Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Sadece Güzelyurt için değil tüm ülkem için güzel şeyler hayal ediyorum

Published

on

1. Ziya ÖZTÜRKLER’i anlatır mısınız bize? Nasıl bir eş, nasıl bir baba, komşu ve nasıl bir insan?

Güzelyurtluyum, Güzelyurtlu bir ailenin ikinci çocuğu olarak dünyaya geldim. Orada büyüdüm, mahalle kültürü içinde, büyük bir aile gibi… Ben ailemi, komşularımı, dostlarımı yani değer verdiğim insanları sahiplenen biriyim. Eşim, çocuklarım, annem, babam ki hayatta olmasa da hep benimle olduğunu biliyorum, her an yanımdalar, destekçimler. Ben de onları yanımdan ayırmam. Ayrıca iyi bir komşu olduğumu düşünüyorum.
Uzun yıllar kamuda çalıştım. Dengeli, sabırlı ve kararlı bir duruşu olan insanım, insanların iyi olduğunu temel alarak onlarla diyalog kurarım. Kibir, kıskançlık ve ön yargıdan uzak durdum. Değerlerime, aileme, ülkeme bağlıyım, milli değerleri güçlü biriyim. Sanata, kültüre, spora önem veririm, iyi bir futbolseverim. Çevreme karşı ilgiliyim. Başarıyı ve sorumluluk almayı da hep sevdim.
2. Hayatınızda geldiğiniz noktaya ulaşmak için neler yaşadınız? Neleri feda ettiniz? Size göre en zayıf ve en güçlü yönleriniz neler?

Yanımdan ayırmadığım diğer iki önemli şey de bilgi ve akıl… Bunları temel alan insanlar çevremde oldu. Eğitimim, liyakatim bir de çok çalışmak ve yaptığın işe inanmak beni geldiğim noktaya ulaştırdı. Görev sürem boyunca birden fazla deneyimli siyasetçiyle çalışma imkânım oldu. Hepsinden kendime bir şeyler kattım. Eksiklerim hatta hatalarım olmuş olabilir. Zaman zaman kendime, aileme ayırdığım vakti feda ettim ama aldığım görev ve sorumlulukları layığıyla yerine getirebilmenin mutluluğunu yaşadım. En zayıf yönüm de, en güçlü yönüm de insanlara olan sevgimdir.
3. Geldiğiniz makam çoğu insanın hayalini süslerken neden böyle zorlu bir yarışın içerisine kendinizi sokuyorsunuz?
Ülkemizde yükseköğrenimin gelişmesi ve hak ettiği yere gelmesi planlı ve programlı çalışmalar yürüttüm. İnsanlarımızın bana güvendiğini ve inandığını biliyorum. Dediğim gibi sorumluluk almayı hep sevdim. Şimdiye kadarki deneyimlerimi, birikimlerimi daha ileriye taşıyıp daha büyük sorumluluklar almaya karar verdim. Sıra ülkeme hizmet etmek için tüm projelerimi gerçekleştirmeye geldi.
4. Güzelyurt’ta milletvekili sayısı nüfus azlığında 3’e düşmüşken, bölge halkı siyasete küsmüşken, bölge insanına nasıl umut olacaksınız?

Güzelyurt insanının siyasete küstüğünü düşünmüyorum, siyasete küs olamazlar. Ben inandığım, çok çalıştığım, öncü olduğum sürece bölgemin insanı benimle olacaktır. Onların bana elleriyle değil, yürekleriyle oy vereceklerini biliyorum.
Sadece Güzelyurt için değil tüm ülkem için güzel şeyler hayal ediyorum:
Bunları hayal etmenin ötesinde paylaşıyor, planlıyor ve projelendiriyorum.

Yıllardır niye Güzelyurt her görüşme sürecinde elden çıkarılacak bölge diye lanse edildi? Niye Güzelyurtlu yaşadığı evine ev diyemedi? Üniversiteler dışında niye Güzelyurt’a genç nüfusun o bölgede tutulabilmesi için yatırım götürülemedi? Narenciyesi ve altın değerinde olan verimli toprakları neden yeterince kullanılamadı? Bu soruların cevabını benim gibi birçok insan çok iyi biliyor. Dönem de aslında bu soruları tartışma dönemi değil. Bu soruların temelinde yatan olumsuzlukları, olumluya döndürme zamanıdır. Bunun için doğup büyüdüğüm ama bu soruların olumsuzluklarından bizzat etkilenen biri olarak kendi Güzelyurt’tan adayım.

5. Ulusal Birlik Partisi sizin için hedeflerinizi gerçekleştirmek adına doğru bir parti midir? İlk önce Cumartesi günü üyelerden oy isteyeceksiniz. Üyelere ne söylemek istersiniz?

Bayrağı, devleti, anavatan sevgisini, kültürel ve çağdaş değerleri en iyi özümseyen parti olduğu için benim için doğru partidir. Bu nedenle aday adaylığımı Ulusal Birlik Parti’sinden koydum. Her alanda çözüm odaklı, yenilikçi aynı zamanda birleştiren ve bütünleştiren bir politikadır hedefim. İnsanlarımıza yeni imkânlar sunarken ötekileştirmeden herkese elimi uzatacağım. Sadece aldığı oylara hizmet eden değil ülkesine hizmet eden biri olacağım. Şimdiye kadar aldığım sorumlulukları, verilen görevleri her şeyin üzerinde tutarak en iyi şekilde yapmaya çalıştım. Bundan sonra da yoluma aynı sorumluluk bilinci ile devam edeceğim. Ülkemi hayallerimin ötesine taşımaya hazırım. Bu yolculukta beni destekleyecek herkese şimdiden teşekkür ediyorum.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

(original_title)

Published

on

By

Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Cahitoğlu, bugün yeniden mahkemeye çıkarıldı. Mahkeme, yürütülen soruşturma kapsamında zanlının 5 gün daha poliste tutuklu kalmasına karar verdi.

Cahitoğlu aleyhinde “Rüşvet Alma, Rüşvet Teklif Etme, Rüşvet Talep Etme, İrtikap, Görevi Kötüye Kullanma, Kanunsuz Patlayıcı Madde Tasarrufu ve Kanunsuz Ateşli Silah Tasarrufu” suçlamaları bulunuyor.

Devamını Oku

Kıbrıs

(original_title)

Published

on

By

Güzelyurt Kaza Mahkemesi’nde görülen sahte diploma davası kapsamında hakkında soruşturma yürütülen Fatma Ünal, sağlık sorunları nedeniyle bugün mahkemeye çıkmadı.

“Sahte diploma” soruşturmasında yargılanan Ünal’ın duruşmaya katılamaması üzerine, mahkemeye doktor raporu sunuldu.

Mahkeme, davayı 18 Aralık’a erteledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

(original_title)

Published

on

By

Kıbrıs Türk Ticaret Odası (KTTO), KKTC’nin, acil olarak, kapsamlı tasarrufu ve mali disiplini sağlayacak, kayıt dışılığı önleyecek ve pahalılıkla mücadeleyi içerecek reformlara ve tedbirlere ihtiyacı olduğunu kaydetti.

KTTO yazılı açıklamasında Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda ele alınan 2026 Mali Yılı bütçesini değerlendirdi.

Bütçede öngörülen 25,2 milyar TL’lik açığın, kamu maliyesinin sürdürülebilir olmadığını açık bir şekilde ortaya koyan en önemli göstergelerden olduğunu kaydeden Oda,  “2024 yılı itibariyle bütçe açığı kalıcı bir yapısal özellik eğilimi gösterirken, 2026 bütçesinde öngörülen yüksek açık, hızla büyüyen borç stoku ve artan faiz ödemeleri, KKTC kamu maliyesinin sürdürülebilirlik açısından kritik bir eşiğe geldiğini göstermektedir” dedi.

Bütçe açığının yapısal bir nitelik kazanmasının, kamu kaynaklarının giderek daha büyük bir bölümünün faize ayrılmasına ve maliyenin manevra alanının daralmasına yol açtığını ifade eden KTTO, şöyle devam etti:

“Borçlanmalar çok büyük oranda yatırım yerine cari harcamaların finansmanına gitmekte, bu da faiz yükünü artırmaktadır. İç borç stokunun (DİBS) 14 milyar TL’yi aşması ve 2026 yılında 6,5 milyar TL faiz ödemesi öngörülmesi, ekonomik büyüme, özel sektör yatırımları ve kamu hizmetlerinin finansmanı üzerinde ciddi baskı oluşturmaktadır. Bu tablo, mali disiplinin güçlendirilmesi ve yapısal tedbirlerin gecikmeden hayata geçirilmesi gerektiğine işaret etmektedir.”

Komite çalışmaları sonrası Genel Kurula sevk edilen 2026 Mali Yılı bütçesinin yaklaşık yüzde 75’nin personel giderleri, cari transferler ve sosyal güvenlik kurumuna devlet primi harcamalar için kullanılacağını belirten Oda, “Bu kalemlerin ortak özelliği bütçenin en büyük, hayat pahalılığı ayarlamaları ile hızlı ve otomatik büyüyen, esnek olmayan, aşağı yönde hareket edemeyen ve bütçe üzerinde kalıcı baskı oluşturmalarıdır. Bu ve buna benzer katı harcamalar enflasyonu takip eden değil, maliyet enflasyonunu körükleyen, özel sektörde ücret baskısı yaratarak ücret–fiyat sarmalını tetikleyen niteliklere sahiptir. Bu sorun, yıllar içinde oluşmuş ve KKTC’nin en önemli sorunu haline gelmiştir. 2026 yılı bütçesinde de bu konuda herhangi olumlu bir gelişme görülmemektedir. Bu eğilimler hayat pahalılığı sarmalı ile birlikte devam ederse 2026 yılında da kronik açık, hızlanan borçlanma, artan faiz yükü ve mali sürdürülebilirlik riski kaçınılmaz hale gelecektir.” ifadelerini kullandı.

KTTO, bu sorunlara karşılık kamu gelirlerindeki artışların, ekonomik büyüme kaynaklı olmaktan çok mal ve hizmet fiyatlarının enflasyon etkisi ile yükselmesinden kaynaklandığını ve “göstermelik” olduğunu savundu.

Kamu yönetiminin, yasa ile belirlenmiş olan enflasyon muhasebesi kurallarını uygulamamakta ısrar ederek, enflasyonun şişirdiği fiyatlara dayanarak gelirlerini artırmaya çalıştığını savunan Oda, kamu yönetiminin, “batan batsın ama ben maaş ödemeye devam edeyim” anlayışı ile hareket ettiğini iddia etti.

“KKTC bütçesinin sorunları o kadar büyümüştür ki ekonomi tartışmalarının odağında bile devletin gelir-giderleri ve maaş ödemeleri yer alır duruma gelmiştir.” diyen Oda kamu maliyesinin ekonominin kendisi olmadığını belirtti. Oda, “Kamu maliyesi, ekonomiden sağlanacak kaynakla zorunlu kamu hizmetlerini sürdürmek amaçlı bir organizasyon olmak yerine, Kıbrıs Türk ekonomisinin başlıca amacı ve sorunu haline gelmiştir. KKTC bütçesinin çok ciddi bir reforma tabi tutulmasının zamanı çoktan gelmişti; artık geçmek üzeredir.” dedi.

Uzun yıllardan beri KKTC’nin esaslı bir kamu reformuna ihtiyacı olduğunun altını çizdiğini kaydeden KTTO, “Bu reform yaklaşımı, kamu sektörünün yeniden şekillendirilmesini; sağlık, eğitim ve altyapı ihtiyaçlarımızın karşılanmasını hedeflemek zorundadır. KKTC’nin, acil olarak, kapsamlı tasarrufu ve mali disiplini sağlayacak, kayıt dışılığı önleyecek ve tüm kesimlerin en önemli sorunu haline gelmiş olan pahalılıkla mücadeleyi içerecek reformlara ve tedbirlere ihtiyacı vardır.” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam