Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Taşeronlardan, inşaat sektöründe 10 gün çalışma yasağı talebi

Published

on

Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği Başkanı Osman Amca işçilerin 40 derecenin üzerine çıkan hava sıcaklığında çalıştırılmasına tepki göstererek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na bu yönde sundukları önerilerin ivedi şekilde hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Amca, yaptığı yazılı açıklamada, inşaat sektöründe sıcak hava altında çalışan işçilere 10 gün çalışma yasağı getirilerek, maaşlarının işverenler ve devlet tarafından ortak karşılanması için öneri sundu.

Ülkedeki hava sıcaklıklarının Temmuz ayı ortasından Ağustos ayı ortasına kadar çok yükseldiğine dikkat çeken Amca, Taşeronlar Birliği’nin üyelerinin büyük bir kısmının güneş altında çalışmasından dolayı rahatsız olduklarını belirtti.

Bu yönde birtakım çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Amca, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile devletin diğer kurumların yürüttükleri çalışmaları paylaştıklarını ifade ederek bu çalışmaların içeriğinden bahsetti.

Amca açıklamasına şöyle devam etti:

“Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği olarak her yıl yaşanan hava sıcaklıklarından dolayı bir takım çalışma yürüterek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na sunduk. Biz tüm koşulları göz önünde bulundurarak, yaşadığımız sorunları tecrübe ederek, birçok kişinin fikrini de alarak bir çözüm önerdik.

1-10 Ağustos tarihleri ülkemizdeki en sıcak günlerdir. Ülkemizdeki kayıtlı işçilere bu 10 günlük süreyi Güney Kıbrıs’ta yapılan uygulama gibi tatil verilerek hem işçinin çalışma kalitesini artırılması hem de iş sağlığı güvenliği adına uygulanmasını talep ettik. Bunu yaparken de işçilerin günlük yevmiyesinin yarısının devlet tarafından ‘Yerli İstihdam Katkı Fonu’ndan’ yarısının da işveren tarafından karşılanmasını önerdik.

Bu öneriyi her yıl yapmamıza rağmen, bize hiçbir dönüş olmadı. Bu rakamların olabileceğini düşündüğümüz için bu konunun ivedi şekilde hayata geçirilerek, etkili kararlar alınıp bir sonraki yılların da planlamasının yapılmasını talep ettik.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda ısrarla kurduğumuz bir komite var. Bu komite Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın Çalışma Tüzüklerini, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa ve Tüzüğünü hazırlayan komitedir. Bu komitede Kıbrıs Türk İnşaat Taşeronları Birliği (KTİTB), Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği (KTİMB), Mimar ve Mühendis Odaları (KTMMOB), üniversiteler ve belediyeler yer alıyor.

Bu komitede 3-4 aydır hiçbir çalışma yapılmıyor. Bu konuların bu komitede konuşularak, kararların alınıp, ülkeye yayılması gerekiyor. Bu girişim Çalışma Bakanlığı’nın elini güçlendirecek bir girişimdir. Onlar hiç sorumluluk almadan, komitenin aldığı kararları uygulamaya koydukları zaman ortaya bir başarı çıkacaktır.

Bu işçiler 40 derece üzerindeki hava sıcaklığında çalışarak hem yıpranmış olmaz hem de verimleri artar. Birçok işveren de işçisiyle birlikte sahada çalıştığı için işverenler de bu döngü içerisindedir. Bu yüzden 1-10 Ağustos tarihlerini içeren çalışma yasağı hem işverene hem de işçiye tatil ve dinlenme fırsatı olacaktır.”

-“Çözüm eşit olmalı”

Osman Amca bazı kesimlerin yaptığı açıklamaları değerlendirerek, öğle saatlerindeki çalışmaların yasaklanması konusunda çözümün güzel olduğunu fakat uygulamada sıkıntılı olduğuna dikkati çekti.

Amca, şöyle devam etti:

“Yakın bölgelerde işçiyi 12.00’de evine gönderirseniz, saat 15.00’e kadar dinlenip işine geri gelebilir. En sıcak saatlerde de çalışmamış olur fakat uzak bölgelerde çalışanlar için durum ayni olmaz. İnşaat sektöründe her yer aynı değildir. Örneğin bu çözüm güzel ama uygulama sıkıntılıdır. Bu yüzden işverenler dışarıdan gelen baskılarla değil kendi iş saatlerini belirleyerek sorunu çözebilir. Yakın bölgede çalışanlar ise saat 11.00’den saat 15.00’e kadar çalışmayabilir, uzak bölgede çalışanlar ise saat 05.00’de işe başlayıp saat 11.00’de paydos edebilir. Bu bir aylık sürede işveren kendi çözümünü bulabilir. Birçok çözüm modeli vardır. Ayrıca inşaat sektörünün tümü de sıcak hava altında çalışmıyor. Boyacı, alçıcı, tesisatçı gibi meslekler grupları sıcakta çalışmıyor. Denetime giden müfettişler de bunu bilerek gidip, gölgede çalışanlara ceza yazmamalıdır. Ayrıca denetim yapan müfettişler önce uyarı vermeli, uyarıya uymayanları cezaya tabii tutmalıdır. Sektörün tümü aynı kategoride değildir. Bilinçli olmak gerekir.” ifadelerini kullandı.

-“Güneyde işçinin parasını sendikalar ödüyor”

Güney Kıbrıs’taki uygulamaya da değinen Amca, oradaki sendikaların bir yıl boyunca işverenlerden kestikleri katkı ile 1-15 Ağustos tarihlerinde çalışma yasağından önce, bu parayı çalışanlara ödediğini belirtti.

Sendikalı olmanın avantajları olduğuna değinen Amca, ülkede bunun henüz tam bir sisteme oturmamasından ötürü özel sektörde sendikalaşmanın şu an olmadığını söyledi.

Özel sektörde sendikalaşmanın uzun yıllar alacağına da değinen Amca, bir yerden başlanması gerektiğini sözlerine ekledi.

TAK/BRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

İdari Komite Genel Kurul’dan geri gönderilen Sağlık Hizmetleri Dairesi yasa tasarısını görüştü

Published

on

By

Cumhuriyet Meclisi, İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Alınan Sağlık Hizmetleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısını” görüştü.

Cumhuriyet Meclisi’nden verilen bilgiye göre, Komite bugün UBP Milletvekili Komite Başkanı Sunat Atun Başkanlığında toplandı.

Komite gündeminde yer alan “Genel Kuruldan Bir Daha Görüşülmek Üzere Komiteye Geri Alınan Sağlık Hizmetleri Dairesi (Kuruluş, Görev ve Çalışma Esasları) Yasa Tasarısı (Y.T No: 80/2/2022)”nı ele alarak madde madde oylamaya başladı.

Komite bahse konu Yasa Tasarısı ile ilgili çalışmalarına bir sonraki toplantısında devam edecek.

Komite toplantısında Sağlık Bakanı Hakan Dinçyürek de hazır bulunurken, davetli olarak, Sağlık Bakanlığı, TIP-İŞ, KTAMS, KAMUSEN ve Serbest Çalışan Hekimler Birliği’nden yetkililer ve Emekli Başhekim Dr. Bülent Dizdarlı toplantıya katılarak konuyla ilgili görüşlerini sundu.

UBP Milletvekili Sunat Atun başkanlığındaki İdari, Kamu ve Sağlık İşleri Komitesi toplantısına, Komite Başkan Vekili CTP Milletvekili Filiz Besim, Komite üyesi UBP Milletvekilleri Ahmet Savaşan ve Fırtına Karanfil ile Komite üyesi CTP Milletvekili Devrim Barçın katıldı. Komite toplantısına ayrıca, UBP Milletvekili Yasemi Öztürk ve Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers da katıldı.

Devamını Oku

Kıbrıs

IV. Gençlik Kongresi basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı

Published

on

By

Gençlik Federasyonu liderliğinde 8 gençlik derneği ve 3 öğrenci örgütü tarafından ortaklaşa düzenlenen IV. Gençlik Kongresi, bugün Rüstem Kitabevi’nde yapılan basın toplantısıyla kamuoyuna tanıtıldı.

Gençlik Federasyonu’ndan yapılan açıklamaya göre, basın toplantısında IV. Gençlik Kongresi hakkında katılımcılara sunum yapan Gençlik Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Özbilgehan, Gençlik Kongresi’nin 23-24 Ağustos’ta yapılacağını açıkladı.

Özbilgehan, katılım kotasının ve yaş aralığının genişletildiğini, bu sayede daha kapsayıcı bir yapının hedeflendiğini belirtti. Özbilgehan ayrıca, 18-23 yaş arası gençlere ve kırsaldan gelen katılımcılara özel kontenjanlar ayrılacağını da ifade etti.

-Kongre’deki komite sayısı artırıldı, 80 gönüllü görev alıyor

Kongre hazırlık sürecinde 10 ayrı ekipte toplam 80 gönüllü gencin aktif görev üstlendiğini ifade eden Özbilgehan, bu yıl Kongre’deki komite sayısının da 8’den 10’a çıkarıldığını duyurdu.

Kongre katılımcısı gençlerin gençlik politikaları sürecine daha etkin biçimde katılmasını sağlamak amacıyla komitelerin “forum” yapısına geçeceğini açıklayan Özbilgehan, bu sayede Kongre sonrası tartışmaların daha yapısal bir çerçevede yürütüleceğini belirtti.

-“IV. Gençlik Kongresi ile gençlik politikalarında yeni bir dönem başlayacak”

Özbilgehan, forumlar aracılığıyla gençlik politikaları alanında hem fiziksel altyapının hem de savunuculuk faaliyetlerinin güçlendirileceğini vurgulayarak, IV. Gençlik Kongresi’nin gençlerin karar alma mekanizmalarına daha etkin katılım sağlayacağı yeni bir dönemin başlangıcını temsil ettiğini ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

“Bu adanın refaha, yatırıma ihtiyacı var. Güney Kıbrıs’ın KKTC ekonomisini hedef alan siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz”

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ekonomik gelişimini engelleme çabasına girdiğini kaydederek, yatırımcıyı tutuklamaya dönük tavırların, Cenevre’de yakalan uzlaşmacı tavra uygun olmadığına işaret etti.

“Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar bunun karşılığını uluslararası hukuk içinde görecek. Siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.” diyen Yılmaz, Taşınmaz Mal Komisyonunun çalışmalarını, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceklerini de vurguladı.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, BRT Özel Yayını’nda Aziz Karaaziz’in sorularını yanıtladı, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

Yılmaz, TC-KKTC 2025 İktisadi ve Mali İşbirliği Antlaşması, sürdürülen projeler ve Türkiye Cumhuriyeti – KKTC ilişkilerine değindi.

İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolünün bugüne kadarki en büyük ve en geniş kapsamlı işbirliği protokolü olduğunu ifade eden Cevdet Yılmaz, “bu sadece teknik bir anlaşma değil, bu KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu gösteriyor” dedi.

Yılmaz , “21 milyar Türk lirasına yakın bir işbirliği protokolünden bahsediyoruz. Yıllık ödenek anlamında kaynak anlamında gerçekten çok önemli bir rakam bu aslında. Sadece teknik bir anlaşma değil, Türkiye Cumhuriyeti ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ne kadar yakın olduğunu, kader birliğin içinde olduğunu da gösteren bir belge aslında. Dolayısıyla bunu hayata geçirme zamanı artık uygulama zamanı.” şeklinde konuştu.

Cevdet Yılmaz , KKTC’ye her geldiklerinde sahadaki projeleri yerinde görmeye çalıştıklarının altını çizerek, Türkiye Cumhuriyeti olarak, Mali işbirliği programları ile maksimum düzeyde katkı sunduklarını kaydetti.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde her yaşanan sıkıntıdan ders çıkarmak gerektiğini , sadece gündelik sorunları çözmenin ötesinde gelecekteki çıkabilecek sorunları da engelleyici işler yapmaya çaltıştıklarını kaydeden Cevdet Yılmaz; sağlık, eğitim, tarım ve gıda sektöründe yem desteklerinden, zarar tazminlerine, bazı altyapı tesislerine varıncaya kadar çalışma içinde olduklarını belirtti.

-“Sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak”

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde sağlık sektörünün kendileri için öncelik olacağını kaydeden Cevdet Yılmaz, “sağlık sektörü farklı bir seviye kazanacak” dedi.

Yılmaz, “sağlık alanında yeni dönemde çok önemli projeler hayata geçiriyoruz. Girne askeri hastanesini zaten bitirmiştik, biliyorsunuz şu anda yine ilaç ve tıbbi cihaz temini konusunda toplu alımlar gerçekleştirdik. Pamuklu sağlık merkezi, Güzelyurt hastanesi, Maraş sağlık merkezi gibi projelerde ihale ve yapım süreçlerini sürdürüyoruz fakat asıl yıldız projemiz, Lefkoşa yeni Devlet hastanesi yapım projesi . Çok güzel bir mimariyle, çok güzel bir mekanda gelişime açık bir bölgede bir hastane inşa edeceğiz. Onun da ihale süreçlerine başlamış durumdayız, yakın bir süreçte ihale süreçleri bitecek, 20 Temmuz’da inşallah temelinin atıldığını hep birlikte görmüş olacağız.” şeklinde konuştu.

-“Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz”

Cevdet Yılmaz konuşmasında Taşınmaz Mal Komisyonu’nun faaliyetlerini daha etkin yürütmesinin önemine de dikkati çekti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı karar ile Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiğini i ifade eden Yılmaz, bugüne kadar komisyona 8 bin 178 başvuru yapıldığını ve 2 bin 041 tanesinin sonuçlandırıldığını kaydetti.

Yılmaz, “ TMK’ya başvurularda tazminatla sorun çözülebiliyor. Önümüzdeki dönemde inşallah bu yol ve yöntemleri etkin bir şekilde kullanmaya devam edeceğiz. Biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak da bu mekanizmayı, en güçlü şekilde desteklemeye devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

-“Rum Yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecek”

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin mülkiyetle ilgili yaptığı tutuklamalara ilişkin soruyu da yanıtlayan Yılmaz, Rum yönetiminin , Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin ekonomisine zarar vermeye çalıştığını kaydederek, “Rum yönetimi tutuklamalara devam ederse mutlaka karşılığını görecekler” dedi.

Yılmaz , “Rum yönetimi, Kuzeydeki son yıllardaki atılımları gördüğü için bunları engelleme çabası içine girdiğini görüyoruz . Bunu tabii hiçbir şekilde tasvip etmiyoruz ve bunun da son dönemlerde başlamış olan Cenevre’deki bu işbirliği ruhuna da aykırı düştüğüne inanıyoruz. Bu yaklaşım bu şekilde devam ederse mutlaka karşılığını görecektir, karşılığını görmemesi de mümkün değil. Biz şuna inanıyoruz; bu adanın kalkınmaya ihtiyacı var, refaha, yatırıma ihtiyacı var. Bunu siyasi sebeplerle bozmaya çalışanlar mutlaka bir şekilde şöyle veya böyle hukuk içinde, elbette uluslararası hukuk içinde karşılarını mutlaka göreceklerdir. Bir an önce bu yaklaşımlarından vazgeçmelerinin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ekonomisini hedef alan hukuki yönlerle yöntemlerle hedef alan bu siyasi girişimlerden vazgeçmelerini bekliyoruz.”şeklinde konuştu.

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın iki devletli çözüm perspektifini yüzde yüz desteklediğini de ifade ederek, “Sayın Cumhurbaşkanı Ersin Tatar çok güçlü bir vizyon koydu. Türkiye Cumhuriyeti olarak yüzde yüz bu perspektife destek sunuyoruz. Çünkü bu perspektif sadece Kıbrıs Türkü’ne değil, tüm adaya fayda getirecek” değerlendirmesinde bulundu.

Bölgedeki yaşanan çatışmalara da değinen Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, çatışmaların tüm bölgeye zarar verdiğini ifade ederek, Türkiye Cumhuriyeti’nin sorunların diyalog yoluyla çözülmesi gerektiğine inandığını söyledi.

“Kimsenin merhametine güvenebileceğimiz bir dönemde değiliz” ifadelerini de kullanan Yılmaz “Gücümüzü koruyarak, diplomasiyi yürütmek zorundayız. Bu dönemler milli birliğimizi, beraberliğimizi çok daha güçlü bir hale getirmek zorundayız. İnanıyoruz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti iç cephesini bu dönemde daha da güçlendirecektir. Mücahitler ve Mehmetçikler canlarını feda ederek bize bu huzur ortamı miras bıraktılar. Onları rahmetle anıyoruz. Bu emanete de hep birlikte çok güçlü bir şekilde sahip çıkmamız lazım. Bunun gayreti içindeyiz. Doğru bildiğimiz yolda yolumuza devam edeceğiz” dedi.

Devamını Oku

Trending

Reklam