Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KKTC, TÜRKPA’nın gözlemci üyesi oldu

Published

on

Bugün KKTC adına tarihi bir gün daha yaşıyoruz…

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi’ne TÜRKPA’ya gözlemci üye olarak kabul edildi…

TÜRKPA Dönem Başkanı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Mustafa Şentop, TÜRKPA 12.Genel Kurulu’nda, KKTC’nin oy birliğiyle TÜRKPA’ya gözlemci üye kabul edildiğini açıklayarak, “Bugün KKTC’nin TÜRKPA’da gözlemci üye olmasıyla daha güçlü ve daha kapsayıcı olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

TÜRKPA 12. Genel Kurul Toplantısına Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre de katıldı, katılımcılara hitap etti…

Töre, KKTC’nin, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi’ne gözlemci üye olarak kabul edilmesinin Türk tarihine altın harflerle yazılmış yeni bir kardeşlik sayfası olarak hafızalara kazınmış olacağını söyledi.

Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi TÜRKPA 12’nci Genel Kurulu Türkiye Büyük Millet Meclisi ev sahipliğinde Ankara’da yapıldı.

Cumhuriyet Meclisi, 12’nci TÜRKPA Genel Kurulu’nda, Türk Devletleri Parlamenter Asamblesi’ne gözlemci üye olarak kabul edildi…

TÜRKPA’nın kararını Dönem Başkanı ve Türkiye Büyük Milleti Meclisi Başkanı Mustafa Şentop açıkladı…

Şentop, “KKTC’nin TÜRKPA’da gözlemci üye olmasıyla daha güçlü ve daha kapsayıcı olarak çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi.

Şentop açılış konuşmasının ardından, Asamble Konseyi’nde oy birliğiyle alınan karar ile KKTC’nin gözlemci üye olarak kabul edildiğini belirterek, daha önce Semerkant’ta yapılan toplantıda KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na gözlemci üye kabul edildiğini hatırlattı…

Bu kararın Cumhuriyet Meclisi ile TÜRKPA’ya hayırlı, uğurlu olmasını dileyen Şentop, KKTC’yi kutladı.

Cumhuriyet Meclisi Başkanı Zorlu Töre de, TÜRKPA 12. Genel Kurul Toplantısında katılımcılara hitaben bir konuşma yaptı.

Töre konuşmasında, Türkiye’de meydana gelen depremde hayatını kaybedenlere rahmet yaralananlara acil şifalar diledi….

Töre: “Samimi inancım odur ki, anavatanımız Türkiye Cumhuriyeti ve Türk dünyası, açılan derin yarayı el birliğiyle en hızlı şekilde kapatacak güce ve dirayete sahiptir.” dedi.

11 Kasım 2022’de KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatı’na “Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti” anayasal adıyla gözlemci üye ülke olarak kabul edildiğini anımsatan Töre: “Artık yapmamız gereken, bu kutlu kararı taçlandıracak dayanışma ve işbirliği ruhuyla teşkilat bünyesinde üzerimize düşen her türlü görevi layıkıyla ve en iyi şekilde yerine getirmektir.” dedi.

Cumhuriyet Meclisi’nin, geçmişte TÜRKPA’nın düzenlediği birçok etkinliğe misafir parlamento olarak davet edildiğini ve davet aldığı her toplantıda en üst seviyede gururla katılım sağladığını anımsatan Töre, içinde bulunulan yasama yılında Cumhuriyet Meclisi ile TÜRKPA üyesi kardeş ülkelerin parlamentoları arasında dostluk grupları kurulmasına yönelik yasal süreçlerin mecliste oy birliğiyle alınan kararlar ile tamamlandığını söyledi.

Töre, “Kadim tarihi bağlar ve samimi dayanışma duygularıyla desteklenen iyi ilişkilerimizin güçlenmesine yönelik çabalarımız her alanda Anavatan Türkiye ile eşgüdüm halinde devam etmektedir. Bu çerçevede, KKTC Cumhuriyet Meclisi’mizin TÜRKPA 12. Genel Kurulu’nun güçlü iradesiyle TÜRKPA’da gözlemci parlamento statüsü kazanması, ülkemizin Türk Devletleri Teşkilatı gözlemci üyeliğine kabul edilmesi sonrası Türk tarihine altın harflerle yazılmış yeni bir kardeşlik sayfası olarak hafızalara kazınmış olacak. Bu tarihi kararın alınması için değerli desteklerini esirgemeyen başta TBMM Başkanı Sayın Prof. Dr. Mustafa Şentop ve TÜRKPA üye devletlerin Meclis Başkanları olmak üzere tüm yetkililere teşekkür ederim” dedi.

KKTC ve halkına uygulanan gayrı insani siyasi ve ekonomik ambargoların yıkıcı sonuçlarını Anavatan Türkiye Cumhuriyeti’nin her alanda verdiği sonsuz destek ile aşmaya çalıştıklarını dile getiren Töre, şunları ifade etti:

“Dün olduğu gibi bugün de, haklı davamızı her türlü platformda savunmaya devam ediyoruz. Bu kutlu dava, Kıbrıs Türklerinin Kıbrıs adasında var olma mücadelesinden ibaret değildir, aynı zamanda Anadolu’ya hapsedilmeye çalışılan büyük Türkiye Cumhuriyeti’nin davasıdır. Bu dava, doğu ile batı arasında gerek ticari gerekse kültürel bir köprü olmaya çalışan Kafkasya ve Asya’daki kardeşlerimizin Akdeniz’e ulaşması ve orada var olması davasıdır. Bu kutlu dava, 21. yüzyılda tarihe yine ve yeniden damga vurmaya hazırlanan Türk Dünyası’nın davasıdır.”

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Hasipoğlu: Kıbrıslı Rumların başvuracağı tek makam TMK’dır

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararını kararı BRT ekranlarında değerlendirdi.

Hasipoğlu, AİHM’in bu kararla bir kez daha Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkin bir iç hukuk yolu olduğunu teyit ettiğini söyledi.

Kararın, Güney Kıbrıs’ın TMK’yı etkisizleştirme çabalarına güçlü bir yanıt niteliğinde olduğunu belirten Hasipoğlu, TMK’nın varlığını sürdürebilmesi için yapılan ödemelerin ve hükümetin bu konudaki kararlılığının büyük önem taşıdığını vurguladı.

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, Avrupa İnsan hakları Mahkemesi’nin Rum Mediterranean Tours şirketiyle ilgili Türkiye hakkında verdiği kararı değerlendirdi. Hasipoğlu, AİHM’in bir kez daha Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olduğunu tescillediğini belirtti.

BRT ekranlarında konuşan Hasipoğlu, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi 67/ 2005 sayılı yasa ile kurulan Taşınmaz Mal Komisyonu (TMK)’nun etkinliğini ortadan kaldırmak için elinden geleni yaptığını söyledi.

Güney Kıbrıs’ın daha öncede benzer bir davayı da AİHM’e götürdüğünü anımsatan Hasipoğlu “ AİHM, bir kez daha etkin iç hukuk yolu olarak TMK’yı gösterdi. Bu önemli bir karardır.” Dedi.

Davaya konu olan mülkün Kapalı Maraş bölgesinde bulunduğunu belirten Hasipoğlu, Rum tarafının bu meseleyi hızla AİHM’e taşıyarak, TMK’nın etkinliğini zayıflatmak ve aleyhte bir karar çıkması durumunda “haksız tutuklamaların” önünü açmayı hedeflediğini belirtti. Hasipoğlu, “Bu karar, AİHM’in Güney Kıbrıs’a tutuklamalar konusunda verdiği sert bir cevaptır. Kıbrıslı Rumların başvuracağı tek makam, yargı yolu TMK’dır. Bunun dışında alternatif yoktur.” Dedi.

Kararda, Vakıflar İdaresi’nin davada taraf olmasının adil yargılanma hakkının ihlali anlamına gelmediğinin de tespit edildiğini söyleyen Hasipoğlu, AİHM’in “mülkiyet hakkı ihlalinin giderilmesinde tek çözüm iade değildir, tazminatla da çözülebilir” vurgusunu önemli bulduklarını belirtti.

TMK’nın etkinliğinin büyük ölçüde yapılan ödemelere bağlı olduğunu vurgulayan Hasipoğlu, Ünal Üstel hükümeti döneminde bu konuda ciddi adımlar atıldığını ifade etti.
Hasipoğlu,” Biz bugün TMK’da bu ödemeleri yapmasaydık bizim lehimize olacak bir karar çıkmayacaktı. Bu zamana kadar Rum vatandaşlarına 350 milyon 850 bin sterlin ödeme yapılmıştır. Sadece 2024-2025 yılında Üstel hükümetinin yaratmış olduğu fonla 106 milyon 374 bin sterlinlik ödeme yapılmış ve 230 dava sonuçlandırılmıştır.” İfadelerini kullandı.

Geçtiğimiz hafta KKTC Meclis heyetiyle birlikte Strasbourg’da olduklarını belirten Hasipoğlu, Avrupa Konseyi’nde TMK’nın etkinliğiyle ilgili yapılması beklenen bir oylamanın, AİHM kararının açıklanması nedeniyle Aralık ayına ertelendiğini de bildirdi.

Hasipoğlu, Rum tarafının Kıbrıslı Türklerin mallarına vasilik sistemi kurduğunu belirterek “Bütün Kıbrıslı Türklerin mallarını adeta dondurmuş kamulaştırmış, bir kısmını ise hiç kamulaştırmadan GKRY vatandaşlarının tahsisine bırakmış, Kıbrıslı Türklerin mallarının üzerine evler, apartmanlar inşa etmiştir. Her şeyi çözümden sonraya endekslemiş. Biz ise çözümü beklemeden onlara bu ödemeleri yapıyoruz.” dedi.

Avrupa’nın tanımadığı bir devlet olarak Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu’nun içinde kaldıklarını ancak sözde tanınan bir devlet olan GKRY ise TMK’yı yok saymaya devam ettiğini kaydeden Hasipoğlu, Rum tarafının tek taraflı ve hukuka aykırı uygulamaları karşısında karşılıklılık ilkesi gereği ne gerekiyorsa yapılacağını vurguladı.

Devamını Oku

Kıbrıs

HP Genel Başkanı Özersay: “TMK hala etkili bir iç hukuk yoludur; gecikmeler acilen giderilmeli”

Published

on

By

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından KKTC’deki Kıbrıs Rum mallarına ilişkin bugün açıklanan kararı değerlendiren Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) tüm olumsuzluklara rağmen AİHM tarafından hâlâ etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul edildiğini belirterek, “AİHM kararını hafife almak yerine ciddiyetle dikkate almalıyız” ifadelerini kullandı.

Halkın Partisi’nden yapılan açıklamaya göre, AİHM kararında başvuru sürecindeki gecikmeler nedeniyle Türkiye aleyhine tazminata hükmedildiğini ancak TMK’nın işlevselliğinin ortadan kalkmadığını belirten Özersay, bu gecikmelerin giderilmesi için acilen önlem alınması gerektiğini savundu.

“Bu konunun şakası yoktur” diyen ve TMK’nın bu çerçevede etkin şekilde değerlendirilmesi gerektiği yönünde görüş bildiren Özersay, Rum tarafının tutuklamalarla Kıbrıs Türk tarafına uyguladığı baskının mantıksızlığının dünya kamuoyuna anlatılması açısından da bu durumun önemli olduğunu söyledi.

Değerlendirmesinde, AİHM’in Vakıflar İdaresi’nin TMK sürecine taraf olarak katılmasının adil yargılanma hakkını ihlal etmediğini, iadenin taşınmaz hakkı açısından tek çözüm yolu olarak görülmediğini ve Rum tarafının Yüksek İdare Mahkemesi yargıçlarının tarafsızlığına yönelik iddialarının da AİHM tarafından yerinde bulunmadığını ileri süren Özersay, TMK’nın geçerliliğinin bir kez daha teyit edildiğini vurguladı.

İdari gecikmelerin giderilmemesi halinde ileride daha ciddi sorunların yaşanabileceğini belirten Özersay, Komisyonun etkinliğinin artırılması için düzenli bir fon sistemi oluşturulması gerektiğini ifade etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Dışişleri Bakanlığı’ndan AİHM kararına ilişkin açıklama: “TMK etkin bir iç hukuk yolu olarak teyit edildi”

Published

on

By

Dışişleri Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bugünkü K.V. Mediterranean Tours Limited kararına ilişkin açıklama yaparak, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) etkin bir iç hukuk yolu olarak teyit edildiğine vurgu yaptı.

Açıklamada, AİHM’in söz konusu kararında, Kapalı Maraş’taki bir taşınmaza ilişkin hak iddialarını içeren başvuruyu değerlendirirken, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun (TMK) Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki haklarını ileri sürmek isteyen Kıbrıslı Rumlar için etkin bir iç hukuk yolu olduğunu bir kez daha teyit ettiği belirtildi.

AİHM’in ayrıca, taşınmazın Kapalı Maraş’ta bulunması sebebiyle Kıbrıs Türk Vakıflar İdaresi’nin (Evkaf) TMK sürecine taraf edilmesinin adil yargılanma ilkesine aykırı olmadığına kanaat getirdiği ve Yüksek Mahkeme’nin tarafsızlığına yönelik iddiaları reddettiği vurgulandı.

Bakanlık açıklamanın devamında, “Gelinen aşamada, ülkemizdeki mülkiyet rejiminin güvencesi olarak gördüğümüz Taşınmaz Mal Komisyonu’nun çalışmalarını etkin bir şekilde sürdürmeye devam etmesi için gerekenin yapılması hususundaki kararlılığımızı bu vesileyle bir kez daha yineleriz” ifadelerine yer verdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam