Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Dünya

Yunanistan, Batı Trakya’daki Türk kimliğini inkar politikasında ısrar ediyor

İskeçe Türk Birliği Başkanı Ozan Ahmetoğlu, Yunanistan’ın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ilgili kararına rağmen Batı Trakya’daki Türk kimliğini inkar ettiğini ve ‘Batı Trakya’da Türk azınlık yoktur’ şeklinde bir politika yürütt

Published

on

İskeçe Türk Birliği (İTB) Başkanı Ozan Ahmetoğlu, Yunanistan’ın Batı Trakya Müslüman Türk azınlığının kimliğini inkar politikası ve buna karşı yürüttükleri hukuk mücadelesine ilişkin açıklamalarda bulundu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ilgili kararına rağmen Yunanistan’ın Batı Trakya’daki Türk kimliğini inkar ettiğini belirten Ahmetoğlu, “Yunanistan’ın ‘Batı Trakya’da Türk azınlık yoktur’ şeklinde bir politikası var. Bunu Türk kimliği ile alakalı deyim yerindeyse bir ‘Türkofobi’ kavramına bağlamak yerinde olabilir” dedi.

İTB’nin, Batı Trakya Türk azınlığının kurduğu ilk sivil toplum örgütü olduğuna işaret eden Ahmetoğlu, Birliğin 38 yıldan bu yana bir hak arama mücadelesi yürüttüğünün altını çizdi.

Tabelaları söküldü kapatılma davasıyla karşı karşıya kaldı

Ahmetoğlu, milli kimliklerinin inkarına karşı bir hukuk mücadelesi verdiklerini vurgulayarak 1927’de kurulan İTB’nin, 1983’te Yunanistan’ın devlet politikası gereği isminde “Türk” geçtiği gerekçesiyle kapatılma davasıyla karşılaştığını söyledi.

Yunan makamların, aralarında İTB’nin de bulunduğu azınlık derneklerinin tabelalarını söktüğüne dikkati çeken Ahmetoğlu, “Yunanistan, 1983’te Batı Trakya’daki Türk azınlığın milli kimliğini inkar etme politikasını uygulamaya soktu” ifadesini kullandı.

1983’te başlayan hukuk mücadelesi

Ahmetoğlu, 1983’te başlayan bu sürecin kendileri için halen devam ettiğini dile getirerek “Tabelamızın polis tarafından indirilerek hakkımızda kapatma davası açılınca bir hukuk mücadelesi başladı” dedi.

İTB’nin, Yunanistan iç hukukunda 22 yıl süren bir hukuk mücadelesine giriştiğini aktaran Ahmetoğlu, 2005’te Atina Yargıtay Yüksek Mahkemesi’nin İTB’nin kapatılması kararını onayladığını kaydetti.

Ahmetoğlu, İTB’nin resmi statüsünün bu şekilde ellerinden alındığını belirterek “Yani derneğimiz fiilen var ancak hukuki anlamda, resmi anlamda yok” dedi.

Yargıtay’ın kararının ardından davayı AİHM’e taşıdıklarını anlatan Ahmetoğlu, “AİHM, 27 Mart 2008’de açıkladığı kararla Yunanistan’ın derneğimizi kapatma kararını mahkum etti. Biz davayı kazandık. Bu kararın uygulanması için tekrar Yunanistan iç hukukuna başvurduk” diye konuştu.

AİHM kararından bu yana 13 yıl geçti

Ahmetoğlu, Yunanistan’dan AİHM kararını uygulayarak İTB’nin resmi ve yasal statüsünü iade etmesi talebinde bulunduklarına vurgu yaparak “AİHM’nin kararının üzerinden 13 yıl geçti. Bu 13 yılda hala Yunanistan, ne yazık ki AİHM’nin kararlarını uygulamamaya devam ediyor. Avrupa Konseyi ve diğer uluslararası kurumların çağrılarını görmezden gelmeye devam ediyor ve AİHM’nin vermiş olduğu Türk azınlık dernekleriyle ilgili kararları uygulamıyor. Bizim de yasal statümüzü iade etmiyor” ifadelerini kullandı.

Vatandaşı oldukları ülke olan Yunanistan’ın, haklarını kendilerine iade edene kadar bu hukuk mücadelesini sürdürmeye kararlı olduklarının altını çizen Ahmetoğlu, şöyle devam etti:

“Uluslararası hukuk, bizim haklı olduğumuzu tescil etmiş. Eğer Yunanistan bir hukuk devletiyse, Avrupa normlarına uyan bir ülkeyse, burada eşitlik, demokrasi ve adaletten bahsedilebilecekse Batı Trakya’daki Türk azınlığın maruz kaldığı haksızlığa mutlaka son vermeli. Aksi halde Batı Trakya’da azınlıklar söz konusu olduğu zaman sadece Türk azınlık değil, Makedon ve diğer azınlıklar söz konusu olduğu zaman demokrasi ve azınlık haklarından bahsetmemiz mümkün olamaz.”

“Siyasi irade yok”

Ahmetoğlu, Yunan yetkililerin konuyu hukuk çerçevesinden çıkarıp siyasi bir araç haline getirdiğini belirterek “Yunanistan’da ne yazık ki AİHM kararlarını uygulayacak siyasi bir irade yok. Bu da Türk kimliğine bakış açısıyla alakalı.” dedi.

Yunanistan’ın bu bakış açısını değiştirmesi gerektiğini kaydeden Ahmetoğlu, “Çünkü bu bakış açısı, Türk deyince negatif bakış açılarının tamamı Yunanistan’da toplanmış vaziyette. Yunan devlet adamlarının bu bakış açısını değiştirmek durumunda olduklarını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

Avrupa Konseyi başta olmak üzere uluslararası toplumun Yunanistan’a hukuk tanımaz tavrını sona erdirmesi için baskı yapması gerektiğini vurgulayan Ahmetoğlu, Batı Trakya Müslüman Türk azınlığı olarak hak arama mücadelelerini gerek Yunanistan iç hukukunda, gerekse uluslararası düzlemde sürdüreceklerini kaydetti.

TRT

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Dünya

İngiltere, Orta Doğu’ya daha fazla savaş uçağı gönderecek

Published

on

By

İngiltere Başbakanı Keir Starmer, olası durumlara destek vermek amacıyla Orta Doğu’ya Kraliyet Hava Kuvvetleri (RAF) jeti konuşlandırma kararı aldıklarını açıkladı.

Starmer, G7 Zirvesi için Kanada’ya yaptığı yolculuk sırasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Orta Doğu’daki gelişmelerin çok hızlı yaşandığını kaydeden Starmer, “Jetler de dahil olmak üzere bölgeye varlıklarımızı taşıyoruz. Bu tamamen bölge genelinde olası durumlarda destek amaçlıdır. Sürekli olarak verdiğimiz mesaj tansiyonun düşürülmesi yönündedir. Bu nedenle attığımız her adım ve yaptığımız her görüşme, gerginliği azaltmaya yöneliktir.” dedi.

Starmer, İsrailli mevkidaşı Binyamin Netanyahu ile dün yaptığı görüşmede İsrail’in güvenliğini de ele aldıklarını belirterek, “İngiltere’nin İran’ın nükleer programıyla ilgili uzun süredir devam eden bir endişesi var.” diye konuştu.

İngiliz uçaklarının geçen sene olduğu gibi İsrail’i korumak amacıyla İran dronlarına karşı havalanıp havalanmayacağı yönündeki soruyu yanıtlamayan Starmer’ın cevapsız bıraktığı bir diğer soru ise ABD’nin İsrail’in İran’a yönelik saldırıları konusunda İngiltere’ye bilgi verip vermediği oldu.

Starmer bu konuda, “Hangi bilgilere sahip olduğumuzu söylemeyeceğim ancak müttefiklerimizle bu konuları detaylı olarak tartışıyoruz. Müttefiklerimizle ve ABD ile aramızda sürekli bir bilgi akışı var.” ifadelerini kullandı.

İngiltere Başbakanlık Ofisi 10 Numara ise konuya ilişkin yaptığı açıklamada halihazırda bölgede bulunan RAF jetleri ve yakıt ikmal uçaklarına ek olarak yeni uçakların gönderileceğini kaydetti.

Başbakanlık, Orta Doğu’ya gönderilecek ilave uçaklarla ilgili hazırlıkların, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının ardından dün başlatıldığını açıkladı.

İngiltere, daha önce ABD ile birlikte Yemen’i bombalamak ve İsrail’i İran saldırırlarına karşı korumak amacıyla Kıbrıs’taki üslerinde bulunan savaş uçaklarını kullanmıştı.

Devamını Oku

Dünya

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile telefonda görüştü

Published

on

By

TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile telefonda görüştü.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının sosyal medya hesabından yapılan açıklamaya göre, görüşmede, İsrail ile İran arasındaki çatışma, bölgesel ve küresel konular ele alındı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının bölgenin güvenliğine ciddi zarar verebilecek bir provokasyon olduğunu, İsrail’in ve (Binyamin) Netanyahu yönetiminin saldırgan ve hukuk tanımaz tutumunun küresel boyutta istikrar ve güvenlik sorunu doğurduğunu ifade etti.

Uluslararası toplumun Filistin’deki işgal ve soykırıma sessiz kalmasının İsrail saldırganlığını bu boyuta taşıdığını belirten Erdoğan, saldırılarla İsrail’in İran’ın nükleer programına ilişkin meselede çözüm çabalarını baltaladığını, İsrail saldırıları neticesinde oluşabilecek nükleer sızıntının sivilleri, bölgesel ve küresel sağlığı tehdit ettiğini, İsrail’in bu hususu hiçe saydığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgenin yeni bir krize tahammülünün olmadığını, nükleer müzakerelerinin devam etmesinin ihtilafın çözümünün tek yolu olduğunu, bu saldırıların Filistin davasını unutturmasına izin verilmemesi gerektiğini kaydetti.

Devamını Oku

Dünya

Erdoğan’dan barış için yoğun diplomasi trafiği

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip, ABD Başkanı Trump, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Selman, Ürdün Kralı 2. Abdullah, Mısır Cumhurbaşkanı Sisi, Pakistan Başbakanı Şerif ve Suriye Cumhurbaşkanı Şara ile telefon görüşmeleri gerçekleştirdi.

Erdoğan, bölgede barışın tesisi için yoğun diplomasi trafiğini sürdürüyor.

İsrail-İran çatışmalarının ardından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde bir güvenlik toplantısı düzenleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgedeki ülkelerin liderleriyle de birçok telefon görüşmesi yaptı.

İsrail ile İran arasındaki çatışma, bölgesel ve küresel konuların ele alındığı görüşmelerin detayları İletişim Başkanlığı’nın sosyal medya hesabından paylaşıldı.

ABD
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde, Türkiye’nin İran ile İsrail arasındaki gerilimi yakından takip ettiğini, Türkiye’nin başlatılan nükleer müzakereleri, anlaşmazlığın çözümü için tek yol olarak gördüğünü ifade etti.

ABD’nin anlaşmazlığın çözümü için nükleer müzakerelerin devam etmesi gerektiğine dair görüşünü desteklediğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin gerilimde kontrol dışı bir tırmanmanın önlenmesi için elinden geleni yapmaya hazır olduğunu aktardı.

Suudi Arabistan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman ile gerçekleştirdiği görüşmede, Netanyahu yönetimindeki İsrail’in bölgenin istikrarı ve güvenliği için en büyük tehdit olduğunu, bunu İran’a yönelik saldırı ile bir kez daha gösterdiğini, tansiyonun düşürülmesi için İsrail’in durdurulması gerektiğini ifade etti.

Uluslararası camianın Filistin’deki işgal ve soykırıma göz yummasının İsrail’i bu hukuk tanımaz ve saldırgan noktaya getirdiğini söyleyen Erdoğan, ABD ile İran arasındaki nükleer müzakereler yoluyla uzlaşma arayışının sürdüğü bir dönemde, İsrail’in İran’a yönelik saldırısının barış çabalarını baltalama amacını taşıdığını, nükleer sızıntıya neden olan saldırıların İsrail’in bölgesel ve küresel güvenliği sorumsuzca tehdit ettiğini bir kez daha ortaya koyduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, bölgenin yeni bir krize tahammülünün olmadığını, çıkabilecek yıkıcı bir savaşın tüm bölge ülkelerine yönelik düzensiz göç dalgaları oluşturabileceğini, nükleer anlaşmazlığın yalnızca müzakerelerin sürdürülmesi ile çözülebileceğini ifade etti.

Ürdün
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ürdün Kralı 2. Abdullah ile yaptığı telefon görüşmesinde, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının bölgenin güvenliğine ciddi zarar verebilecek bir provokasyon olduğunu, İsrail’in ve Netanyahu yönetiminin saldırgan ve hukuk tanımaz tutumunun küresel boyutta istikrar ve güvenlik sorunu doğurduğunu ifade etti.

Uluslararası toplumun Filistin’deki işgal ve soykırıma sessiz kalmasının İsrail saldırganlığını bu boyuta taşıdığını söyleyen Erdoğan, saldırılarla İsrail’in İran’ın nükleer programına ilişkin meselede çözüm çabalarını baltaladığını, İsrail saldırıları neticesinde oluşabilecek nükleer sızıntının sivilleri, bölgesel ve küresel sağlığı tehdit ettiğini ve İsrail’in bu hususu hiçe saydığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan görüşmede, nükleer müzakerelerinin devam etmesinin ihtilafın çözümünün tek yolu olduğunu, bu saldırıların Filistin davasını unutturmasına izin verilmemesi gerektiğini ifade etti.

Mısır
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile gerçekleştirdiği görüşmede, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının bölgenin güvenliğine ciddi zarar verdiğini, Netanyahu hükümetinin hukuk tanımazlığının küresel boyutta istikrar ve güvenlik sorunu olduğunu ifade etti.

İran’ın nükleer programına ilişkin uzlaşma arayışının İsrail tarafından baltalanmaya çalışıldığını, bunu önlemek için müzakerelerin devam etmesi gerektiğini belirten Erdoğan, İsrail’in İran’a yönelik düzenlediği saldırılarla Gazze’deki soykırımı gölgelemesine asla izin verilmemesi gerektiğini de ifade etti.

Pakistan
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif ile yaptığı görüşmede, İsrail’in İran’a yönelik saldırılarının kabul edilemeyeceğini, bu saldırıların bölge güvenliğine ciddi zarar verdiğini, İsrail’in küresel boyutta istikrar ve güvenliği tehdit ettiğini aktardı.

İsrail tarafından düzenlenen saldırıların İran’ın nükleer programına ilişkin uzlaşma arayışını da baltaladığını ifade eden Erdoğan, görüşmede Filistin’deki işgal ve soykırıma sessiz kalınmasının İsrail’i bu noktaya getirdiğini, İsrail’in Gazze’deki soykırımı bu saldırılar yoluyla gölgelemesine izin verilmemesinin önemli olduğunu belirtti.

Suriye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara ile olan görüşmesinde, İsrail’in yol açtığı şiddet sarmalının bölgeyi tehdit ettiğini, Suriye’nin bu çatışma ortamının dışında kalmasının önemli olduğunu ifade ederek, İsrail saldırganlığının oluşturduğu mevcut ortamda terör örgütleri ve radikal unsurlara karşı daha dikkatli olunması gerektiğini aktardı.

Devamını Oku

Trending

Reklam