Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

“Yeni siyasetimizden asla vazgeçmeyeceğiz”

Published

on

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 1. Piyade Alayı 3. Piyade Tabur Komutanlığı’nda mücahitlerle bir araya geldi.

Konuşmasında, mücahitlerle bir arada olmaktan ve onlara hitap etmekten dolayı duyduğu mutluluğu dile getiren Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türkü’nün çok acılar yaşadığını ve verilen kutsal mücadelenin devam ettiğini belirtti.

Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs meselesinin ve Rum-Yunan ikilisinin Kıbrıs Türk halkına yaptığı haksızlıkların hâlâ devam etmekte olduğunu vurgulayarak onların bizi bir maceraya sürükleyecek hedeflerinin olduğunun herkes tarafından bilindiğini söyledi.

Güvenlik Kuvvetleri Komutanlığı’nın düzenli bir ordu olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar mücahitlerin, vatan savunmasında bu kutsal görevi yürütürken zaman zaman geçmişi, siyaseti ve Kıbrıs davasının aşamalarını bilmesi gerektiğini dile getirdi.

Cumhurbaşkanı Tatar, sözlerine şöyle devam etti;

“Tarihimize baktığımızda, uzun yıllar Kıbrıs’ta verilen bir mücadelenin olduğunu görmekteyiz. Osmanlı döneminden önce bu adadan çeşitli ırklar gelip geçmiştir. 1571’de bir yıl süren savaşlarla Osmanlılar 80 bin şehit vererek bu adayı almıştır. İnsanlık tarihi açısından da bir bedel ödeyerek devletler kurulmuştur. Gelecek kuşaklar da onun üzerinden kendi bağımsızlıklarını kazanmaktadır.

Ada, Venediklilerden alındığında bu haber, Ortodokslar tarafından mutlulukla karşılandı. Çünkü Ortodokslar, Katolikler tarafından baskı görüyordü. Osmanlı Devleti’nin amacı, barış ve huzur içerisinde bir devlet yönetmekti.
Osmanlı Devleti bir süreliğine adayı İngilizlere kiralıyor. Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’nin Almanya ile birlikte olmasıyla savaşı kaybetme noktasında İngiltere, Kıbrıs’ı ilhak etmiştir. Esas egemenlik devri, 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’yla olmuştur. Bu tarih önemlidir. 1571’de egemenliğini devraldığımız Kıbrıs Adası İngiltere’ye devrediliyor. Bu bizim için büyük bir yıkımdır. Hükümdarlık, 350 yıldan fazla bir zaman bizdeyken, sonrasında İngiltere’ye geçmiştir. İngiltere buradan giderken iki üs alarak gitti ve bu iki üssün statüsü, egemen iki üs olmasıdır. Bir müddet yönettiği adadan egemen iki üs alan İngiltere, bizim de egemen iki eşit devlet politikamızı desteklemelidir.

Nüfus hareketleriyle Kıbrıs Türkü azınlık durumuna düşmüştür. Karşı tarafın nüfusunun artmasıyla Rumlar, Türklerden daha fazla nüfusa sahip olmuşlardır.

Onlara göre devlet, Kıbrıs Cumhuriyeti’dir. Esas otorite odur. Biz kesinlikle Kıbrıs Cumhuriyeti’nin bir parçası değiliz. Bizim ayrı bir cumhuriyetimiz vardır. Lozan Antlaşması’nın 16. maddesi, ‘Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı Devleti’nin devamı olarak Kıbrıs’ın geleceğinde söz sahibi olacaktır’ şeklindedir. Kıbrıs Adası, Türkiye Cumhuriyeti’nin güvenliği için de çok önemlidir.

Enosis hayali içinde yaşayan karşı taraf, Kıbrıs Cumhuriyeti olarak bölgeye hakim olmak istemektedir. Çok acılar yaşadık, çok şehitler verdik. Biz bu destansı mücadeleyi sürdürmüş ve başarmış bir halkız. Kıbrıs Adası’nın Yunanistan’a bağlanmasına seyirci kalmayan Türkiye Cumhuriyeti, 20 Temmuz 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı’nı başlattı.

Kıbrıs Türk halkına yapılacak bir haksızlığa karşı Anavatan, tek taraflı müdahale hakkına sahiptir. Harekâttan sonra adada yeni bir dönem ortaya çıktı. KKTC’nin temelleri o günlerde atıldı ve bugünlere kadar gelebildik.

Eğer Mehmetçik adaya çıkarma yapmasaydı, bugün Kıbrıs’ta tek bir Türk kalmazdı. Yeni siyasetimizle federasyon masalının kapanması gerektiğini savunuyoruz. Karşı tarafın oynadığı oyun bellidir. Kıbrıs Türkü’nün egemenliğini ortadan kaldırmak… Karşı taraf, Anavatan’ın garantörlüğünün sonlanmasını ve Türk askerinin adadan gitmesini istiyor. Burayı bir Helen adası yapmak istiyor.

Milli siyaset, ‘Kıbrıs’ta bir antlaşma olacaksa iki egemen eşit devletin iş birliğiyle olabilir’ diyor. Bundan geri adım olmaz. Onurlu bir şekilde yaşayabilmemiz için egemenliğimiz önemlidir. Biz huzeyde Annan Planı’na evet dedik, güneyde ise hayır dediler. Buna rağmen Güney Kıbrıs, haksız bir şekilde tek taraflı olarak AB’ye alındı.

Kıbrıs Türkü’ne ve özellikle gençliğe uygulanan ambargo ve kısıtlamalar hâlâ devam etmektedir. Karşı taraf otoritesini her konuda ortaya koymaya çalışmaktadır.”

Doğrudan ticaret ve direkt uçuş engellerinin de devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türklerine büyük haksızlık yapılırken Rumların AB’ye üye yapılarak ödüllendirildiklerine dikkati çekti.

Kıbrıs’ta iki eşit ayrı halkı içeren 1960 Antlaşması’na rağmen Kıbrıs Cumhuriyeti’nin Rum Cumhuriyeti’ne dönüştürüldüğünü belirten Cumhurbaşkanı Tatar, federal çerçevede bir çözümle Türkiye’nin garantörlüğünün ortadan kaldırılarak güvenliğin, AB çatısı altında olmasının hedeflendiğini anlattı. ‘Sıfır asker, sıfır garanti’ kavramını asla Kıbrıs Türklerinin kabul etmeyeceğinin altını çizen Cumhurbaşkanı Tatar, Rum-Yunan etkisinin ve otoritesinin, kuzeye yaymayı ve adadaki Türk nüfusunu azaltmayı hedeflediklerini dile getirdi.

“Ödediğimiz bedellere karşı büyük bir haksızlıkla karşı karşıyayız” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, bu uğraşlara ve bedellere sahip çıkma anlamında vatanın savunmasında Kıbrıs’ta eşit iki egemen halkın varlığı temelindeki siyasetin önemine vurgu yaptı.

KKTC’nin Anayasal ismiyle Türk Devletleri Teşkilatı’na üye olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar Türkiye’nin, bölgedeki istikrarın devamı ve Türk-Yunan dengesi için Kıbrıs’ta izlenen milli siyasetten vazgeçmeyeceğini dile getirdi. KKTC’nin güvenlik bakımından kilit bir noktada olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Tatar, Kıbrıs Türklerinin bu topraklardaki varlığının yegâne teminatının “devlet” olduğunu söyledi.

Cumhurbaşkanı Tatar çok acılar çeken, bedeller ödeyen Kıbrıs Türklerinin her zaman direndiğini kaydederek Kıbrıs’ta iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve iki ayrı demokrasi olduğunu belirtti.

KKTC’nin gelişmekte olduğunu, ülkemize farklı ülkelerden yatırımların yapıldığını ve ülkemizin yaşamak için tercih edilen bir yer olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Tatar, ülkemizin güvenli bir noktada olduğunu da sözlerine ekleyerek mücahitlere, yaptıkları özverili çalışmalardan dolayı teşekkür edip görevlerinde başarılar diledi.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Bakan Çavuş:Daha önce açılan yangın yolları hızlı müdahale etme imkanı sağladı

Published

on

By

Yamaçköy’de ormanlık alanda, öğle saatlerinde henüz tespit edilemeyen sebepten dolayı yangın çıktı. Yangın, rüzgârın da etkisiyle kısa sürede geniş bir alana yayıldı. Alevlere havadan ve karadan müdahale edilmesi sonucu yangın büyük ölçüde kontrol altına alındı.

Polis Basın Subaylığı’ndan yapılan açıklamada yangın alanında yer yer yanma ve alevlenmelerin devam ettiği, itfaiye ekiplerinin söndürme ve soğutma çalışmalarını sürdürdüğü kaydedildi..

Bu arada Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanı Hüseyin Çavuş, BRT Ana Haber’e bağlanarak yangına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

Yangının çıkış nedenin henüz belli olmadığını belirten Bakan Çavuş, yangının büyük ölçüde kontrol altına alındığını, daha önce açılan yangın yollarının hızlı müdahale etme imkanı sağladığını kaydetti.

Başbakanlık Afet ve Acil Durum Komitesi Başkanı, Başbakanlık Müsteşarı Hüseyin Cahitoğlu da yazılı açıklama yaparak “Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı Orman Dairesi, İtfaiye, Sivil Savunma Teşkilatı, Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri, Güvenlik Kuvvetleri, Polis Teşkilatı ve yerel belediye ekiplerinin koordineli çalışmaları sonucu yangının büyümesinin önlendiğini belirtti.

Cahitoğlu, yangının yeniden alevlenme ihtimaline karşı nöbetlerinin sürdüğünü ifade ederek “tüm ekiplerimiz, bölgede teyakkuz halinde kalacak ve tüm gelişmeleri anbean takip edecek. Devlet olarak tüm imkanlarımızı seferber ettik” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Yamaçköy’de yangın kontrol altında… Soğutma çalışmaları sürüyor

Published

on

By

Polis Basın Subaylığı’ndan yapılan açıklamaya göre, Yamaçköy’de meydana gelen yangın, çevre emniyeti alınarak kontrol altına alındı.

Yangın alanında yer yer yanma ve alevlenmelerin devam ettiği belirtilirken, İtfaiye ekipleri söndürme ve soğutma çalışmalarını sürdürüyor. Tedbir amaçlı olarak itfaiye ekipleri bu akşam yangın alanında bekletilecek.

Devamını Oku

Kıbrıs

Akpınar:Cumhurbaşkanı Tatar’ın kapalı oturumdaki yaklaşımları memnuniyet verici

Published

on

By

Demokrat Parti Genel Sekreteri Serhat Akpınar, yaptığı yazılı açıklamada, Kıbrıs Türk halkının tarihsel direnişini ve evrensel değerlere bağlılığını vurguladı.

Geçtiğimiz gün Cumhuriyet Meclisi’nde yapılan kapalı oturuma da değinen Akpınar, Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın stratejik değerlendirmelerinin DP tarafından olumlu karşılandığını açıkladı.

“Kıbrıs Türk halkının haklarını savunmaya yönelik bu yaklaşımların, uluslararası platformlarda da aynı içtenlik ve kararlılıkla yansıtılacağına olan inancımız tamdır” diyen Akpınar, diplomatik mücadelenin önemine dikkat çekti.

Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğine vurgu yapan Akpınar, açıklamasında, “Kıbrıs Türk halkı bu adada yalnız değildir. Türkiye’nin desteği ve halkımızın iradesiyle bu ses, er ya da geç tüm dünya tarafından duyulacaktır” ifadelerini kullandı.

Devamını Oku

Trending

Reklam