Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

“Türkiye’nin garantörlüğü ile Türk askerinden vazgeçilemez”

Published

on

 

 

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, yaptığı yazılı açıklamada; “Türkiye hiçbir zaman garantilerin kaldırılmasını istemedi” diyen ve Türkiye’yi uzlaşmazlıkla suçlayan Rum Yönetimi Başkanı Nikos Anastasiadis’i yanıtladı.

Cumhurbaşkanı Tatar açıklamasında şunları kaydetti:

 

“Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kuruluşunu Enosis’e sıçrama tahtası olarak niteleyen Rum-Yunan ikilisi, Garanti Antlaşması’nı değiştirmek ve Enosis’e karşı tehdit olarak gördüğü Türkiye’nin garantörlüğünü kaldırabilmek için cumhuriyetin ilk günlerinden itibaren harekete geçmiş ve bu yönde girişimlerde bulunmuştu. Bu girişimlerin gündeme gelmesiyle birlikte, Anavatan Türkiye ile Kıbrıs Türk halkı buna karşı çıkmış; Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılamayacağı belirtilmişti.

 

O günden bu güne dek, Rum tarafı Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılması ve Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasını talep etmektedir. Bu, gerçekleşmesi mümkün olmayan bir hayaldir. Anavatan Türkiye ile Kıbrıs Türk halkının tamamı buna karşıdır. Bunun son örneğini de Crans Montana’da gördük. Crans Montana’da ‘sıfır asker, sıfır garanti’ diyen Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’e gereken yanıt verilmiştir.”

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Rum lider Anastasiadis’in, gerçekleri ve yaşananları çarpıtmaya çalıştığını ve “Türkiye, garantilerin hiçbir zaman kaldırılmasını istemedi” diyerek Rum tarafının uzlaşmazlığını gizlemeye, çözümsüzlüğün sorumluluğunu da Türkiye ile Kıbrıs Türk tarafına yüklemeye çalıştığını söyledi.

Bunun boşuna bir gayret olduğunu belirten Tatar, Anavatan Türkiye’nin, uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan garantörlük hakkından vazgeçmeyeceğini, 1960 yılından bu yana pek çok kez açıkladığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, açıklamasının devamında şunları ifade etti:

“Bunu yeni bir olaymış gibi göstermeye çalışmak da boşuna bir gayrettir. Kıbrıs Türk halkının da Türkiye’nin garantörlüğünden vazgeçmesi mümkün değildir.

“Halkımız, geçmişte yaşananları çok iyi bilmekte ve hatırlamaktadır. Enosis hedefli Kanlı Noel saldırılarında Türk uçakları Lefkoşa üzerinde uçmasaydı, Kıbrıs Türk halkı katliamdan geçirilip yok edilecekti. Erenköy Direnişi’nde Türk uçakları müdahalede bulunmasaydı, mücahitlerimiz ile bölge halkı denize dökülecekti. Anavatan Türkiye’nin müdahalesi olmasaydı Geçitkale- Boğaziçi bölgesinde başlayan katliam, tüm adaya yayılacaktı. Yunan Cuntası ile EOKA’cıların gerçekleştirdiği 15 Temmuz 1974 darbesine karşı, Anavatan Türkiye 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’nı gerçekleştirmeseydi, bugün Kıbrıs’ta tek bir Türk bile kalmayacak ve Kıbrıs, bir Helen Adası olacaktı. Bugün kendi vatanımızda, kendi devletimizin çatısı altında özgür ve egemen olarak yaşıyorsak bunu Anavatan Türkiye’nin garantörlüğüne borçluyuz.”

Tatar, Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’in yaptığı açıklamada, Anavatan Türkiye’ye yönelik gerçek dışı suçlamalarda bulunarak, ‘Türkiye’nin 1956 yılından beri Kıbrıs’ta uzlaşmazlığı körüklediğini’ iddia etmekte olduğunu ve bunun da tamamen gerçek dışı bir iddia olduğunu da kaydetti.

 

Cumhurbaşkanı Tatar, Anastasiadis’in iddialarına karşı şu ifadeleri kullandı:

 

“Anastasiadis’e, Enosis hedefli olarak 1955 yılında EOKA terör örgütünü kimlerin kurduğunu, 1962 yılında Kıbrıs Türk halkını imha planı olan Akritas Planı’nı kimlerin hazırladığını, Kanlı Noel saldırılarını ve Kıbrıs Cumhuriyeti’nin silah zoruyla bir Rum devletine dönüştürüldüğünü hatırlatmakta büyük yarar vardır. Anastasiadis; ‘Kimse Rum tarafına suç yüklemesin, kimin suçlu olduğunu görmek için tarihsel sürece bakalım’ diyerek yine Kıbrıs’ta yaşanan gerçekleri çarpıtmaya çalışıyor. Tarihsel sürece baktığımızda, Kıbrıs Türk halkının eşit kurucu ortağı olduğu Kıbrıs Cumhuriyeti’nden silah zoruyla dışlandığını ve katliamlara maruz kaldığını görüyoruz. Kumsal’da banyo odasında katledilen çocuklarımızı, Türkeli’de ve diğer bölgelerde insanlarımızın diri diri katliam çukurlarına gömüldüğünü görüyoruz.”

Tarihe bakıldığı zaman Erenköy, Geçitkale- Boğaziçi saldırılarının yanı sıra Atlılar, Muratağa, Sandallar, Taşkent katliamlarının görüldüğünü söyleyen Tatar, işte bu nedenlerle Kıbrıs Türk halkının tamamının, Türkiye’nin garantörlüğünün kaldırılmasına, Türk askerinin Kıbrıs’tan uzaklaştırılmasına ve 1974 öncesine dönülmesine karşı olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Tatar, “Rum Yönetimi Başkanı Anastasiadis’e tavsiyem; diyalog çağrılarımıza, Kıbrıs’ta adil, kalıcı, sürdürülebilir bir anlaşmayı ve 1974’te sağlanan barışın sürmesini içeren, Kıbrıs’ın ve bölgenin yararına olan egemen eşit iki ayrı devletin varlığına dayalı çözüm önerimize olumlu yanaşması ve suçlu görmek istiyorsa aynaya bakmasıdır” dedi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

Türkiye ile Birleşik Krallık arasında “Eurofighter” mutabakat zaptı imzalandı

Published

on

By

Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Birleşik Krallık Savunma Bakanı John Healey ile Türkiye’nin Eurofighter Typhoon kullanıcısı olarak kabulüne ilişkin tam kapsamlı mutabakat zaptını imzaladı.

Türkiye Milli Savunma Bakanlığının sosyal medya hesabından, Bakan Güler ve Birleşik Krallık Savunma Bakanı Healey’in İstanbul’da düzenlenen 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda gerçekleştirdiği toplantıya ilişkin açıklama yapıldı.

Bu toplantı kapsamında Türkiye’nin, Eurofighter Typhoon savaş uçağı alımına yönelik mutabakat zaptının imzalandığı belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Türkiye Cumhuriyeti ve Birleşik Krallık Savunma Bakanları, bugün İstanbul’da düzenlenen 17. Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda bir araya gelme fırsatını memnuniyetle karşılamış, Türkiye-Birleşik Krallık ortaklığının gücünü yeniden teyit etmiş, iki ülkenin NATO aracılığıyla yürütülen işbirliği dahil olmak üzere uzun süredir devam eden savunma işbirliğinin, savunma sanayi ve güvenlik alanındaki gelişen bağlarının önemini vurgulamışlardır. Her iki Bakan da İttifak’ın ortak caydırıcılığını desteklemek amacıyla bu stratejik ortaklığı derinleştirme taahhüdünde bulunmuştur.

İki ülke, Eurofighter Typhoon ihracatı konusunda kayda değer ilerleme sağlamaya devam etmektedir. Türkiye’nin bir Typhoon kullanıcısı olarak kabul edilmesi, NATO’nun kilit müttefikleri arasında onlarca yıl boyunca gelişen dostluk bağlarını daha da güçlendirecek ve Türkiye’nin gelişmiş muharip hava kabiliyetlerini artırma yolunda önemli bir adım olacaktır. Bu gelişme, Birleşik Krallık-Türkiye ortaklığında, kabiliyet işbirliğini güçlendirme ve iki ülkenin savunma sanayilerini dünya çapında lider ekipmanların karşılıklı alımı yoluyla destekleme anlamında yeni bir dönemin başlangıcını oluşturacaktır.”

Açıklamada, “Savunma Bakanları bugün ortak bir mutabakat zaptı imzalamıştır. Bu belge, ülkeler arasındaki ilişkiyi resmileştirmekte ve Typhoon konusunda tam kapsamlı bir anlaşmaya bir adım daha yaklaştırmaktadır. Her iki Bakan da bu imzayı, Türkiye’nin Typhoon topluluğuna katılımı yönünde olumlu bir adım olarak memnuniyetle karşılamakta ve gerekli düzenlemelerin en kısa sürede sonuçlandırılması yönünde ortak bir hedefi paylaşmaktadır.” ifadelerine yer verildi.

Devamını Oku

Dünya

Güler: “(Eurofighter Typhoon) 40 civarında uçak sahibi olmayı planlıyoruz”

Published

on

By

Türkiye Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Türkiye’nin Eurofighter Typhoon kullanıcısı olarak kabulüne ilişkin, “40 civarında uçak sahibi olmayı planlıyoruz. Bunun değişik opsiyonları var. Onlar üzerinde çalışıyoruz.” dedi.

Güler, haftalık basın bilgilendirme toplantısının ardından basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Burada konuşan Güler, Türkiye’nin Eurofighter Typhoon kullanıcısı olarak kabulüne ilişkin soru üzerine ise çalışmaların sürdürüldüğünü belirterek, “40 civarında sonunda uçak sahibi olmayı planlıyoruz. Bunun değişik opsiyonları var. Onlar üzerinde çalışıyoruz.” diye konuştu.

Devamını Oku

Dünya

Limasol’un dağlık bölgesinde hızla yayılan yangın Vuni ve Potami’ye doğru ilerliyor

Published

on

By

Limasol’un “Malya” (Bağlarbaşı) köyünde öğle saatlerinde başlayan yangın dağlık bölgedeki köylere hızla yayılıyor.

Philenews ve diğer internet gazetelerine göre, şiddetli rüzgarın etkisiyle kontrol altına alınamayan yangın, Vuni ve Potami’ye doğru ilerliyor. Yangın tehdidi altında olan köyler boşaltıldı.

 

Alarma giren İtfaiye ve Sivil Savunma ekipleri köy sakinlerini tahliye etmek için zamanla yarışıyor.

Bağlarbaşı, Omodo, Vasa köyleri arasında devam eden ve Vuni istikametine yönelen yangının geçtiği yerleri küle çevirdiği, birçok ev ve aracın hasar gördüğü belirtilirken; yangına yer ekipleri dışında 8 hava imkanıyla müdahale edilmeye çalışıldığı kaydedildi.

 

Devamını Oku

Trending

Reklam