Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Özersay:Rum Lider BM’nin yerine AB’yi koymaya çalışarak boşa kürek çekiyor

Published

on

Halkın Partisi (HP) Genel Başkanı Kudret Özersay, Rum Yönetimi Başkanı Nikos Hristodulidis’in Avrupa zirve sonuç bildirgesine Kıbrıs ve Türkiye ile ilgili eklenen iki cümleyi bir başarı olarak sunmaya çalıştığını ancak Avrupa Birliği’nin (AB) kendisinin dahi Kıbrıs sorununun çözüm süreçlerinde Birleşmiş Milletlerin (BM) yerine geçmeye niyeti olmadığını net şekilde belli ettiğini söyledi.

Özersay açıklamasında “Kıbrıs Rum lider BM’nin yerine Avrupa Birliğini koymaya çalışarak aslında boşa kürek çekiyor. Çünkü Avrupa Birliği Türkiye’nin ve Kıbrıs Türk tarafının gözünde tarafsız bir arabulucu konumuna giremez. AB içerisinde üyeler arası dayanışma ilkesi olduğu için Kıbrıs Rum tarafından yana, taraflı bir çizgisi olmak zorundadır. En azından Kıbrıs sorununun çözümü müzakerelerinde bu risk var olduğu sürece Türkiye ve KKTC AB’nin teknik bir rolden öte bir rol üstlenmesine rıza vermeyecektir. Kaldı ki AB kendisi de buna pek istekli değildir” dedi.

-“Bu şartlarda enerji, ticaret ve ekonomik işbirliği tek çıkar yoldur”

Bugün içinde bulunulan şartlarda kapsamlı ve nihai bir Kıbrıs çözümünün “çok yakın” ve “olası” görünmediğini belirten Özersay, bölgedeki dengelerin değişim süreci tamamlanıncaya kadar geçecek süre zarfında hem Kıbrıs’taki iki taraf hem de Türkiye ve diğer bölgesel aktörler arasında çatışma riskini azaltacak, bölgesel karşılıklı bağımlılığı artıracak şekilde elektrik enerjisi, doğal gaz, ticaret turizm ve ekonomik gibi alanlarda iş birliği yapılması gerektiğine işaret etti. Özersay, “Hristodulides belki Başkanlık seçimleri ertesinde ‘ben geldim ve şunu başardım’ diyebilmek için bunu yapıyor bilemiyorum ama bu izlediği yolun kapsamlı çözüm müzakerelerine çıkmayacağı ortada” ifadelerini kullandı.

Özersay konuya ilgili açıklamasında şu ifadelere yer verdi:

“Kıbrıs Rum lideri Hristodulidis AB zirve toplantısı sonucunda açıklamaya Kıbrıs ve Türkiye cümleleri eklendiği için bunu bir başarı olarak göstermeye çalışıyor. Oysa AB’nin Kıbrıs sürecini ele alması ve başı çekmesi, müzakerelerin federal zeminde kaldığı yerden yeniden başlaması söylemleri yanında AB’nin bu konuda bir özel temsilci ataması ve AB’nin Türkiye’ye baskı yapması söylemleriyle yola çıkmıştı kendisi. Ancak yaptığı onca temasın sonunda Avrupa Birliği’nin özetle mealen ‘Kıbrıs çözüm süreci esasen Birleşmiş Milletlerin işidir, ben sadece talep edilirse teknik destek verir ve katkı koyarım’ demiş olması ve bir özel temsilci atanmasından bahsedilmiyor olması (ki atasalar da aslında bu mevcut konjonktürde bir şey fark etmeyecekti) aslında Hristodulidis’in bu konuda boşa kürek çekiyor olduğunun göstergesidir.

Kıbrıs Rum lideri Hristodulidis’in ‘AB Kıbrıs sorununun çözümünde adeta BM’nin yerini alacak şekilde inisiyatif üstlensin’ anlamına gelen söylemleri, “Türkiye Kıbrıs sorununun çözümü konusunda arabulucu olsun” demek gibi bir şeydir. Çünkü AB Kıbrıs meselesinde üçüncü ve tarafsız bir aktör değil, sorunun adeta taraflarından birisi konumundadır. AB üyesi ülkelerin özellikle önemli dış politika konularında bir ‘üye ülkeler arası dayanışması’ söz konusudur. O nedenle de Kıbrıs sorununun çözüm süreçlerinde Avrupa Birliği, Kıbrıs Türk tarafı ve Türkiye tarafından ‘tarafsız bir aktör’ olarak algılanmaz. Ortada ciddi bir güven eksikliği sorunu vardır. Belki bir aşamada AB Komisyonu’ndan AB hukuku ve kurumlarıyla ilgili teknik destek alınabilir, o kadar. O konuda bile temkinli olunmalıdır çünkü siyasi uyuşmazlıkların çözümünün pür AB hukuku katılığı içerisinde ele alınması fayda değil, bazen zarar bile verebilir, doğrudan tıkanıklığı yaratan unsura dönüşebilir.”

“Belki Başkanlık seçimleri ertesinde ‘ben geldim ve şunu başardım’ diyebilmek için bunu yapıyor bilemiyorum ama bu izlediği yolun kapsamlı çözüm müzakerelerine çıkmayacağı ortada” diyen Özersay, “Bu yeni dönemde Doğu Akdeniz bölgesinde ve Kıbrıs adası etrafında karşılıklı bağımlılık yaratacak, bu yolla çatışma ve gerginlik riskini azaltacak işbirliği modelleri üzerinde durmak çok daha gerçekçidir. Kıbrıs sorununun kapsamlı ve nihai çözümüne bölgesel iş birliği adımlarına paralel veya onların hayata geçmesi ertesinde ulaşılabileceğini görmek gerekir.” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Mağusa Çıraklık Merkezi ilk mezunlarını verdi

Published

on

By

Gazimağusa Belediyesi, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası ve Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Teknik Öğretim Dairesi iş birliğiyle hayata geçirilen Mağusa Çıraklık Merkezi ilk mezunlarını verdi.

Gazimağusa Belediyesi’nden verilen bilgiye göre mezuniyet töreni, Forte Grubu’nun canlı müzik dinletisiyle başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından konuşmalar yapıldı.

Sırasıyla Öğrenci Temsilcisi Süleyman Boğday, Okul Müdürü Cansu Canalp Yarışan, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Başkanı Mehmet Ali Ardıç, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Genel Sekreteri Ersun Aytaç ve Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürü Gülşen Hocanın’ı temsilen Denetim Uzmanı Azize Ünerdi söz alarak, öğrencileri kutladı.

Mehmet Ekin Vaiz tarafından hazırlanan video gösterimi sonrasında Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay kürsüye çıkarak, projenin önemini vurguladı.

Uluçay, “Gençlerimizin kendi potansiyellerini keşfedecekleri bir merkez oluşturmak bizim için bir hayaldi. Bugün bu hayalin ilk meyvelerini veriyoruz. Bu mezuniyet yalnızca bir son değil, daha güçlü bir başlangıcın işaretidir” diye konuştu.

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası’na, Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Teknik Öğretim Dairesi’ne ve bu iş birliğini sahiplenen tüm eğitmenlere eden Uluçay, gençlere yapılan her yatırımın aslında geleceğe yapıldığını vurguladı.

Konuşmaların ardından, Okul Müdürü Cansu Canalp Yarışan, Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Genel Sekreteri Ersun Aytaç ve eğitim kadrosu tarafından öğrencilere diplomaları takdim edildi. Tören, kep atılmasıyla sona erdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Sağlık Bakanlığı tarafından Op. Dr. Ali Çaygür I. Ortopedi ve Travmatoloji Günü düzenlendi

Published

on

By

Sağlık Bakanlığı tarafından merhum Op. Dr. Ali Çaygür anısına “I. Ortopedi ve Travmatoloji Günü” düzenlendi. Merit Royal Diamond Hotel’in St. Hilarion Salonu’nda gerçekleşen etkinliğe ortopedi alanında uzman çok sayıda hekim katılarak bilimsel sunumlar gerçekleştirdi.

Sağlık Bakanı Dr. Hakan Dinçyürek, Op. Dr. Ali Çaygür I. Ortopedi ve Travmatoloji Günü dolayısıyla düzenlenen etkinlikte yaptığı konuşmada, ortopedi alanının ülkede daha kurumsal bir yapıya kavuşturulması gerektiğini vurguladı. Dinçyürek, dernekleşme sürecinin başlatılması ve sonuçlandırılması çağrısında bulundu.

Kamu veya özel sektörde görev yapan ortopedi hekimlerinin tümünün büyük önem taşıdığını belirten Dinçyürek, bu alanda daha önce çeşitli temaslar kurduklarını ve Türkiye ile entegre şekilde izlenebilecek yol haritalarının bulunduğunu ifade etti. Somut adımlar atılması gerektiğini dile getiren Bakan, Sağlık Bakanlığı olarak bu sürece destek vermeye hazır olduklarını söyledi.

Dinçyürek, merhum Dr. Ali Çaygür’ün mesleğine adanmışlığı, insani yönü ve hekimlik duruşuyla her zaman saygıyla anıldığını belirterek, “Fiziksel olarak artık aramızda olmasa da onun değerleri ve hatırası her zaman bizimle yaşamaya devam edecek,” dedi.

Etkinliğin gelenekselleşmesi gerektiğini belirten Dinçyürek, “Bu bilimsel platform sadece Dr. Ali Çaygür’ü tanıyanların değil, onu hiç tanımamış genç hekimlerin de sahiplenebileceği bir zemine dönüşmeli,” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında etkinliğe katkı koyanlara da teşekkür eden Dinçyürek, organizasyona destek veren başta Dr. Reha Arar olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlara özel olarak teşekkür etti. Dinçyürek, “Sayın Arar’ın yaptığı duygusal ve anlamlı katkı bizler için çok kıymetlidir,” dedi.

İlk kez düzenlenen bu buluşmanın gelecek yıllarda daha da büyüyerek devam edeceğine inandığını söyleyen Sağlık Bakanı, tüm katılımcılara teşekkür ederek konuşmasını tamamladı.

Merhum Dr. Ali Çaygür’ün kızı Ayşe Çaygür Yoran ise yaptığı konuşmada babasının sadece ailesi için değil, çevresindeki herkes için bir ışık olduğunu söyledi. “Bana sadece sevgiyi değil, güveni, huzuru ve hayatla baş etmeyi öğretti,” dedi.

Çaygür’ün diğer kızı Aylin Çaygür de babasını anlatırken, onun yalnızca bir baba değil aynı zamanda hayata bakışını şekillendiren ilk öğretmeni olduğunu belirtti. “Babam hekimliği sadece bir meslek değil, bir yaşam biçimi olarak gördü,” dedi.

Etkinliğe katkı koyan Dr. Reha Arar, merhum Dr. Çaygür’ün insan hayatına dokunuşunu bizzat yaşadığı bir anısıyla aktardı ve kendisine olan sevgi ve saygısını dile getirdi.

Prof. Dr. İlhami Kuru da yaptığı konuşmada, Op. Dr. Ali Çaygür ile olan dostluğunun kendisi için ne kadar değerli olduğunu anlatarak, bu anlamlı etkinliği düzenleyen Sağlık Bakanlığı’na teşekkür etti.

Oturumlarda Prof. Dr. Şenol Akman “Dönük omuz ve tedavisi”, Prof. Dr. Mehmet Alp “Keystone flap klinik deneyimi”, Prof. Dr. Berk Güçlü “Kalça artroplastisinde güncel yaklaşımlar”, Prof. Dr. Harzem Özger, Prof. Dr. Hayati Durmaz “Elde başparmak karpometakarpal eklem artrozunda teşhis ve tedavi” ve Prof. Dr. İlhami Kuru “Proksimal interfalangeal eklem kırıklı çıkıkları” konularında sunumlar yaptı. Etkinliğe katkı koyan konuşmacılara Bakan Dinçyürek tarafından plaket takdim edildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cumhurbaşkanı Tatar KKTFAD ödül törenine katıldı

Published

on

By

 Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Kuzey Kıbrıs Türk Futbol Antrenörleri Derneği (KKTFAD) tarafından düzenlenen ödül törenine katıldı.

Cumhurbaşkanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Tatar, törende yaptığı konuşmada, KKTFAD tarafından geçen gün düzenlenen seminerde antrenörlerle bir araya geldiğini belirterek, Dernek Başkanı Hasan Topaloğlu ve yönetim kurulunu yaptıkları çalışmalardan dolayı tebrik etti.

Rekabet koşulları içerisinde yüksek maliyetli oyuncuların transfer edilmesiyle altyapının ihmal edildiğine işaret eden Tatar, altyapıdan genç sporcuların yetiştirilmesi ve kulüplere kazandırılması konusunda antrenörlere büyük görevler düştüğünü vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, futbol liglerinde 80’den fazla kulübün mücadele ettiğini belirterek, kulüplerin yönetimlerine, sporcularına ve taraftarlarına başarılar diledi.

-Kıbrıs Türkleri arasından yetenekli futbolcular yetişiyor

Antrenörlerin, gençlere çocuk yaşta sahip çıktığını ve spora yönlendirdiğini anlatan Tatar, Kıbrıs Türkleri arasından yetenekli futbolcuların yetiştiğini kaydetti.

Avustralya Futbol Milli Takımı’nda gol atarak takımını Dünya Kupası’na taşıyan Aziz Behiç’ten de bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, kendisiyle gurur duyduğunu dile getirdi.

Tatar, Türkiye futbol takımlarından Fenerbahçe altyapısında 4 Kıbrıslı Türk’ün yer aldığını ifade ederek, yapılacak çalışmalarla Kıbrıs Türk futbolunun gelişeceğine dikkat çekti.

Konuşmasında, Türkiye’de trafik kazasında hayatını kaybeden futbolcu Mete Adanır’ı da rahmetle anan Cumhurbaşkanı Tatar, kendisiyle beraber futbol oynadığını, Adanır’ın İngiltere’ye gittiği dönemde bir araya geldiklerini aktardı.

KKTC’de geçmişe göre daha çok imkânın bulunduğunu dile getiren Tatar, düzenlenen seminerler ve teknolojiden yararlanılmasıyla antrenörlerin kendilerini geliştirmesini temenni etti.

Cumhurbaşkanı Tatar konuşmasının sonunda ödül alan antrenörleri tebrik etti.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam