Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Saner: KKTC Alınan tedbirlerle, dünyadaki en başarılı ülkeler arasında

Published

on

Başbakan Ersan Saner, Türkiye Cumhuriyeti ana muhalefet partisi Cumhuriyetçi Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve beraberindeki heyeti kabul etti. Kabul, Cumhuriyet Meclisi Şeref Salonu’nda saat 10.00’da gerçekleşti.

Görüşmede ilk sözü alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kuzey Kıbrıs’ın eğitim alanında bir dünya markası olmasının en büyük dilekleri olduğunu vurguladı.

Başbakan olmanın büyük zorlukları olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, başbakanın demokrasi kültürü içinde gelen çok sayıda eleştiriye cevap vermesi gerektiğini belirterek, Saner’e başarılar diledi.

Başbakan Ersan Saner de kabulde yaptığı konuşmada, Kılıçdaroğlu ve heyetini KKTC’de görmekten onur duyduğunu belirtti.

1963-1974 yılları arasında Kıbrıs Türkü’nün gettolara itilmiş bir toplum olarak yaşamını sürdürdüğünü kaydeden Saner, “Ama 1974’te, Allah’a çok şükür ki, Anavatanımız garantörlük hakkını kullanarak adada barışı sağlamıştır. O günden beridir de huzurlu bir şekilde yaşıyoruz” dedi.

Pandemi sürecinden de bahseden Saner, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, alınan tedbirlerle, dünyadaki en başarılı ülkelerin arasında yer aldığını belirtti ve şu anda bu başarıyı turizm ve yükseköğrenim sektörlerlerinde avantaja çevirmeye çalıştıklarını anlattı.

4 Haziran tarihinden itibaren DSÖ kurallarına göre hava ve sınır kapılarını açtıklarını anımsatan Saner, bu nedenle ekonominin bir nebze nefes almaya başladığını kaydetti.

Eylül ayında da yüzyüze eğitimin başlamasını hedeflediklerini anlatan Saner, “Anavatan’dan da sağlanacak aşılarla hedefimizi gerçekleştireceğiz. Zaten Anavatan’la hareket etmediğimiz zaman Kıbrıs Türk halkının birşeyleri başarması mümkün değildir” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

UBP Girne Milletvekili Küçük: “Çalışma koşullarını iyileştirmek hepimizin ortak görevidir”

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi ( UBP ) Girne Milletvekili Hasan Küçük, emekçilerin çalışma koşullarını iyileştirmenin toplumsal bir sorumluluk olduğunu ifade etti.

Küçük, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla yayımladığı mesajında, 1 Mayıs’ın sadece bir kutlama günü değil, aynı zamanda emekçilerin haklarını savunma ve dayanışma ruhunu güçlendirme günü olduğunu ifade etti.

Küçük, “Üreten, çalışan ve alın teri döken herkes, ekonominin ve toplumun temel dinamiklerini oluşturur. Emek, hem ekonomik kalkınmanın hem de sosyal adaletin en önemli unsurlarından biridir” dedi.

İşçi haklarının korunmasının toplumsal bir sorumluluk olduğunu belirten Küçük, “Emekçilerin haklarını korumak, onların çalışma koşullarını iyileştirmek hepimizin ortak görevidir. Güçlü bir ekonomi, ancak mutlu ve güvende hisseden çalışanlarla mümkündür” ifadelerini kullandı.

İş dünyasında da faaliyet gösterdiğine işaret eden Küçük, “Ben de bir iş insanı olarak, emeğin değerini her zaman ön planda tutuyorum. Çalışanlarımızın haklarını korumak ve onların refahını sağlamak, ülkemizin geleceği için kritik bir öneme sahiptir” dedi.

1 Mayıs’ın birlik ve dayanışma ruhunu pekiştirdiğini belirten Küçük mesajında, “Toplum olarak birbirimize destek olmalı, emeğin değerini her zaman ön planda tutmalıyız. Çalışanlarımızın refahı ve huzuru, ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimi için büyük önem taşımaktadır” ifadelerine yer verdi.

Tüm emekçilerin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü kutlayan Küçük, “Daha adil, daha güçlü ve daha umut dolu bir geleceği hep birlikte inşa edeceğiz” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Amcaoğlu: Bu 100 yılda bir görebileceğimiz bir şans

Published

on

By

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu da BRT yayınında halkı TEKNOFEST’e davet etti; “bu 100 yılda bir görebileceğimiz bir şans” dedi.


Devamını Oku

Kıbrıs

Cenevre’deki Kıbrıs konulu toplantıda federal modelin gündeme alınmaması yeni bir noktanın habercisi

Published

on

By

Cenevre’de martta düzenlenen Kıbrıs konulu toplantıda, ilk defa federal modelin gündeme alınmaması, 60 yıllık Kıbrıs meselesinde yeni bir noktaya gelindiğini ortaya koydu.

TC Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Cenevre’de 27-29 Nisan 2021’de düzenlenen gayriresmi 5+BM toplantısında, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar başkanlığındaki Kıbrıs Türk tarafı, iki toplumlu ve iki kesimli federasyon modelinden desteğini çektiğini açıkladı ve Kıbrıs meselesinin çözümüne dair yeni vizyonunu (iki devletli çözüm vizyonu) ortaya koydu.

Türkiye tarafından da tam destek verilen söz konusu vizyon çerçevesinde, yarım asırdır denenen federasyon temelli müzakere süreçlerinin bugüne kadar Ada’ya çözüm getiremediğine ve Ada’da halihazırda iki ayrı devlet ve iki ayrı toplum bulunduğu gerçeğine işaret ediliyor.

Kıbrıs meselesine Ada’nın gerçeklerine uygun, adil, kalıcı ve sürdürülebilir bir çözüm bulabilmenin yolunu açacak resmi müzakerelerin başlatılabilmesi için öncelikle Kıbrıs Türklerinin özden gelen haklarının (egemen eşitlik ve eşit uluslararası statü) uluslararası toplum tarafından tescil edilmesi gerektiği vurgulandı.

Ocak 2024’te Kolombiya eski Dışişleri Bakanı Maria Angela Holguin Cuellar’ın BM Genel Sekreteri’nin Kıbrıs konusundaki Şahsi Temsilcisi olarak atanmasına, Holguin’in görev tanımının Ada’daki iki taraf arasında yeni resmi çözüm müzakerelerinin başlatılmasına ilişkin ortak zemin bulunup bulunmadığının araştırılmasıyla kısıtlı tutulması ve görev süresinin 6 ayı aşmaması şartıyla Kıbrıs Türk tarafıyla istişare edilerek onay verildi.

Bu süre zarfında Ada’da temaslarda bulunan Holguin, görev süresi sonunda (Temmuz 2024) BM Genel Sekreteri’ne bir rapor sundu, ancak raporun içeriği kamuoyuyla veya taraflarla paylaşılmadı.

15 Ekim 2024 tarihinde New York’ta gerçekleştirilen gayriresmi üçlü akşam yemeğinde kararlaştırıldığı üzere BM Genel Sekreteri’nin ev sahipliğinde Ada’daki iki tarafın liderlerinin, Dışişleri Bakanlarının ve İngiltere Devlet Bakanı’nın katıldığı genişletilmiş formatlı gayriresmi toplantı, 17-18 Mart tarihlerinde Cenevre’de gerçekleştirilirken, söz konusu toplantıda, ilk defa federal model gündeme alınmadı; telaffuz dahi edilmedi.

Bu itibarla, Cenevre’deki toplantı 60 yıllık Kıbrıs meselesinde yeni bir noktaya gelindiğini de ortaya koyarken, toplantıda, Kıbrıs Türklerinin tezleri doğrultusunda ve Ada’daki taraflar arasında Kıbrıs meselesinin nihai çözümü bağlamında ortak zeminin bulunmadığı mevcut ortamda, BM Genel Sekreteri’nin de isteği üzerine, Ada’daki iki halka da yarar sağlayabilecek işbirliği alanlarının keşfine odaklanıldı.

Taraflar arasında Ada’da iki halkın günlük yaşam kalitesini artıracak bir dizi işbirliği alanı üzerinde durulurken, bu çerçevede liderler, yeni geçiş noktalarının açılması, Ada’nın mayınlardan arındırılması, çevre ve iklim değişikliği, Ara Bölge’de güneş enerjisinden elektrik üretimi, mezarlıkların restorasyonu ve gençlik konusunda bir teknik komitenin kurulması konularında ilerleme sağlanması üzerinde mutabık kaldı.

– Türkiye’nin tavizsiz Kıbrıs politikası

Bu alanlara ilaveten önümüzdeki döneme ilişkin bir takvim üzerinde de anlaşmaya varıldı ve bu çerçevede temmuz sonunda benzer bir formatta, ikinci bir gayriresmi toplantının düzenlenmesi kararlaştırıldı.

Bu toplantı kapsamında taraflar yeniden bir araya geldiğinde anılan işbirliği alanlarında kaydedilen gelişmelerin ele alınması planlanıyor ve BM Genel Sekreteri’nin bu bağlamda bir Şahsi Temsilci ataması öngörülüyor.

Türkiye’nin Kıbrıs meselesinde yürüttüğü tavizsiz politikaların neticesinde bu noktaya gelinmesi önem taşırken, Kıbrıs sorununun bugüne kadar çözümsüz kalması Rum tarafının, siyasi ve ekonomik kaynakları Kıbrıs Türkleriyle paylaşma düşüncesini sindirememesinden kaynaklanıyor.

Türkiye, Ada’da iki halk ve iki devlet olduğunu vurgularken, BM Genel Sekreteri’nin de sahadaki gerçekliklere göre tavsiyelerde bulunması memnuniyetle karşılanıyor.

Ankara’nın, Avrupa Birliği (AB) dahil üçüncü taraflardan beklentisi, “Birlik dayanışması kisvesi altında” Rumları desteklemeyi bir yana koyup, BM Genel Sekreteri’ni desteklemesi.

Devamını Oku

Trending

Reklam