Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Ticaret Odası tek kullanımlık plastik ürünlerin yasaklanmasıyla ilgili geçiş sürecinin en az 2 yıl olması için ivedi tüzük değişikliği talep etti

Published

on

Kıbrıs Türk Ticaret Odası, plastik çatal, bıçak, yemek kapları gibi tek kullanımlık plastik ürünlerin yasaklanmasını düzenleyen tüzüğün, geçiş süreci en az 2 yıl olacak şekilde ivedi olarak değiştirilmesini talep etti.

Kullanıcı ve tedarikçi dahil sektörün tüm paydaşlarıyla istişare yapılarak tüzüğün mutlaka yeniden düzenlenmesi gerektiğine işaret eden KTTO, bu kapsamda, “Tüzüğün uygulanabilir hale getirilmesi amacıyla yasağın kaldırılması ve doğru tanımlamalar ile ilgili sektörler ve tedarikçiler ile birlikte ekonomik akıl ve çevre duyarlılığı içerisinde ortak tespitler ile sektör tamamıyla çıkmaza girmeden uygulanabilir kararlar alınmalıdır” dedi.

KTTO Çevre Komitesi, plastik çatal, bıçak, yemek kapları gibi tek kullanımlık plastik ürünlerin yasaklanması hakkında yaptığı açıklamada süreçle ilgili şu bilgileri aktardı:

“11 Ocak 2023 tarihli 9 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ‘Tek Kullanımlık Plastik Ürünlerin Çevre Üzerindeki Etkisinin Azaltılmasına İlişkin Tüzük’ gereği 11 Temmuz 2023 tarihi itibariyle plastik çatal, kaşık, bıçak, tabak, bardak, fast- food yemek paketleri gibi tek kullanımlık plastik ürünlerin kullanılması yasaklanacaktır. Bu yasak özellikle restoran, kafe, oteller, sahil işletmeleri, şarküteri, kafeterya ve pastane gibi işletmeleri doğrudan etkileyecektir. Söz konusu tüzük maalesef kullanıcı ve tedarikçi sektörün paydaşlarıyla gerekli seviyede istişare ve uzlaşı aranmadan yürürlüğe konulmuştur.”

-“6 aylık geçiş süreci çok yetersiz “

“Tüzükteki en önemli sorun 6 aylık geçiş sürecinin çok yetersiz ve uygulanamaz bir durumda olmasıdır. Avrupa Birliği söz konusu plastik ürünleri yasaklama kararını 2019 yılında alırken yürürlüğe giriş süresini 2 yıl olarak belirlemişti. İşletmeler en iyi fiyatı elde ederek maliyetleri düşürmek, tüketici fiyatlarına etkisini en az seviyede tutarak hayat pahalılığına karşı piyasadaki fiyatları arttırmamak için tedarikçilerle uzun süreli sözleşmeler yapıp taahhüt vermektedir. Bunun sonucu olarak kısa bir sürede tüketilmeyecek seviyede ürünler stoklarda bulunmaktadır. Stoklarda yer alan vergileri ödenmiş malların dahi satışının sağlanması için ciddi bir süreye ihtiyaç vardır.

Bununla bağlantılı olarak piyasaya ürün sunulamayacağı için verdiği hizmetin bir parçası olarak ürünün kullanıcısı durumunda olan restoran, şarküteri, pastane ve benzeri işletmeler ve son tüketiciler için bir kaos yaşanması kaçınılmaz olacak.

Benzer bir şekilde geçiş süresinin yetersizliği, piyasa fiyatlarını aşırı arttırmayacak makul fiyat seviyelerinde alternatif ürünlerin piyasada yer almasına olanak vermeyecek. Bunun sonucunda yüksek maliyet de gün sonunda tüketici fiyatlarına yansıyarak piyasadaki pahalılığın daha da artmasına sebep olacak. Ayrıca tedarik zinciri içinde istikrarlı ve sürekliliği konusunda alternatif ürünlerin sorun olduğu da gerçektir.”

Tüzüğün bir başka ciddi sıkıntısının ise düzenlemedeki ürün kapsamı ve tanımlarının “net, açık ve tamamıyla belirgin olmaması” olarak ifade edilen açıklama şöyle devam etti:

“AB’de yasaklanmayan ürünlerin bile yasaklanacak olması mevcut tedarik zinciri içerisinde alternatif ürün tedariğinde ciddi sorun çıkarmaktadır. AB mevzuatında yasaklanan sadece plastik pipet ve köpük paket servis kapları olup sızdırmaz kaplar, şarküteri ve pastane ürünleri ambalaj ve satışlarında kullanılan ürünler serbest bırakılmıştır. Tüzük AB’de uygulanan kapsamdan çok öteye gitmiş olması itibarı ile belirsizlik ve kargaşa ortamı yaratmaktadır.

Yasaklanan ürünlerin tanımlanması ve nelerin muaf olunacağına dair bir tespit yapılmaması, Avrupa’da yasak kapsamı dışında serbest olan ürünlerin KKTC’de yasaklanmış olması anlamsızdır. Yanı başımızdaki Güney Kıbrıs, Türkiye ve işletmelerin bir şekilde bağlantıda olduğu Avrupa ülkeleri ve Birleşik Krallık piyasasında bu ürünlerin mevcudiyeti rahatlıkla teyit edilebilir. Örnek olarak Güney Kıbrıs’ta ve AB’de Tüzük kapsamında yasaklanan ambalajların kullanılmasına devam edilmektedir.

Muafiyet ilgili olarak çok kullanımlık veya yıkanabilirlik sertifikası gibi tedarikçilerin hiçbir ürünü için bulunmayan bir sertifikanın ibrazı ile muafiyet verilmesinin düşünüldüğü ilgili Bakanlık ve Daire yetkilileri tarafından kafe işletme sahiplerine iletilmişti. Ancak bunun bir standart tanımı yapılmamıştır. Tedarikçiler ağırlıklı olarak bu tür ürünleri Türkiye’den satın almaktadır. Türkiye’deki üreticiler aynı ürünleri ek sertifikasyon olmadan Avrupa ülkelerine ihracat yapabiliyorken talep edilecek olan ilave belgelendirmeden dolayı KKTC’deki tedarikçilerin aynı ürünlerin ithalatını yapamaz duruma gelmesi büyük bir çelişki olarak ortada durmaktadır. Tedarikçiler bu durumu üretici firmalara izahat edememektedirler.

Çevre kirliliği hepimizin ortak sorunudur ve KKTC’de yaşayan herkesin sahip çıkması gerekmektedir. Ancak çevre kirliliği sadece kafelerin kullandıkları sarf malzemelerden kaynaklı değildir. Eğitim, yerinde ayrıştırma ve geri dönüşüm sisteminin etkin bir şekilde kurulması çevrenin korunmasına ve çevre kirliliğinin önüne geçilmesine ilişkin en temel unsur olarak ortada durmaktadır.”

-“Ciddi eksiklikleri ve yanlışlıklarıyla mevcut düzenleme sektöre ve topluma kaos getirecek”

Açıklamada, mevcut düzenlemenin “ciddi eksiklikleri ve yanlışlıklarıyla sektöre ve topluma kaos getireceği” görüşü ifade edilerek şunlar kaydedildi:

“Özetle, ciddi eksiklikleri ve yanlışlıklarıyla mevcut düzenleme sektöre ve topluma bir kaos getirecektir. Bu tüzük, ürünlerin kullanıcısı olan kafe, restoran, oteller, kantinler, büfeler, sahil işletmeleri, şarküteri, pastane, unlu mamuller ve fırınlar gibi ağırlıklı olarak küçük ölçekli işletmeleri mağdur edecektir. Diğer taraftan, tedarikçiler de sektöre alternatif ürün sunmakta ve düzenli sürdürülebilir bir şekilde tedarik sağlamakta zorlanacaktır. Bu tüzük yasal olmadığı gibi ekonomik akıldan ve istişareden de yoksundur.

Bu açıklamada belirtilen hususlar KTTO Çevre Komitesinin Restorancılar Birliği (RES-BİR), kafe işletmeleri ve tedarikçi / ithalatçılar ile yapılan toplantılarda alınan görüş ve tespitlerden oluşmaktadır. Bununla birlikte market, şarküteri ve oteller ile de görüşmeler devam edecektir. Bu çerçevede, sonuç olarak aşağıda belirtilen tedbirlerin hükümet tarafından hızlı bir şekilde uygulanması ilgili sektördeki tüm paydaşların ortak talebidir:

– Geçiş sürecinin en az 2 yıl olması amacıyla Tüzük ivedi bir şekilde değiştirilmelidir.

– Kullanıcı ve tedarikçi dahil sektörün tüm paydaşlarıyla istişare yapılarak tüzük mutlaka yeniden düzenlenmeli. Bu kapsamda, tüzüğün uygulanabilir hale getirilmesi amacıyla yasağın kaldırılması ve doğru tanımlamalar ile ilgili sektörler ve tedarikçiler ile birlikte ekonomik akıl ve çevre duyarlılığı içerisinde ortak tespitler ile sektör tamamıyla çıkmaza girmeden uygulanabilir kararlar alınmalıdır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Halkbank KKTC Ülke Müdürlüğü’nün yeni hizmet binası açıldı

Published

on

By

Halkbank KKTC Ülke Müdürlüğü’nün yeni hizmet binası, bugün düzenlenen törenle açıldı.

Mehmet Akif Caddesi üzerinde yer alan yeni binanın açılış törenine; Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Halkbank KKTC Ülke Müdürü Sevda Özen, bazı milletvekilleri, kamu ve devlet yetkilileri, ekonomi ve turizm sektörü temsilcileri ile davetliler ve banka çalışanları katıldı.

Açılışta, Cumhurbaşkanı Tatar, Genel Müdür Arslan ve Ülke Müdürü Özen birer konuşma yaptı.

– Tatar: “Halkbank’ın yeni hizmet binası vizyoner bir adımdır”

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Halkbank’ın Mehmet Akif Caddesi üzerindeki önemli bir noktada yeni hizmet binasını açmasının vizyoner bir adım olduğunu söyledi.

Yeni binanın bulunduğu bölgenin; Cumhurbaşkanlığı yerleşkesi, Meclis, Yüksek Mahkeme, cami ve Milli Kütüphane gibi önemli kamu yapılarının yer aldığı bir merkez haline geldiğine işaret eden Tatar, Halkbank’ın bu bölgeye yatırım yaparak yer seçiminde isabetli davrandığını vurguladı.

Projenin ilk fikrinin kendi Maliye Bakanlığı dönemine dayandığını ifade eden Tatar, bu yatırımın gerçekleşmesinde Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın desteğinin de önemli rol oynadığını belirtti.

Halkbank’ın 47 yıldır Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde faaliyet gösterdiğini hatırlatan Cumhurbaşkanı Tatar, banka tarafından kadın girişimcilere, esnafa, iş insanlarına ve yatırımcılara sağlanan kredilerin KKTC ekonomisine ciddi katkılar sunduğunu belirterek, özellikle kadınlara yönelik üretim ve girişimcilik projelerinin desteklenmesini memnuniyetle karşıladığını ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti ve kurumlarına teşekkür eden Tatar, Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan’ın KKTC’ye gösterdiği yakın ilgiden duyduğu memnuniyeti de paylaştı.

Konuşmasında dijitalleşme, havale sistemleri ve ekonomiler arası entegrasyonun önemine değinen Cumhurbaşkanı Tatar, teknopark, AR-GE ve iletişim alanlarında atılan adımlara da dikkat çekti.

Türkiye ile ilişkilerin derinleştiği bu süreçte, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tüm saldırılara rağmen daha güçlü bir yapıya kavuşturma kararlılığı içinde olduklarını vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, Halkbank’a ve tüm çalışanlarına başarılar dileyerek sözlerini tamamladı.

– Arslan: “KKTC ile gönül bağımız var, finansal desteğimiz sürecek”

Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan ise törende yaptığı konuşmada, bankanın Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ndeki faaliyetlerine 47 yıldır aralıksız devam ettiğini belirterek, KKTC ile Türkiye arasındaki ilişkinin yalnızca diplomatik ya da ticari değil, tarihi ve kültürel bir gönül bağıyla güçlendiğini vurguladı.

Arslan, KKTC’de Halkbank’ın bilanço büyüklüğünün 30 milyar TL’yi aştığını, 6 milyar TL’nin üzerinde kredi hacmine ulaşıldığını ve bu kredilerin önemli bir bölümünün KOBİ’lere tahsis edildiğini söyledi. Kadın girişimciler ve esnafa yönelik desteklerin de arttığını belirten Arslan, bankanın KKTC ekonomisine farklı finansal ürünlerle katkı sağlamaya devam edeceğini ifade etti.

Halkbank KKTC Ülke Müdürü Sevda Özen’in göreve başlamasıyla önemli bir ivme yakalandığını dile getiren Arslan, “Kadının elinin değdiği her işte güzellik ve bereket oluyor. Bu gelişimin daha da ileri taşınacağına inanıyoruz” dedi.

Yeni hizmet binasının, bankanın KKTC’deki varlığını daha da güçlendireceğini kaydeden Arslan, mevcut 7 şubeye ek olarak ilerleyen dönemde şube sayısını 10’a çıkarmayı hedeflediklerini aktardı.

Arslan, konuşmasının sonunda Halkbank’a gösterilen ilgi ve iş birliği için Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’a ve Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçisi Ali Murat Başçeri’ye teşekkür ederek, bankanın KKTC’deki tüm çalışanlarına özverili emekleri için şükranlarını sundu.

– Özen: “Kıbrıs Türk halkının yanında yer almaya kararlılıkla devam edeceğiz”

Halkbank KKTC Ülke Müdürü Sevda Özen de konuşmasında, Halkbank’ın Türkiye’deki 87. kuruluş yılına denk gelen bu özel dönemde, KKTC’deki 47. hizmet yılını da gururla sürdürdüklerini belirtti.

Yeni hizmet binasının çağdaş imkanlarla donatıldığını ifade eden Özen, müşterilere daha hızlı, erişilebilir ve konforlu bir bankacılık deneyimi sunmayı hedeflediklerini vurguladı. Özen, “Kuzey Kıbrıs’ta 7 şubemiz, 130 çalışma arkadaşımız ve 50 ATM ile ‘önce halk sonra banka’ anlayışıyla hizmet sunmaya devam ediyoruz.” dedi.

Bankanın bireysel ve kurumsal müşterilere yönelik çözümler üretmeye, ekonomik katma değer sağlamaya ve Kıbrıs Türk halkının yanında yer almaya kararlılıkla devam edeceğini ifade eden Özen, bu özel günde kendilerini yalnız bırakmayan tüm misafirlere ve emeği geçen çalışma arkadaşlarına teşekkür etti.

Konuşmaların ardından kurdele kesilerek yeni hizmet binasının açılışı yapıldı; ardından şube ve müdürlük binası gezildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Cevdet Yılmaz yarın KKTC’de temaslarda bulunacak, BRT Özel Yayını’na katılacak

Published

on

By

Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz temaslarda bulunmak üzere KKTC’ye geliyor.

Gelişinin ardından Ercan Havalimanı’nda basın açıklaması yapacak olan Cevdet Yılmaz, 17.30’da ise BRT’ye özel açıklamalarda bulunacak, Aziz Karaaziz’in sorularını yanıtlayacak.

Akdeniz Karpaz Üniversitesi’nin mezuniyet törenine de katılacak olan Yılmaz temaslarını tamamlamasının ardından ülkeden ayrılacak..

Devamını Oku

Kıbrıs

Mağusa Çıraklık Merkezi ilk mezunlarını verdi

Published

on

By

Gazimağusa Belediyesi, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası ve Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Teknik Öğretim Dairesi iş birliğiyle hayata geçirilen Mağusa Çıraklık Merkezi ilk mezunlarını verdi.

Gazimağusa Belediyesi’nden verilen bilgiye göre mezuniyet töreni, Forte Grubu’nun canlı müzik dinletisiyle başladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından konuşmalar yapıldı.

Sırasıyla Öğrenci Temsilcisi Süleyman Boğday, Okul Müdürü Cansu Canalp Yarışan, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Başkanı Mehmet Ali Ardıç, Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Genel Sekreteri Ersun Aytaç ve Mesleki Teknik Öğretim Dairesi Müdürü Gülşen Hocanın’ı temsilen Denetim Uzmanı Azize Ünerdi söz alarak, öğrencileri kutladı.

Mehmet Ekin Vaiz tarafından hazırlanan video gösterimi sonrasında Gazimağusa Belediye Başkanı Süleyman Uluçay kürsüye çıkarak, projenin önemini vurguladı.

Uluçay, “Gençlerimizin kendi potansiyellerini keşfedecekleri bir merkez oluşturmak bizim için bir hayaldi. Bugün bu hayalin ilk meyvelerini veriyoruz. Bu mezuniyet yalnızca bir son değil, daha güçlü bir başlangıcın işaretidir” diye konuştu.

Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkârlar Odası’na, Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki Teknik Öğretim Dairesi’ne ve bu iş birliğini sahiplenen tüm eğitmenlere eden Uluçay, gençlere yapılan her yatırımın aslında geleceğe yapıldığını vurguladı.

Konuşmaların ardından, Okul Müdürü Cansu Canalp Yarışan, Esnaf ve Zanaatkârlar Odası Genel Sekreteri Ersun Aytaç ve eğitim kadrosu tarafından öğrencilere diplomaları takdim edildi. Tören, kep atılmasıyla sona erdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam