Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Avrupa Kadınlar Bilardo Şampiyonu Alara Ghaffari’yi kabul etti.

Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen bilgiye göre Tatar, kabulde yaptığı konuşmada ziyaretten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

Sporun önemine değinen Tatar, gençlerin uluslararası şampiyonalara katılması ve başarılı olarak derece almasının önemine dikkat çekti.

Çağ dışı spor ambargolarına rağmen sporcuların elde ettiği başarıların tüm dünyaya verilen en güçlü mesaj olduğunu belirten Tatar, bu başarıların gurur kaynağı olduğunu kaydetti.

KKTC’yi en güzel şekilde temsil eden Alara Ghaffari’yi tebrik eden Cumhurbaşkanı Tatar, başarılarının devamını diledi ve devlet olarak her zaman ona destek olduklarını belirtti.

Sporun; işbirliği, çalışma ve disiplin anlamına geldiğini vurgulayan Tatar, elde edilen bu başarının herkese örnek ve ilham kaynağı olması gerektiğini belirtti ve genç sporcuya başarılar diledi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, bugün imzalanan protokolle, babası Rüstem Tatar’ın kişisel arşivini Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi’ne devretti.

Yeni Cumhurbaşkanlığı binasında yer alan imza töreninde protokole, Cumhurbaşkanı Tatar ve Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi Müdürü Ejdan Sadrazam imza koydu. Cumhurbaşkanı Baş Danışmanı Aydın Akkurt ve Cumhurbaşkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Erhan Akar da törende hazır bulundu.

Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi Müdürü Sadrazam ve heyeti tarafından Cumhurbaşkanı Tatar’a tablo takdim edildi.

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar törende yaptığı konuşmada, babası Rüstem Tatar’ın hayatını kaybettiği 90 yaşına kadar çalıştığını ve bu süreçte birçok görevde yer alması sebebiyle çok değerli bir arşivi olduğunu belirtti. Bu arşivin artık kendisinde olduğunu belirten Tatar, Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi’nin bu konularda uzmanlık sahibi olduğunu öğrendikten sonra devir kararı verdiğini kaydetti.

Babasının her zaman KKTC’nin tanınmasını istediğini ve Kıbrıs Türk halkının kendi devleti ile devam edebilmesi için mücadele verdiğini söyleyen Tatar, arşiv üzerinde yapılacak çalışma için teşekkür etti. Tatar, KKTC’nin milli arşivi olmasının büyük bir değer olduğunu belirterek, “Geçmişin zihniyeti, geleceğin ilhamını oluşturur” dedi.

Eski Cumhurbaşkanlığı sarayının müze yapılması için çalışmalar olduğunu söyleyen Tatar, önemli evrakların çerçevelenip müzede yer almasıyla Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi’nin müzenin düzenlenmesine katkıda bulunabileceğini belirtti.

Tatar ve Milli Arşiv ve Araştırma Dairesi Müdürü Ejdan Sadrazam da konuşmasında, Cumhurbaşkanı Tatar’ın, arşivcilik konusunda daireye her zaman destek olduğunu belirterek, kişisel arşivlerin bir şahsı yaşatabildiğini söyledi.

Babasının arşivini daireye devrettiği için Tatar’a teşekkür eden Sadrazam, arşivi dijitalleştirip halkın, bilimin ve geleceğin hizmetine sunacaklarını vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu’nda güncel konuşmalar yapılıyor.

CTP Milletvekili Erkut Şahali, “Şahsiyet aidiyet ve biat” konulu güncel konuşma yaptı.

Şahali, hükümetin egemenliği soyut ve ulaşılması zor olarak değerlendirildiğini ancak egemenliğin halkın ihtiyaçları, refahı doğrultusunda çalışma anlamına geldiğini dile getirdi.

Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme iddiasını iki kez federe devleti ve KKTC ilanı sırasında gerçekleştirdiğini dile getiren Şahali, Kıbrıs Türk halkının federasyon talebiyle bu adımları attığını belirtti.

Şahali, egemenliğin; devletin mevzuatına göre yapılmış seçimlerin sonuçlarına uygun davranılmasını gerektirdiğini söyleyerek, hükümetin buna uygun davranmadığını savunarak, Sucuoğlu’nun UBP Genel Başkanlığı’ndan alınarak Ünal Üstel’in Genel Başkan seçildiğini belirtti.

Meclis binasından önce giderilmesi gereken eksiklikler bulunduğunu dile getirdiklerini Şahali, baraka sınıflarda eğitim alındığını, hastanelerin durumunun ortada olduğunu söyledi.

Şahali, aidiyetin başkalaşma getirdiğini, biatin yaşamın doğası haline geldiğini iddia etti.

Türkiye’den gelen tepki, telkin, hakaretin kabul edildiğini iddia eden Şahali, bunun şahsiyet eksikliği olduğunu, bu yapıya Meclis demenin mümkün olmayacağını ileri sürdü.

“Bu toplumun bireyi olduğunu, sizi milletvekili seçenlere sorumluğunuz bulunduğunu bilerek yeni binaya gidin.” diyen Şahali, yasama faaliyetlerinin devam ettiği yerde görevlerini sürdüreceklerini kaydetti.

Şahali, birinci önceliklerinin; Kıbrıs Türk halkını önce Kıbrıslı sonra dünyalı yapmak olduğunu ifade etti.

Şahali, başörtüsü ile ilgili hükümetin bugün gerekli girişim yapılacağını duyurmasını ve hükümetin Ankara ziyareti ile ilgili bilgi vermesini talep etti.

Şahali, “Halka rağmen fikirleri burada bırakın egemen olma niyetini takınarak yeni Meclis binasına gidin.” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu, hükümeti eleştirmek adına sarf edilen sözlerin “kabul edilebilir olmadığını” söyleyerek, KKTC’ye aidiyet hissedilmesinden şikayet eden biri olmadığını belirtti.

Çavuşoğlu,  geçmişten örnekler vererek dörtlü hükümetin kurulması, hükümet ortaklarının hükümetten çekilmesi gibi olayların da iz bıraktığına değindi.

Ülkede İlahiyat Koleji’ne yönelik eylemlerini anımsatarak, “Kurdelede siz vardınız.” diyen Çavuşoğlu, çelişkili konuşmalar gibi hataların yeni Meclis binasında yapılmaması temennisinde bulundu.

Çavuşoğlu, dönemin hükümet ortaklarından birinin randevu alamadığından havalimanından döndüğünü ancak hiçbir açıklama yapılmadığını sessizliğe bürünüldüğünü söyleyerek, muhalefetin hiç bunlar yaşanmamış gibi davrandığını kaydetti.

Yeni Cumhurbaşkanlığı ve Meclis ile ilgili de eylemler yapıldığını farklı manalar yüklenildiğini, kıyafet tüzüğüne de böyle yapıldığını dile getiren Çavuşoğlu, okullara sunulan prefabrik sınıfların baraka olmadığını söyledi.

Çavuşoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı bütçesinden kısılan paralar nedeniyle bu noktaya gelindiğini, bunun böyle devam etmeyeceğini, yeni okulların hizmete sunulmaya devam edeceğini, 50 yılda yapılandan daha fazla okul yapıldığını belirtti.

Hükümetin Ankara ziyaretine değinen Çavuşoğlu, “Bugün bu hükümetin üyeleri gitti yarın siz gidersiniz, birbirimizi aşağı çekmemeliyiz.” dedi.

Disiplin Tüzüğü konusunda “Egemen olan bir devlette sendikalar hükümete gün verebilir mi?” diye soran Çavuşoğlu, devlet hoşgörüsü içinde herkesin herkese saygılı olması gerektiğini belirtti.

Hükümetin diyalogdan vazgeçmediğini söyleyen Çavuşoğlu, sendikalara da diyalog çağrısında bulundu.

TEKNOFEST’e okulların daha önce katıldığını derece aldığını söyleyen Çavuşoğlu, çocukları festivale götürmeme yönünde karar alınmasını eleştirdi.

Okula iki buçuk yıl beresi ile giden bir çocuk hariç başörtüsü ile okula giden bir çocuk bulunmadığını dile getiren Çavuşoğlu, CTP’nin iktidara gelmesi halinde liselerde başörtüsüne izin verip vermeyeceğini sordu.

Çavuşoğlu, tüm çocukları ve aileleri TEKNOFEST’e davet etti.

CTP Milletvekili Ürün Solyalı “Nüfus ve vatandaşlık politikasızlığı” konusunda konuşma yaptı.

Solyalı, diyalogun yeterli olmadığını, yönetişime de ihtiyaç olduğunu söyleyerek, “Nazım Bey yönetişime sahip değildir. Laiklik tartışmaları da hep onun bakanlığına denk gelmiştir.” dedi.

Disiplin Tüzüğü ile ilgili “Yasa ve tüzükler, bir kişi için yapılmaz.” diyen Solyalı, 51 yıldan sonra bu ihtiyaçların neden gündeme geldiğini sordu.

Solyalı, hükümetin, memleketin fabrika ayarları ile oynadığını, memleketin düzenini bozduğunu iddia ederek, uluslararası raporlarda KKTC’nin insan ticareti ve kara para aklama ile yer aldığını savundu.

Kamu hizmetlerinin bir gecede yabancı özel sermayeye verildiğini söyleyen Solyalı, AKSA, limanların özele verilmesi gibi örnekler verdi.

Kontrolsüz bilinçsiz şekilde nüfus yapısıyla oynandığını iddia eden Solyalı, yıllık yaklaşık 4 bin vatandaşlık verildiğini, vatandaş sayısının kaç olduğunu sordu.

İstisnai vatandaşlık vermenin durdurulması gerektiğini dile getiren Solyalı, mühür sayısıyla ilgili de yazılı soruya cevap gelmediğini, cevap beklediklerini belirtti.

Solyalı, bir evde 20 kişinin yaşadığı çok sayıda ev olduğunu, buradan seçmen kütüklerine kayıt olduğu iddiaları bulunduğunu söyleyerek, “İradeye müdahaledir, bunu kabul etmiyoruz.” dedi.

Solyalı, Bakanlar Kurulu kararıyla vatandaşlık verilmesi ile ilgili bazı dilekçeleri okuyarak, kriterlerin ne olduğunu, bu kişilerin ülkeye ne gibi katkılar yaptığını sordu.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu, tarihi bir binada son toplantının bugün yapıldığını söyleyerek, herkesin konuşmasından feyz aldığını belirtti.

Amcaoğlu, Solyalı’nın yeni Cumhurbaşkanlığı ve Meclis’in yasa dışı olduğuyla ilgili ifadelerini hatırlattı.

İçişleri Bakanı Dursun Oğuz, vatandaşlık sistemin kontrol edilebilir ve güvenli olduğunu söyleyerek, vatandaşlıklarla ilgili ayrıcalık yapılmadığını belirtti.

Oğuz, Bakanlar Kurulu kararı ile ilgili vatandaş olanlar arasında çocuklara yönelik rakamları çıkaracaklarını söyledi.

2024 rakamlarını değerlendiren Oğuz, yaklaşık 500 tanesinin KKTC vatandaşı ile evlenen kadınlar yaklaşık 300’ünün de KKTC vatandaşları ile evlenen erkekler, çalışma izinleriyle ilgili Bakanlar Kurulu ile verilen yaklaşık 700 kişi olduğunu belirtti.

Oğuz, Bakanlar Kurulu kararı ile ilgili vatandaşlık alanların çoğunun 18 yaşına kadar ülkede yaşamış çocuklar olduğunu söyledi.

CTP milletvekili Filiz Besim, sataşma gerekçesiyle  söz alarak, “Ekonomi çöktü.” dediğini, durumun ortada olduğunu söyledi.

Besim, Sağlık Bakanlığı döneminde yaptığı çalışmalara değinerek, Kalkanlı Yaşam Evi, yeni MR cihazı gibi örnekler verdi.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner “İmzalanan mali protokoller ve hükümetin icraatları arasındaki tutarsızlıklar” konusunda konuşma yaptı.

“KKTC maliyesi tam anlamıyla ağlama duvarına dönmüştür, yıl sonunu getirecek bütçe dengesi kalmadı.” diyen Şahiner, mali protokolde verilen sözlere bakıldığında “sözleri yerine getirmemek için oyun oynar hale gelindiğini” belirtti.

Şahiner, yeni istihdam edilecek personel ile ilgili maddelere değinerek, 2 Ocak tarihinde başlama yazısı verilen kişilerin aylar sonra görev yerine gönderildiğini, seçimlere kadar geçici personel istihdamı yapılacağı duyumları olduğunu savundu.

Yanlış yapılan özelleştirmelerin bedelinin ödendiğini, deniz limanlarının özelleştirmesine yönelik iddialar bulunduğunu söyleyen Şahiner, Güngör çöplüğü, fiber optik, karayolları gibi alanlarda “peşkeş iddiaları” bulunduğunu iddia etti.

Şahiner, beş yıllık kalkınma planı çıkarıldığını, ilgili süreçlerin başlatılmadığını, ancak protokole yazıldığını savundu.

Sürdürülebilir tarımsal üretime önem verildiğini ancak tarım arazilerinin korunmadığını, gider azaltıcı tedbirlere yer verildiğini ancak buna yönelik adım atılmadığını savunan Şahiner, suç gelirlerinin aklanmasına ilişkin yasayla ilgili de eleştirilerde bulundu.

Şahiner, hükümete kurumlara sahip çıkma çağrısı yaptı.

Binboğa’nın hükümet tarafından batırıldığını iddia eden Şahiner, bu konuda yayımlanan raporu okuma çağrısında bulundu.

TAK