Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Savaşan: Yasa, bütçeden tasarruf, ilave katkı, gönüllülük esasına göre maaş kesintisini ön görüyor

Published

on

UBP Milletvekili Ahmet Savaşan, Doğal Afet ve Depremle İlgili Mevzuatın Düzenlenmesine İlişkin Oluşturulan Ad-Hoc Komite’nin hazırladığı “Deprem ve Diğer Doğal Afetlere Yönelik Mali Yardım ve Hazırlık” yasa önerisinin detaylarını anlattı.

UBP Milletvekili ve Ad-Hoc Komite Üyesi Savaşan, BRT’de katıldığı “17. Saat” programına canlı bağlanarak hazırlanan yasa önerisinin detayları hakkında açıklamada bulundu.

Ad-Hoc Komitenin hafta boyunca süren çalışmalarını Cuma akşam saatlerinde tamamlayarak Deprem ve Diğer Doğal Afetlere Yönelik Mali Yardım ve Hazırlık Yasa Önerisini hazırladığını belirten Savaşan, yasayı oy birliği ile geçirmeyi arzu ettiklerini aktardı.

Savaşan, “Yapmayı ön gördüğümüz yasayla, depremden dolayı, depremde zarar gören kişilerin Türkiye’deki barınma ihtiyaçlarının karşılanması, KKTC’ye gelen depremzedelerin acil iaşe, ibate, sağlık ve eğitim harcamalarına katkı yapılması, depremden doğrudan etkilenen KKTC yurttaşlarının desteklenmesi ile KKTC’de meydana gelebilecek deprem ve diğer doğal afetlerle mücadele kapsamında arama kurtarma, sağlık, geçici zorunlu barınma ve eğitim alanlarındaki çalışmalarının yapılması ve bu alanlardaki ihtiyaçların giderilmesi yanı sıra, yerel yönetimlerin bu alanlarda gerçekleştirilecek çalışmalara katkı yapılmasını sağlamaya yönelik kaynak yaratılmasını amaçlamaktayız” şeklinde konuştu.

Yasa tasarısı hazırlanırken halkın, muhalefet partilerinin ve paydaşların hassasiyetlerinin dikkate alındığına vurgu yapan Savaşan, “1 Milyar TL civarında mali kaynak yaratmayı ön gören yasa 3 ana başlıktan oluşuyor. Birincisi bütçeden yapılacak tasarruflar, ikincisi ilave katkılar, üçüncüsü ise gönüllülük esasına göre asgari ücret üzerindeki maaşlardan yapılması ön görülen kesintiler” diye konuştu.

-“Oluşturulacak kaynak, yasanın amacı dışında kullanılamayacak…”

Yaratılacak mali kaynağın nereye harcanacağı konusunun katılımcılık anlayışı ile belirlendiğini ve bu kalemlerin tek tek detaylandırıldığına dikkat çeken Savaşan, “Oluşturulacak kaynak yasanın amacı dışında harcanamayacak. Harcama kalemleri yasa içinde yer alacak” dedi.

-“Şeffaflık ve denetim olacak”

Hazırlanan yasa ile yaratılacak mali kaynaktan yapılacak harcamaların yine aynı yasanın içinde oluşturulan Deprem ve Doğal Afet Değerlendirme ve Denetleme Komisyonu tarafından amaca uygun yapılıp yapılmadığının denetleneceğinin altını çizen Savaşan, siyasi parti temsilcileri yanı sıra paydaşların da yer alacağı ön görülen komisyon sayesinde bütün harcamaların amacına uygun yapılması ve bu harcamaların denetlenmesi sağlanacak” diye konuştu.

“Asgari ücret altına kesinti yok… Üzerinde, gönüllülük esasına göre kesinti olacak”

Savaşan, yasa önerisinin sosyal yardım, engelli maaş ile cemile yardımları ile asgari ücretin altında maaş alanlardan kesinti öngörmediğini belirterek, asgari ücretin üzerinde maaş alan kişilerden gönüllük esasına göre oransal kesinti yapılmasının planlandığını söyledi.

Savaşan, gönüllülük esasına göre asgari ücret üzerindeki maaşlardan yapılması planlanan kesintilerin, Asgari Ücret ile 30,000 TL arasında %1, 30,001-TL ile 55,000 TL arası %1,5, 55,001 TL ile 75,000 TL arası %2, 75,001 TL ve üzeri için %5 olarak ön görüldüğünü söyledi.

“Hedefimiz oy birliği…”

Komitede ele alınan yasanın Ünal Üstel Başbakanlığındaki hükümetin ortakları ile bir bütün olarak büyük bir hassasiyetle desteklendiğine işaret eden komite üyesi Savaşan, “Halkımızın ve paydaşların hassasiyetlerini samimiyetle dikkate alarak katılımcılık anlayışı ile hazırladığımız yasa tasarısını ana muhalefet partisinin katkısı ve desteğini de alarak oy birliği ile geçirmek istiyoruz. Taslağı kendilerine ilettik. Pazartesi ana muhalefetin tutumunu göreceğiz. Hükümet ortaklarımız ile bizler yasayı oy birliği ya da oy çokluğu ile planlanan hızda ve zamanda genel kurula göndermeye kararlıyız” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Ataoğlu:Lefke bölgesinde içme suyu arayışı olumlu sonuçlandı

Published

on

By

Jeoloji ve Maden Dairesi’nin Çamlıköy tepelerinde yürüttüğü araştırma ve sondaj çalışmaları neticesinde içme suyuna ulaşıldı.

Konuyla ilgili açıklama yapan Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Lefke bölgesinin içme suyu ihtiyacına yönelik yapılan sondaj çalışmasının başarıyla sonuçlandırıldığını açıkladı.

Lefke Belediyesi’ne içme suyu sağlayacak çalışmaya emek veren Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürü Ayşen Albayrak’a, mühendislere ve diğer ekip üyelerine teşekkür eden Ataoğlu, su kaynaklarının dikkatli ve idareli kullanılmasının önemine vurgu yaptı.

Bakanlıktan verilen bilgiye göre, Ataoğlu, yeraltı suyunun sonsuz bir kaynak olmadığını da anımsatarak, “Su, her birimizin sorumluluk bilinciyle koruması gereken hayati bir nimettir” dedi.

Bu dönemde özellikle küresel iklim değişikliği ve kuraklık risklerinin arttığına işaret eden Fikri Ataoğlu, suyu tasarruflu kullanmanın, gelecek nesillere karşı en büyük sorumluluk olduğunu da vurguladı.

Jeoloji ve Maden Dairesi’nin ülke genelindeki çalışmalarının devam ettiğini de hatırlatan Ataoğlu, doğal kaynakların korunması ve verimli kullanılması adına yürütülen her çalışmaya hükümet olarak destek vermeye devam edeceklerini kaydetti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Başbakan Üstel’den Fidan’ın New York sözlerine tam destek: “Kıbrıs Türkleri’nin hakları yok sayılamaz”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri bakanı Hakan Fidan’ın New York’ta yaptığı açıklama ile ilgili değerlendirmede bulundu…

Üstel’in değerlendirmesi şöyle;

“Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hükümeti olarak, Cumhurbaşkanımız Sayın Ersin Tatar’ın New York’ta gerçekleştirdiği temasları ve devam eden zirve sürecini büyük bir dikkatle ve yakından takip ediyoruz.

Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğini ve uluslararası statüsünü temel alan duruşumuz doğrultusunda, Sayın Cumhurbaşkanımızın sergilediği kararlılık, halkımızın haklı mücadelesinin güçlü bir yansıması olarak New York’ta da sürmektedir. Bu nedenle, kendisine hükümetimiz adına bir kez daha tam destek verdiğimizi ifade etmek istiyorum.

Bu kritik süreçte, Anavatan Türkiye’nin büyük desteği de bizlere güç katmaktadır.

Başta Türkiye Dışişleri Bakanı Sayın Hakan Fidan olmak üzere, Türk diplomasisinin ortaya koyduğu ortak irademize dayalı tavır; Kıbrıs Türk halkının yalnız olmadığını, davamızın Türkiye Cumhuriyeti tarafından tereddütsüz ve en yüksek seviyede sahiplenildiğini göstermektedir.

Sayın Fidan’ın New York’taki açıklamasında:

“Türklerin ve haklarının yok sayıldığı bir denklemi kabul etmemiz söz konusu değil.”

İfadeleriyle dile getirdiği bu kararlılık, Kıbrıs Türk halkının tarihsel mücadelesine verilen güçlü ve tereddütsüz bir destektir. Bu vesileyle Sayın Fidan’a, halkımız adına en içten teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Gelinen aşamada herkes şunu bilmelidir: Kıbrıs Türk halkının egemen eşitliğinin ve statüsünün tanınması; adada kalıcı çözümün, bölgesel barışın ve coğrafyamızın istikrarının teminatıdır. Çözüm iradesi konusunda samimi olan biziz. Rum tarafının Kıbrıslı Türklere yönelik sürdürdüğü ekonomik, sosyal ve hukuki baskı girişimleri; çözüme değil, çatışmaya; barışa değil, statükonun devamına hizmet etmektedir.

Artık yeni sözlerin söylenme zamanıdır. Şimdi, 50 yıldır sonuca hizmet etmeyen statükonun sürdürülmesi değil; adadaki gerçekleri esas alan yeni bir döneme girilmesinin vaktidir.

İnanıyorum ki, Anavatan Türkiye ile ortak şekilde geliştirdiğimiz “iki devletli çözüm vizyonu”, Sayın Cumhurbaşkanımızın kararlı liderliği ve Türk Hükümeti ile diplomasisinin güçlü desteğiyle mutlaka başarıya ulaşacaktır.”

Devamını Oku

Kıbrıs

Toplu Taşımacılar Birliği Başkanı Akandere: Doğru ve adil bir sistem için her türlü katkıya hazırız

Published

on

By

Kıbrıs Türk Toplu Taşımacılar Birliği Başkanı Beksan Bekir Akandere, toplu taşımacılıkta gündemde olan şirketleşme modeline ilişkin değerlendirmesinde, “Doğru ve adil bir sistem için her türlü katkıya hazırız ancak belirsizlikler giderilmeden bu süreç sağlıklı ilerleyemez” dedi.

Kıbrıs Türk Toplu Taşımacılar Birliği (KTTTB) Başkanı Beksan Bekir Akandere yazılı açıklama yaparak, toplu taşımacılıkta gündemde olan şirketleşme modeline ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Akandere, sürecin şeffaf ve katılımcı bir anlayışla yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, meslektaşlarının mağdur edilmeden yeni yapıya dâhil edilebilmesi için net yanıtlar beklediklerini söyledi; doğru yapılacak her projeye destek vermeye hazır olduklarını vurguladı.

Toplu taşımacılıkta yıllardır süregelen sorunlara işaret eden Akandere, “Bu sektörün yeni çağa uygun hale getirilmesi kaçınılmazdır. Ancak yıllardır süren plansızlık, gereksiz izinler ve devlet politikası eksikliği sektörü bugünkü duruma getirmiştir.” dedi.

-“Düzce modeli incelendi ama sorular cevapsız”

Ulaştırma Bakanlığı ve Kıbrıs Türk Çağdaş Kamu Araçları İşletmecileri Derneği ile birlikte Türkiye’de çeşitli temaslarda bulunduklarını belirten Akandere, Düzce’deki taşıma modelinin yerinde incelendiğini ancak uygulamanın KKTC’ye nasıl uyarlanacağı konusunda netlik oluşmadığını kaydetti. Akandere, “Sayın Bekir Ilıcalı tarafından sunulan projeksiyon bize bazı cevaplar verse de, pek çok temel konuda hâlâ ‘acaba?’ sorusu zihnimizde duruyor.” dedi.

Şirketleşme sürecine karşı olmadıklarının altını çizen Akandere, esas önceliğin adil bir sistem kurulması olduğunu ifade etti. Akandere, “Eğer bu sistem mevcut düzenden daha iyi olacaksa, kimsenin zarar görmeyeceği bir yapı kurulmalı. Hisselendirme, araç değerleri, yıllık beyanlar, personel sayısı gibi konularda net ve eşitlikçi kriterler belirlenmeli.” ifadelerini kullandı.

-“Okul taşımacılığı, vergilendirme, güzergâh zararı ne olacak?”

Eylül ayında başlayacak okul taşımacılığı süreciyle ilgili de kaygılarını dile getiren Akandere, yatırım yapan taşımacıların belirsizlikten dolayı tedirgin olduğunu söyledi. Akandere, “Bugün 28 bin öğrenci taşınıyor. Bu rakamlar net. Ancak projeyi yürüten ekipten halen sistemin detayları hakkında tatmin edici bilgi alabilmiş değiliz” dedi; “Okul taşımacılığı, vergilendirme, güzergâh zararı ne olacak?” sorusunu yöneltti.

Güzergâh bazında zarar eden bölgelerde nasıl bir politika izleneceğinin de belli olmadığını belirten Akandere, “Zarar eden hattı kaldıracak mıyız, yoksa sübvansiyon mu vereceğiz? Düzce’de 125 bin TL’lik sabit bir destek modeli var. Peki KKTC’de bu olacak mı?” diye sordu.

-“Kayıt dışını sisteme entegre mi edeceğiz?”

Sistemde hâlihazırda ciddi bir kayıt dışı sorunu olduğuna dikkat çeken Akandere, “Mevcut sistem her bölgeye hizmet edemiyor olabilir, ancak kayıt dışını sisteme entegre mi edeceğiz, yoksa mevcut yasal çalışanları saf dışı mı bırakacağız? Bunlara yanıt verilmeden güven oluşamaz” ifadelerini kullandı.

Son dönemde bazı çevreler tarafından toplu taşımacı derneklerinin sessizlikle eleştirilmesiyle ilgili olarak ise Akandere, “Biz susmadık, süreci anlamaya çalıştık. Boş konuşmak istemedik. Suskunluğumuz efendiliğimizdendir, bilinçli bir bekleyiştir.” dedi.

Üniversite taşımacılığının da sisteme dahil edilip edilmeyeceğine dair netlik olmamasının sektörde ciddi tedirginlik yarattığını vurgulayan Akandere, “Şu an sistemin kim tarafından uygulanacağı, kimlerin taşıma yapacağı belli değil. Bu da taşımacıların yatırım kararı almasını zorlaştırıyor.” dedi.

-“Hiç kimseyi satmadık”

Açıklamasının sonunda medya ve bazı siyasi çevreler tarafından yapılan “sektör satıldı” yorumlarına da cevap veren Akandere, “Hiç kimseyi satmadık. Emekçi meslektaşlarımızı hiç satmadık. Tam aksine, daha iyi şartlarda çalışmalarını sağlamak için katkı koymaya çalışıyoruz. Ancak mevcut projede halen birçok soru işareti var. Cevaplar olmadan yola çıkmak istemiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Akandere, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın “Bu modele karşı çıkanlar rant elde edenlerdir.” söylemini doğru bulmadığını belirterek, asıl rant edenlerin sessiz kalanlar olduğunu savundu.

Yeni taşımacılık modeliyle ilgili kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi gerektiğini vurgulayan Akandere, “Bu ülkenin taşımacılık sektöründe yıllardır emek veren esnafı, önce bilgilendirilmeli ve ikna edilmelidir. Bu süreç esnafı dışlayarak değil, katılımıyla yürütülmelidir” dedi.

Geçmiş yıllarda yapılan hataların tekrar edilmemesi gerektiğinin altını çizen Akandere, yöneticilere çağrıda bulunarak, “Bu bizim ekmeğimizdir, geleceğimizdir, yılların birikimidir. Kimse bunu göz ardı edemez. Güven vermek zorundasınız. Bu güveni söylemlerle değil, verilerle, şeffaf bir yönetim anlayışıyla oluşturmalısınız. Proje hangi aşamada olursa olsun, iki birlik ve basının davet edileceği bir toplantı düzenlenerek süreç tüm kamuoyuyla paylaşılmalıdır.” ifadelerini kullandı

Akandere açıklamasında, Kıbrıs Türk Toplu Taşımacılar Birliği olarak sektörün ve esnafın çıkarlarını savunmaya devam edeceklerini ve sürecin takipçisi olacaklarını da vurguladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam