİLDİ”

Sağlık Bakanı Müsteşarı Oygar, 100 yatak kapasiteli Lefkoşa Acil Durum Hastanesi’nin (Pandemi Hastanesi) 24 yataklı yoğun bakım servisine, 12 acil müşahede yatağının da ilave edilerek servisinin kapasitesinin 36’ya çıkarılabilecek konuma getirildiğini söyleyerek şöyle konuştu:

“Pandemi Hastanesinin A, B ve C blokları olmak üzere 100’e yakın yatak kapasitesi var. Buna ilaveten, 8-9 ay önce, Psikiyatri Hastanesi’nin kullanılmayan bir kolu da düzenlenerek 40 yataklı bir servis de açılmıştı. Normal servis olarak toplamda 140 yatak kapasitesi bulunuyor. Yoğum bakım servisi 24 yatak kapasiteli. Ayrıyeten hastanede acil müşahede yatağı olarak planlanan ancak yoğun bakıma da çevrilebilen 12 yataklı yataklı bölüm, monitör ve vantilatörleriyle birlikte, hazır hale getirildi.”

“GENİŞLETİLMİŞ TOPLANTINDA PERSONELİN YENİDEN ORGANİZASYONU ELE ALINDI”

“Pandemi Hastanesi’nde görev yapan personelle ilgili bazı sıkıntılarımız var” diyen Sağlık Bakanı Müsteşarı Oygar, Pandemi Hastanesi’nin birkaç ay önce, ilk olarak 16 ve sonra yine 16 hemşirenin alımıyla ve zaman zaman da, hasta yoğunluğuna bakılarak gerek Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi gerekse diğer hastanelerde görev yapan hemşirelerle desteklendiğini kaydetti.

Oygar, dün, Sağlık Bakanlığı’nda Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi, Enfeksiyon Kontrol Komitesi, Pandemi Hastanesi’nde çalışan hekimler, sorumlu hemşireler, Yataklı Tedavi Kurumlar Dairesi, Temel Sağlık Hizmetleri Dairesi müdürlerinin katımıyla genişletilmiş bir toplantı yaparak, şu anda salgının “peak” yaptığı bir dönemde personeli en iyi şekilde nasıl yeniden organize edebilecekleri konusunu ele aldıklarını belirtti.

Oygar, “Toplantıda, yeniden bir organizasyon yaparak, Pandemi Hastanesi’nde 24 yataklı yoğun bakım ünitesine ilaveten hizmete girecek olan 12 yataklı bölümün açılabilmesi için diğer hastanelerden 8 hemşireyi burada görevlendirdik. Hemşirelerin 6’sı bugün, diğer 2’si de yarın göreve başlayacak” dedi.

Oygar, bu toplantıları haftalık olarak yaparak, gerekli olması halinde yeniden organizasyon yaparak, başka hemşirelerin de Pandemi Hastanesi’nde görevlendireceklerini de vurguladı.

“KOVİD-19’DAN HAYATINI KAYBEDENLERİN YÜZDE 70’İ AŞISIZ”

Müsteşar Oygar, Sağlık Bakanlığı’nın pandemide hastane yatışlarına ilişkin son üç ayın ortalama verilerine göre, hastaların yüzde 55’inin aşsız, yaklaşık yüzde 40’ının da çift doz aşı olup hatırlatma (3.doz) aşısını olmayan kişilerden oluştuğunu söyledi.

Oygar, aynı dönem içinde, yoğun bakımda tedavi gören hastaların yüzde 51’inin aşısız, yüzde 45’inin ise çift doz aşı olup, 3’üncü doz hatırlatma aşısını olmayan kişilerin oluşturduğunu kaydetti. Oygar, ülkede Kovid-19’dan hayatını kaybeden kişilerin yüzde 70’inin aşısız, yüzde 27’sinin de hatırlatma dozunu yaptırmayan kişiler olduğunu belirtti.

“AŞI OLUN, MASKE, SOSYAL MESAFE VE HİJYEN KURALLARINA UYUN”

Koronavirüs ile mücadelede aşılanmanın önemine işaret ederek, vatandaşlara aşı olmaları çağrısını yineleyen, Oygar, yoğun bakımda tedavi gören kişilerin ağırlıklı olarak 65 yaş üzeri ve kronik rahatsızlıkları bulunan kişiler olduğuna ve özellikle bu kişilerin hatırlatma aşılarını da olmalarının önemli olduğuna dikkat çekti.

Oygar, aşılanmanın yanı sıra maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına uyulmasının da önemli olduğuna işaret ederek, “Özellikle kış aylarında kapalı alanlarda olacağımız bugünlerde bu kurallara uyulması önemlidir” diye konuştu.

“SAĞLIK SİSTEMİNİN ÇÖKMEMESİ İÇİN HER BİREY KENDİNE DÜŞEN GÖREVİ YAPMALI”

Oygar, ülkede son zamanlarda vakalarda yaşanan artışa ilişkin olarak, “Virüslerin doğal döngüsü nedeniyle zaman zaman peak yapma özellikleri bulunuyor. Özellikle kış aylarında peak yapmaları bekleniyor ve tüm dünyada virüs peak’e doğru doğal bir seyri var. Bizim ülkemizde de böyle. İkinci olarak da kış aylarında kapalı ortamlarda daha çok vakit geçirdiğimiz için virüsü insanların bir birlerine ulaştırmaları artıyor” diye konuştu.

Hem virüsün doğal seyri hem de kış aylarında kapalı ortamlarda bulaşma ihtimalinin artmasından dolayı vakalarda artış eğilimi olduğuna işaret eden Oygar, buna karşı alınacak önlemlere ilişkin şunları söyledi:

“Tüm dünyada olduğu gibi bizim ülkemizde de artık aşılanmanın artması gerekiyor ki bulaşma azalsın… Biz rakamları görüyoruz, virüsün kendi doğal peak yapma eğilimi var, kış aylarındayız ama ülkemiz için, sağlık sisteminin daha da sıkıntıya girip çökmemesi için -sonuçta sağlık sisteminin belli bir kapasitesi var-bunu zorlamamak için mutallaka aşılanmalı ve aşının hatırlatma dozlarını tamamlamalıyız. Ve kurallara uymamız gerekir. Bulaşmayı azaltmak için kurallara uymakta önemli. Aşının yanında özellikle bu kış aylarında kaplı ortamlarda maskeye, sosyal mesafeye ve hijyene önem vermeliyiz. Bir araya toplanıp da maskesiz toplantılara, bir dur dememiz gerekiyor. Hem toplumun hem kendi sağlımızı ve çocuklarımızın sağlığını korumak ve sağlık sisteminin çökmemesi için her birey kendine düşen görevi, sorumluluğu yapmak durumunda. Yapmadığımız sürece sadece sağlık çalışanlarının bu yükü görevi götürmesini bekleyemeyiz.”

“BELEDİYELER DENETİMLERİ ARTIRACAK”

Sağlık Bakanı Müsteşarı Oygar, dün yapılan genişletilmiş toplantıda, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi tarafından alınan kararların denetlenmesi konusunun da ele alındığını ifade ederek, bu konuda, belediyelerin dün itibarıyla denetimleri artıracaklarına dair Bakanlığa bilgi verdiğini söyledi.

Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin, uluslararası bilimsel kılavuzları ve dünyadaki gelişmeleri takip ederek, Enfeksiyon Komitesi’ndeki uzmanların görüşleri ve ülkede salgınla ilgili istatistik verilerin ışığında kararlar aldığına işaret eden Oygar, “Biz tüm bunları günlük olarak her gün takip ediyoruz. Bulaşmanın nerede fazla olduğuna bakarak bir takım kararlar alıyoruz, kısıtlamalara gidiyoruz” dedi.

“SALGIN ŞU ANDA YAYILMIŞ DURUMUNDADIUR”

Şu anda ülkede bulaşmanın en çok nerede olduğuna ilişkin bir tespitlerinin olup olmadığının sorulması üzerine Oygar, eskiden cluster (kümeler) şeklinde bulaşma görüldüğünü ancak şu anda Dünya Sağlık Örgütü tarafından “spread” (yayılmış) denilen bir bulaşmanın söz konusu olduğunu ve bu nedenle de “bulaşmanın” belli bir yerde olduğunu söylemenin mümkün olamayacağını belirtti.

Oygar, ülkede şu anda salgının yayılmış durumda olduğunu ifade ederek, “O nedenle toplumun hep birlikte, özellikle kapalı alanlarda maske, mesafe kurallarına uyarak ve aşılanarak virüsle mücadele etmemiz gerekiyor. Çoğu kapalı alanlara aşısız girilmesin diye kararımız var. Bu bir önlemdir. Aşısız kişilerin marketler gibi ihtiyaç olan yerlere girişinde de son 72 saatte yapılmış negatif sonuçlu PCR testi gerekiyor. 6 Aralık’tan itibaren 3. dozunu (booster) yapmayanlar da aşısız sayılacaktır. Bunlar şu anda dünyada kılavuzlarda önerilen ve bizim de takip ettiğimiz uygulamalar” diye konuştu.

Oygar, “Şu anda dünyada kapanma eğilimi yok, daha çok aşıya ve kurallara uyma ile ilgili bir eğilim var. Antiviral ilaçta çıktı ve ilacın da tedarik edilmesini sağlayacağız” dedi.

OKULLARDAKİ VAKA ARTIŞI

Sağlık Bakanı Müsteşarı Oygar, okullardaki vaka artışına ilişkin olarak, “Okullarda bizim tespit ettiğimiz vakalar, ‘incident’ vaka dediğimiz daha çok dışardan getirilen vakalardır. Okul içinden değildir. Çocuk bunu dışarıdan, genelde aileden getiriyor. Okul aslında bir bulaşma odağı değil. Okula gidiyoruz, o nedenle bulaş artıyor diye bir şey yok. Daha çok toplumdaki bulaş arttığı için buna paralel olarak okuldaki bulaş artıyor. O nedenle aşılanmaya ve kurallara uymaya dikkat etmeliyiz ki bu çocukların okulları açık kalabilsin, çünkü toplum okullardaki vakaları artırıyor” diye konuştu.

Oygar, “6 yaş üzerine maske kullanıldığı için maske çok iyi koruyor. İlkokullarda çocuklar çok iyi korunuyor… Temas ekibimiz var ve okullarda Pandemi Kurulları var, biz ara ara toplantı yapıyoruz. Geçen Cuma da ortaokul ve listelerle toplantı yaptık. Bir sınıfta bulaş varsa, 3’ten fazla vaka varsa, temaslı olarak kabul edip eve gönderiyoruz. Sınıflar arası teması engellemeye çalışıyoruz. Okulların sürdürülebilirliği için çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. Oygar, bilimsel olarak, belli bir okul ya da sınıfa yönelik gerekli tedbirleri alarak eğitimin sürdürülebilir olmasına çalıştıklarını söyledi.

“AŞILANMA ORANI GÜNLÜK 9 BİNE KADAR YÜKSELDİ”

Müsteşar Oygar, son zamanlarda toplumda aşılanma oranında bir artış yaşandığına da işaret ederek, şöyle konuştu:

“Günlük aşılanma oranı son bir iki ay önce 1.500’lere düşmüştü. 3’üncü hatırlatma dozlarına teşvik kararı, aşısız kişilerin kapalı alanlara girişlerine ilişkin kararlar ve Sağlık Bakanı’nın çağrılarıyla bu oran günlük 9 bine kadar çıktı. Bunların 1.500’ü daha önce hiç aşı olmayan, 6 bini 3’üncü doz, geriye kalan da 4. doz aşı olan kişilerden oluştu.”

OMİCRON VAYRANTI

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Oygar, Kovid-19’un yeni çıkan mutasyonu Omicron varyantının KKTC’de olup olmadığının tespit edilmesine ilişkin olarak, buradan alınan örneklerin Türkiye’ye gönderilerek analiz edilmesi için Türkiye ile irtibata geçtiklerini ve bu konuda yanıt beklediklerini söyledi.

Oygar, Sağlık Bakanlığı’nın, Dünya Sağlık Örgütü tarafından de her ülkede olması tavsiye edilen mutasyon tespit cihazının alımı için girişim başlattıklarını belirterek, “Bugün Sağlık Bakanlığı olarak mutasyon tespit eden cihazının alımıyla ilgili olarak İhale Komisyonu’na yazı gönderdik” dedi.

Cihazın maliyetinin 4.5-5 milyon TL olduğunu da belirten Oygar, DNA laboratuvarına bu cihazın alımıyla birlikte mutasyon tespitlerinin burada yapılabileceğini kaydetti.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Limasol’daki yangının dumanları Lübnan kıyılarına kadar ulaştı… Kundaklama iddiaları var

Published

on

By

Limasol’un dağlık bölgelerinde çarşamba günü çıkan ve dün kontrol altına alınabilen orman yangınında, 125 kilometrekarelik alan kül oldu, 14 köy ciddi şekilde etkilendi. Uydu görüntülerinde, yangının sebep olduğu dumanların Lübnan sahillerine kadar ulaştığı görüldü. Basına, kundaklama iddiaları da yansımaya başladı.

-“İlk hasar tespiti…”

Fileleftheros’a göre yangının kontrol altına alınmasından sonra hasar tespitine başlandı. İlk belirlemelere göre 2 kişi yangından kaçmaya çalışırken araçları içerisinde yanarak can verdi. Vücutlarında yanıklar oluşan ya da dumandan etkilenen 7 kişi halen hastanede tedavi görüyor, 70 civarında kişi ise ayakta tedavi ve taburcu oldu. Yangında toplam 191 konut zarar gördü. 93 konut ve 120 araç tamamen yandı, 31 bina ağır hasar gördü. 28 köydeki bağ ve ekinler hasar gördü.

-“Kundaklama şüphesi…

Alithia’ya göre yangının Ay. Amvrosio’daki evinin avlusuna kadar ulaştığı bir kadın, çarşamba günü tarlalar içerisinde gizlenen siyah giyimli, yüzünü maskeyle gizleyen ve sırt çantası bulunan bir kişi görüldüğünü, söz konusu kişinin fark edildiğini anlayınca kaçtığını, kısa süre sonra da yangın çıktığını açıkladı. Bir yayın organına konuşan kadın bu durumun tesadüf olmadığını belirterek, çarşamba gecesi komşu bölgelerin alevlerle kaplandığını ve evlerin boşaltıldığını söyledi.

Yangının etkili olduğu bölgelerde, tahliye edilen evlerin yağmalandığı bilgisini de veren gazete, bu durum Adalet Bakanı Harçiotis’e sorulduğunda “polisin bilgisi var, araştırıyor” cevabı alındığını kaydetti.

Fileleftheros “Malia” (Bağlarbaşı) köyündeki köprünün altındaki çöp alanında iki noktada yangın çıktığının görüldüğünü, bunun kundaklama olup olmadığının henüz bilinmediğini ancak bölge sakinlerinin, son 15 gün içerisinde aynı noktada 3 yangın çıktığına dikkat çektiklerini yazdı.

-“Yardım kampanyaları yasa dışı…”

Haravgi ve Alithia Rum Gönüllülük Koordinasyon Konseyi’nin, bu günlerde kişi veya gruplar tarafından yangından zarar görenlere yardım amaçlı ilan edilen bütün bağış kampanyalarının yasa dışı olduğunu açıklayarak kişileri dikkatli olmaya çağırdığını yazdı.

Devamını Oku

Dünya

İngiltere Başbakanı Starmer, Gazzeli çocukları ülkede tedavi etmek istediklerini açıkladı

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, acil tıbbi desteğe ihtiyacı olan Gazzeli çocukları bölgeden tahliye edip İngiltere’de tedavilerini yapmak için çabaları hızlandıracaklarını bildirdi.

Starmer, Gazze’deki duruma ilişkin açıklamasında, bölgeden gelen görüntülerin İngiltere’de halkı derinden etkilediğini, açlık ve çile görüntülerinin dehşet verici olduğunu söyledi.

“Bebekler ve çocuklar için gönderilen yardımların girişinin engellenmesi kabul edilemez.” diyen Starmer, esirlerin varlığının da kabul edilemez olduğunu ifade etti.

Starmer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Yüzlerce sivil yardım ararken öldürüldü, çocuklar su doldururken öldürüldü. Bu bir insani felakettir ve sona ermelidir. Gazze’ye milyonlarca sterlinlik yardım yaptık. Bu yıl 40 milyon sterlinlik ekstra yardım açıkladık ancak bu yardımlar içeri (Gazze’ye) giremiyor. Şimdi Gazze’de acil tıbbi desteğe ihtiyaç duyan çocukları tahliye etmek ve tedavilerini İngiltere’de yapmak için çabalarımızı hızlandırıyoruz.”

İsrail’in başka ülkelerin Gazze’ye havadan yardım bırakmasına izin vereceği haberini değerlendiren Starmer, “Çok geç alınmış bir karar ancak bu yolla yardımları Gazze’ye sokabilmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.” dedi.

Starmer, Ürdün makamlarıyla İngiliz yardımlarını Gazze’ye sokmak için çalıştıklarını dile getirdi.

Yakın müttefiklerle bölgede barışa giden bir yol için çalıştığının altını çizen Starmer, bu yolla ateşkesi kalıcı barışa dönüştürmenin somut adımlarının atılacağını ifade etti.

Starmer, Filistin devletini tanıma kararına değinerek, “Filistin devletinin tanınması bu adımlardan biri olmalı. Ancak bu, iki devletli bir çözümün ve Filistinliler ile İsrailliler için kalıcı bir güvenlikle sonuçlanacak daha geniş bir planın parçası olmalı.” dedi.

Tanımanın nihai hedef olduğunu vurgulayan Starmer, İngiltere’nin gerçek, anlamlı ve pratik çözümlerle uluslararası hareketleri arkasında topladığını belirtti.

Buna örnek olarak Ukrayna için Gönüllüler Koalisyonunun kurulmasını gösteren Starmer, “Orta Doğu’da da olması gereken, acıları şimdi ve uzun vadede sona erdirecek bir planın arkasında yeni bir uluslararası koalisyon kurmak.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Trump, Fransa’nın Filistin’i tanıma kararını “önemi yok” diye yorumladı

Published

on

By

ABD Başkanı Donald Trump, Fransa’nın Filistin Devleti’ni tanıma kararını, “(Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron) Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” ifadesiyle değerlendirdi.

ABD Başkanı Trump, İskoçya ziyareti için Beyaz Saray’dan ayrılırken basın mensuplarına gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Trump, bir soru üzerine, Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Filistin’i tanıma kararına ilişkin, “Macron farklı bir adam. Fena biri değil. Takım oyuncusu sayılır. Ama açıklamasının hiçbir önemi yok. Çok iyi bir adam, onu severim ama açıklamasının bir önemi yok.” yorumunu yaptı.

Öte yandan ABD Başkanı Trump, resmi ziyaret için gittiği İskoçya’ya indikten sonra havalimanında basın mensuplarının konuyla ilgili sorusunu yanıtladı.

Trump, “Bu onun kararı, benim kararım değil. Ben ABD’nin tarafındayım, Fransa’nın değil.” ifadelerini kullandı.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron, dün, ülkesinin Filistin Devleti’ni tanımasına karar verdiklerini ve eylülde resmi bir açıklama yapacağını bildirmişti.

İrlanda, Norveç ve İspanya da 28 Mayıs 2024’te Filistin’i resmen tanıdığını duyurmuştu.

-ABD’li senatörlerden Trump’a “Gazze’de ateşkes için Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısı

Öte yandan ABD Senatosunun önde gelen 6 Demokrat ismi, Başkan Donald Trump’a, “Gazze’de ateşkes için İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya baskı yapması” çağrısında bulundu.

ABD Senatosunun farklı komitelerinde başkan yardımcısı veya kıdemli üye olarak görev yapan 6 Demokrat senatör, Trump’a Gazze konusunda bir mektup gönderdi.

Mektupta, Senato İstihbarat Komitesi Başkan Yardımcısı Mark Warner, Senato Silahlı Kuvvetler Komitesi Kıdemli Üyesi Jack Reed, Senato Yargı Komitesi Kıdemli Üyesi Dick Durbin, Senato Dış İlişkiler Komitesi Kıdemli Üyesi Jeanne Shaheen, Savunma Bütçesi Üst Düzey Üyesi Chris Coons ve Brian Schatz’ın imzası yer aldı.

Demokrat senatörler, mektupta, Trump yönetimine İsrail Başbakanı Netanyahu’ya “Gazze’deki savaşta derhal rota değişikliği yapması” için baskı yapması çağrısında bulundu.

Mektupta şu ifadelere yer verildi:

“Gazze’deki insani koşullar korkunç ve vicdansız bir noktadadır. Bu hafta, Mercy Corps, Sınır Tanımayan Doktorlar, Save the Children ve Oxfam dahil olmak üzere 100’den fazla STK, Gazze’de yayılan kitlesel açlık konusunda uyarıda bulundu. Başbakan Netanyahu’nun insani yardımı neredeyse 3 aydır engellemesinin ardından, nüfusun dörtte üçü acil veya felaket düzeyinde açlıkla karşı karşıya.”

İsrail’in saldırılarının bölgedeki sivilleri tehlikeye attığına dikkati çekilen mektupta, “Trump yönetiminden, sahip olduğu nüfuzunu kullanarak Başbakan Netanyahu’ya şu hususlarda baskı yapmasını talep ediyoruz: İsrail ile Hamas arasında, rehinelerin mümkün olan en kısa sürede serbest bırakılmasını öngören bir ateşkes anlaşması yapılması. Yeterli miktarda insani yardım ve etkili dağıtım için güvenilir mekanizmalar sağlayan insani yardımın artırılması.” ifadeleri kullanıldı.

Devamını Oku

Trending

Reklam