Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

TC Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran:KKTC’nin yükseköğrenim adası olması öncelikli hedeflerimizden

Published

on

Türkiye Dışişleri Bakan Yardımcısı Yavuz Selim Kıran, “KKTC’ye yönelik en öncelikli hedeflerimizden biri, ülkenin yükseköğrenim adası olması, bu alanda marka haline gelmesi.” dedi.

TBMM Dışişleri Komisyonunun son toplantısında, Türkiye ile KKTC arasında Kültürel İşbirliği Protokolü ile Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesinin (ASBÜ) KKTC’de eğitim-araştırma yerleşkeleri kurmasına ilişkin anlaşmanın onaylanmasının uygun bulunduğuna dair iki ayrı kanun teklifi kabul edildi.

Komisyonda, milletvekillerine bilgi veren Dışişleri Bakan Yardımcısı Kıran, Türkiye’nin, KKTC’ye, egemen bir devlet olarak kendi ayakları üzerinde durabilmesi için her alanda desteğinin sürdüğünü söyledi.

KKTC’nin, ekonomiden ulaştırmaya, sağlıktan tarıma her alanda kalkınmasına ve refahının artmasına güçlü katkı sağladıklarını dile getiren Kıran, ülkenin tanıtımı için birlikte çalıştıklarını belirtti.

Kıran, Kıbrıslı Türk sanatçıların, Türk misyonlarının da desteğiyle yurt dışında konserler verdiğini, resim ve el sanatçılarının, kişisel ve karma sergiler açtıklarını anlattı.

Türk tarihinin önemli bir parçası olan Kıbrıs Türk tarih, kültür ve sanatının tanıtılmasının yanı sıra korunması ve geliştirilmesine de önem verdiklerini ifade eden Kıran, film, müzik, arkeolojik kazı, restorasyon projelerine ve müzelerin bakım ile onarımına teknik ve maddi yardım sağladıklarını aktardı.

Yavuz Selim Kıran, geleneksel sanat ve sporların yaşatılması ve yaygınlaştırılmasına da yardımcı olduklarını dile getirdi.

“KKTC’DE YAYIMLANAN KİTAPLARA ÜLKEMİZDE ISBN VERİLECEK”

Türkiye ile KKTC arasında Kültürel İşbirliği Protokolü ile kültürel alanda KKTC’ye verilen desteği somut adımlarla daha da ileriye taşıyacaklarını bildiren Kıran, “Yunus Emre Enstitülerimiz, bulundukları ülkelerde Kıbrıs Türk kültürünün tanıtımında iş birliği yapacak. Her iki ülkedeki sanatçılar arasındaki dayanışmayı güçlendirip eserlerini uluslararası alanda tanıtmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

KKTC’de yayımlanan kitapların, uluslararası standart kitap numarası (ISBN) bulunmamasının, fuarlarda sergilenmesine engel teşkil ettiğine dikkati çeken Kıran, şöyle devam etti:

“KKTC’de yayımlanan kitaplara, ülkemizde ISBN verilmesi yoluyla bu sorunu çözmeye gayret edeceğiz. Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığının eserleri, KKTC Milli Kütüphanesi ve halk kütüphanelerine dağıtılacak. Tiyatro, opera, bale gibi alanlardaki çalışmaları destekleyeceğiz ve tecrübe paylaşımı yapacağız. Devlet tiyatrosu binasının yapımına, Atatürk Kültür Merkezi’nin tadilatına, belediyelerin kültür merkezlerine, halk kütüphaneleri projelerine, müzelere destek sağlamaya devam edeceğiz. KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı personeline yönelik eğitim programları düzenleyeceğiz. Kültür ve Turizm Bakanlığımızın Türkiye’de ve üçüncü ülkelerde düzenleyeceği sanat ve kültür faaliyetlerinde Kıbrıslı Türk sanatçıların katılımları için ortak çalışmalar yürüteceğiz.”

Kıran, uluslararası kültürel faaliyetlere katılımın, Kıbrıslı Türklere uygulanan izolasyonu kırmanın da en etkili yollarından olduğunu, bu yönde atılacak adımların, KKTC’nin tanıtımının yanı sıra Kıbrıs meselesinin egemen eşitlik temelinde çözümü çabalarına da katkıda bulunacağını vurguladı.

“ASBÜ KKTC’DE EĞİTİM FAALİYETLERİNE BAŞLADI”

KKTC’ye kültürün yanı sıra eğitim alanında da destekte bulunduklarını, yükseköğretim konularının, bu alanda öne çıktığını bildiren Kıran, “KKTC’ye yönelik en öncelikli hedeflerimizden biri, ülkenin yükseköğrenim adası olması, bu alanda marka haline gelmesi.” ifadesini kullandı.

KKTC’de toplam 22 üniversitenin faaliyet gösterdiğini, Türkiye’den de Anadolu Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) ile İstanbul Teknik Üniversitesinin (İTÜ), KKTC kampüsleri bulunduğunu aktaran Kıran, “Ada’daki üniversitelerde bugün itibarıyla 108 binden fazla öğrenci öğrenim görüyor. İçinde bulunduğumuz akademik dönemde 144 ülkeden 45 bine yakın yabancı öğrenci de KKTC üniversitelerini tercih etmiş durumda. KKTC’nin artan üniversite sayısıyla yükseköğrenim alanında uluslararası çapta adından daha fazla söz ettirmesini hedefliyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.

Türk ve KKTC üniversiteleriyle yükseköğrenim kurumları arasında tecrübe paylaşımı ve iş birliğini geliştirdiklerini belirten Kıran, “Bu anlayışla 15 Haziran 2020 tarihli Cumhurbaşkanlığı kararıyla KKTC’de Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Rektörlüğüne bağlı akademik birim tesis edildi. Bu kararı takiben Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Lefkoşa’da bulunan Kıbrıs Sosyal Bilimler Üniversitesi ile protokol imzalayarak üniversiteyi devraldı, şimdiden de 700 öğrenciyle eğitim faaliyetlerine başladı.” bilgisini paylaştı.

Kıran, ASBÜ’nün, KKTC’de eğitim-araştırma yerleşkeleri kurmasına ilişkin anlaşma ile KKTC’nin tüzel kişiliğini temsil edeceğini, böylelikle üniversite arazi ve binalarının tahsisi, kiralanması ve satın alınması süreçlerinde yerel mevzuat bakımından yabancı sayılmayacağını, KKTC’de yerel üniversitelere sağlanan teşvik ve muafiyetlerden yararlanabileceğini aktardı.

ASBÜ’nün, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK), KKTC’deki muadili YÖDAK’ın oluşturduğu çalışma gruplarına ve üniversiteler arası akademik koordinasyon kuruluna asli üye olarak katılabileceğini dile getiren Kıran, şunları kaydetti:

“Anlaşma, öğretim üyelerinin özlük hakları ve öğrencilerin kabulü yöntemlerine dair hükümler de içeriyor. ASBÜ personeli, KKTC’de sözleşmeli olarak görevlendirilmesi halinde ASBÜ’den aylıklı izinli sayılacak. Görevli personel için gereken tüm izinler KKTC Çalışma Bakanlığı tarafından verilecek. Üniversitede öğrenim görmek üzere ülkemizden gidecek öğrenciler, Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) ile seçilecek. Kıbrıslı Türk ve üçüncü ülke vatandaşı öğrenciler için ayrıca kontenjan belirlenecek. Mezun olacak öğrencilere, ASBÜ Kıbrıs Akademik Birimi diploması verilecek.”

 

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

TC Dışişleri Bakanlığından İsrail’in Madleen gemisine saldırısına sert tepki

Published

on

By

Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynakları, İsrail’in müdahale ettiği “Madleen” gemisindeki vatandaşların durumunun yakından takip edildiğini bildirdi.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı kaynakları, Türkiye’nin Tel Aviv Büyükelçiliğinin, geminin karaya varmasının ardından vatandaşların bir an önce serbest bırakılması için gerekli girişimlerde bulunduğunu belirterek, “‘Madleen’ adlı gemide bulunan vatandaşlarımızın durumu yakından takip edilmektedir.” bilgisini paylaştı.

Kaynaklar, vatandaşların yakınlarına düzenli olarak bilgi verildiğini kaydetti.

– “Madleen” gemisine müdahale

Özgürlük Filosu Koalisyonu (FFC) isimli sivil toplum kuruluşunun, Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik “Madleen” yelkenlisi, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan Gazze için yola çıkmıştı.

Özgürlük Filosu Koalisyonu’nun Telegram hesabından gece saatlerinde yapılan açıklamada, İsrail ordusunun “Madleen” gemisine müdahale ettiği belirtilerek, “Madleen ile irtibat kesildi. İsrail ordusu gemiye çıktı. Madleen gemisindeki gönüllüler, İsrail ordusu tarafından kaçırıldı.” ifadesi kullanılmıştı.

Gemide, Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı FFC Basın Koordinatörü Yasemin Acar’ın yanı sıra Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad olmak üzere 12 kişi bulunuyor.

Devamını Oku

Dünya

Gazze yardımı taşıyan “Madleen” gemisi Aşdod’a götürüldü

Published

on

By

Gazze’ye insani yardım ulaştırmak üzere yola çıkan ve uluslararası sularda soykırımcı İsrail güçlerince alıkonulan “Madleen” gemisi Aşdod Limanı’na getirildi. Gemideki 12 insan hakları aktivisti de gözaltına alındı.

Gazze’ye insani yardım ulaştırmak amacıyla yola çıkan ve uluslararası sularda İsrail güçlerince durdurulan Madleen gemisi, İsrail savaş gemileri eşliğinde İsrail’in Aşdod Limanı’na ulaştırıldı.

İsrail’in saldırıları ve ablukası altında açlıkla mücadele eden Gazze halkına umut taşımak isteyen “Özgürlük Filosu Koalisyonu”na (Freedom Flotilla Coalition-FFF) ait bu yelkenli, Akdeniz’deki seyrine İsrail donanması tarafından son verildi.

İşgalci İsrail’in alıkoyduğu Madleen gemisindeki Filistin bayraklarını da söktüğü görüldü.

Soykırımcı İsrail 12 aktivisti gözaltına aldı

Gece saatlerinde gerçekleşen müdahalede, İsrail ordusuna bağlı deniz komandoları Madleen gemisine baskın düzenledi. Baskının ardından gemiyle olan iletişim kesildi. İsrail ordusu, yelkenlinin Aşdod’a götürüleceğini ve gemide bulunan 12 insan hakları savunucusu aktivistin ülkelerine geri gönderileceğini bildirdi.

Özgürlük Filosu Koalisyonu’ndan yapılan açıklamada, müdahale öncesinde gemide alarm verildiği ve hazırlık yapıldığı belirtilirken, Birleşmiş Milletler (BM) de geminin beş İsrail botu tarafından çevrildiğini duyurdu. Gemiye müdahale edildiği ve İsrail askerlerinin gemiye çıktığı bilgisinin ardından, gemideki 12 aktivistin gözaltına alındığı teyit edildi.

BM’den uluslararası topluma çağrı
Birleşmiş Milletler (BM) Filistin Özel Raportörü Francesca Albanese, Madleen gemisinin derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu. Sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada Albanese, “Her Akdeniz limanı Gazze’ye yardım, dayanışma ve insanlık taşıyan tekneler göndermelidir. Beraber yelken açacaklar, birlikte durdurulamaz olacaklar” ifadelerini kullandı.

Albanese, İsrail’in Gazze’de yarattığı insani krize ve yardım girişini engelleyen ablukasına dikkat çekerek, “Ablukayı kırmak, devletler için yasal bir sorumluluk ve hepimiz için ahlaki bir zorunluluktur” diyerek uluslararası topluma harekete geçme çağrısında bulundu.

TC Dışişleri Bakanlığı’ndan sert “Madleen” tepkisi: “İsrail bir terör devleti”

Dışişleri Bakanlığı, Gazze’ye insani yardım taşıyan “Madleen” gemisine İsrail güçlerince yapılan müdahaleyi kınayan sert bir açıklama yayınladı. Bakanlık, uluslararası sularda seyreden gemiye yapılan bu müdahalenin uluslararası hukukun açık bir ihlali olduğunu belirtti.

Açıklamada, “Netanyahu hükümetinin, seyrüsefer serbestisini ve deniz güvenliğini de tehdit eden bu menfur saldırısı, İsrail’in bir terör devleti olduğunu bir kez daha ispatlamıştır” ifadelerine yer verildi.

Gazze’de açlığı bir silah olarak kullanan ve insani yardımların ulaşmasını engelleyen İsrail’in soykırım politikalarına karşı uluslararası toplumun tepkisinin süreceği vurgulandı. Dışişleri Bakanlığı, “İsrail’in saldırgan ve hukuk tanımaz tutumu, insanlık değerlerine sahip çıkan sesleri susturamayacaktır” diyerek İsrail’e karşı uluslararası dayanışma çağrısını yineledi.

Madleen’de ne taşınıyordu?
Madleen gemisinde, Avrupa Parlamentosu’nun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar’ın yanı sıra, Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad gibi isimler bulunuyordu.

Gemi, Gazze halkı için hayati önem taşıyan acil insani yardımlar taşıyordu. Bu yardımlar arasında bebek maması, un, pirinç, çocuk bezleri, kadın hijyen ürünleri, su arıtma kitleri, tıbbi malzemeler, koltuk değnekleri ve çocuk protezleri gibi malzemeler yer alıyordu.

Devamını Oku

Dünya

İspanya, Madleen gemisini alıkoyan İsrail’in maslahatgüzarını bakanlığa çağırdı

Published

on

By

İspanya Dışişleri Bakanlığı, Gazze’ye insani yardım taşıyan ve aralarında bir İspanyol’un da bulunduğu 12 aktivisti taşıyan Özgürlük Filosu’nun İsrail tarafından engellenmesinin ardından İsrail’in Madrid Büyükelçiliğindeki maslahatgüzarını, bakanlığa çağırdı.

İspanya, Gazze’ye insani yardım taşıyan ve 12 insan hakları aktivistinin olduğu “Özgürlük Filosu” adı verilen Madleen yelkenlisini askeri operasyonla alıkoyan İsrail’i kınamak için bu ülkenin Madrid’deki büyükelçiliğinde mevcut durumda görevli olan en üst düzey diplomatını bakanlığa çağırdığını duyurdu.

İspanya resmi haber ajansı EFE’ye bilgi veren Dışişleri Bakanlığı kaynakları, İsrailli diplomatın, Madleen yelkenlisine yapılan operasyona karşı gerekli kınama ve protestonun yapılması için çağırıldığını belirtti.

Bakanlık ayrıca, yelkenlide bulunan İspanyol aktivist ve ailesiyle iletişimde olunduğunu, İsrail hükümetiyle de temasa geçildiğini kaydetti.

Dışişleri Bakanlığı, İsrail maslahatgüzarını son olarak 21 Mayıs’ta, İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria’daki Cenin Mülteci Kampı’nı ziyaret eden yabancı diplomatların olduğu bir heyete ateş açmasını protesto etmek amacıyla bakanlığa çağırmıştı.

İspanya hükümetinin Filistin Devleti’ni resmi olarak tanımasının ardından İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Mayıs 2024’te Madrid Büyükelçisini geri çağırma kararı almıştı.

– Gemide 12 kişi bulunuyor

“Özgürlük Filosu Koalisyonu (Freedom Flotilla Coalition)” adlı sivil toplum kuruluşunun, Gazze’ye yönelik ablukayı kırıp bölgeye yardım götürme amacıyla düzenlediği son misyon çerçevesinde 18 metrelik yelkenli, 1 Haziran’da İtalya’nın Katanya kentindeki San Giovanni Li Cuti Limanı’ndan Gazze için yola çıkmıştı.

Madleen gemisindeki aktivistler, İsrail ordusunun müdahale etmesi durumunda barışçıl tutumlarını sürdüreceklerini ve direniş göstermeyeceklerini duyurmuştu.

İsrail ordusu, Gazze’ye yönelik ablukayı kırmayı amaçlayan Madleen gemisine müdahale etmişti.

Gemide Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan ve Almanya vatandaşı Yasemin Acar’ın yanı sıra Türkiye’den Hüseyin Şuayb Ordu, Brezilya’dan Thiago Avila, İspanya’dan Sergio Toribio, Hollanda’dan Marco van Rennes, Fransa’dan Baptiste Andre, Reva Viard, Pascal Maurieras ve Yanis Mhamdi, İsveçli iklim aktivisti Greta Thunberg ve gazeteci Omar Faiad olmak üzere 12 kişi bulunuyor.

Devamını Oku

Trending

Reklam