Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

KTOEÖS ve KTÖS, Disiplin Tüzüğü ile ilgili genişletilmiş istişare toplantısının ardından açıklama yaptı

Published

on

Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) ve Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Başbakan Ünal Üstel’in daveti ile Disiplin Tüzüğü ile ilgili Meclis’te yapılan genişletilmiş istişare toplantısının ardından basına açıklama yaptı.

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, istişare toplantısının ardından yaptığı açıklamada, Disiplin Tüzüğü’nün geri çekildiğini ancak fiiliyatta bir dayatmanın hala söz konusu olduğunu söyledi.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş ise, Kıbrıs Türk toplumunun laik değerler üstüne kurgulandığını vurguladı.

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem toplantıda, gündemin Disiplin Tüzüğü olduğunu belirterek, konuyla ilgili tüm kesimlerin görüşlerini ortaya koyduğunu söyledi.

Bu konunun, Anayasa’ya, Milli Eğitim Yasası’na, laik eğitime aykırı olduğunu dile getiren Eylem, mevcut tüzüğün bugüne kadar herhangi bir sorun oluşturmadığını kaydetti.

Yasal olarak geri adım atıldığını, kararın geri alındığını ifade eden Eylem, fiiliyatta ise bir dayatmanın hala söz konusu olduğunu savundu. Bu konuda okulların rahat bırakılması gerektiğini kaydeden Eylem, öncesinde olduğu gibi mevcut kurallara uyularak, devam edilmesi gerektiğini belirtti.

Toplantıda, çocuk haklarına, Anayasa’ya ve Milli Eğitim Yasası’na aykırı şekilde hareket edilmemesi gerektiğinin bir kez daha altını çizdiklerini dile getiren Eylem, “Bu konuda tavizimiz yoktur.” dedi.

Eylem, toplantıda tüm görüşler dinlendikten sonra Başbakan Üstel’in, hükümetin bunları değerlendireceğini ve tekrar görüşme çağrısı yapacağını söylediğini aktardı.

Böyle bir konunun siyasi hale getirilmesini eleştiren Eylem, duruşlarının net olduğunu kaydetti. Bir soru üzerine Selma Eylem, toplantıda herhangi bir öneri gelmediğini sadece görüşlerinin alınıp, değerlendirmelerde bulunulduğunu belirtti.

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş de, Başbakan’ın bir inisiyatif alarak, tarafları bir araya getirdiğini kaydederek, Bakanlar Kurulu’nun konunun istişareyle çözülebileceği idrakine varmasının önemli olduğunu söyledi.

Yasalar, çocuk hakları, istismar, çocuk pedagojisi, tarafsızlık ilkesi, laiklik, hak ve özgürlükler olarak yedi başlıkta pozisyonlarını belirlediklerini ifade eden Maviş, “Bu işin orta yolu yoktur. Yasalar bellidir.” dedi. Maviş, Barolar Birliği’nin de toplantıda,  konunun eskiden olduğu gibi aynı şekilde devam etmesi taraftarı olduğunu aktardığını belirtti.

Pedagoglar, psikologlar, psikiyatristler, doktorların da bu konuda söz söyleme hakkı olduğunu belirten Maviş, onların görüşlerine başvurulmasını desteklediklerini kaydetti.

Hak ve Özgürlükler Platformu’nun bugünkü açıklamasını eleştiren Maviş, “Kıbrıs Türk toplumu laik değerler üstüne kurgulanmıştır. Bu toplumun bir kültürü, bir kimliği, bir din algısı vardır ve eğitimi buna göre şekillenmektedir. Buna herkes, kim isterse olsun saygı duyacak.” diye konuştu.

Duruşlarının belli olduğunu kaydeden Maviş, “Siyasi ve dini olarak çocukların yönlendirilmesi ve sömürülmesine karşı ayakta duracağız.” dedi.

KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de, siyasallaştırılmış bir meselenin, salt hukuksal sadece özgürlük üzerinden değerlendirilip, çözümünü haklar üzerinden bulmaya çalışmanın “tam bir takiye” olduğunu ileri sürdü. Gökçebel, bu filmi daha önce birçok ülkede gördüklerini belirtti.

Gökçebel, toplumu çatıştırmak, bölmek ve hakları bunun üzerinden tartıştırarak, siyasal bir yere varmak üzere hareket edildiğini iddia etti. Milli Eğitim Bakanı’nı eleştiren Tahir Gökçebel, konunun toplum sorununa dönüştürüldüğünü savundu.

Gökçebel, “Başbakan’ın çabalarını anlıyorum ama Sayın Başbakan’ın elini masaya vurup, bu sorunu okulların içinden alması gerektiğini bilmesi gerektiğini, söylemek istiyorum.” dedi.

Bir soru üzerine, ortada bir sorun yokken,  konunun sorun haline getirildiğini söyleyen Gökçebel, “Laik bir toplumda bugüne kadar dinini, dilini, kültürünü, yaşam biçimini değişmeye zorlanan biri oldu mu? Bu toplumda olmadı.” dedi.

“Kılık-kıyafet yönetmeliği gereği çocuğu sınava almama gibi bir hukuki çerçeve olup, olmadığı” sorusu üzerine Disiplin Tüzüğü’nü yorumlayan Avukat Öncel Polili, Tüzüğe göre, öğrencilerden beklenen davranışlar olduğunu belirterek, bunlardan birisinin siyasi sembollerle okula girilemeyeceği olduğunu kaydetti.

Polili, Bakanlığın okullara gönderdiği genelge yorumlandığında, “başın açık olması” gerektiğinin çok açık bir şekilde ortaya çıktığını da söyledi.

tak

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Published

on

By

Yapay zeka destekli kameralar tartışılmaya devam ederken; Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Arıklı, kameraların hız ihlallerine ceza kestiğini anımsattı, yeni yasal düzenlemelerin yolda olduğunu açıkladı.

Yüzde 30, 50 ve 100… Trafik cezalarının kademeli olarak yansıtılması için yasal düzenleme hazırlığı yaptıklarını ifade eden Arıklı, “Sürücü ilk kez ceza aldığında cezanın yüzde 30’unu, ikincisinde yüzde 50’sini üçüncüsünde cezanın tamamını ödeyecek.” dedi. Arıklı, ceza puanlarının bir miktar düşürüleceğini söyledi.

Elektronik sigara çalışması… Araçta sigara kullanımının yasak olduğunu anımsatan Erhan Arıklı, “Trafik Komisyonu’na ‘elektronik sigaralar serbest bırakılabilir mi?’ noktasında bir teklif götüreceğim. Sigaranın yangınlara yol açma gibi tehlikesi var, normal sigarada tolerans söz konusu değil.” diye konuştu.

“Birikmiş cezalar gönderiliyor”… Arıklı, bütçede yeterli para olmadığı için gönderimi yapılmayan cezalar olduğunu söyleyerek, cezaların dağıtımına başlandığını ifade etti. Arıklı, bunların tamamlanmasıyla (şubat ayı öngörülüyor) yeni radarların cezalarının da gönderilmeye başlayacağını kaydetti.

Ekonomi, Maliye, Bütçe ve Plan Komitesi’nde geçtiğimiz günlerde Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanlığı’nın bütçesi görüşülürken, yapay zekâ destekli yeni nesil kameralar yeniden gündeme geldi.

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, trafik kameralarının aylardır sessiz sedasız devrede olduğunu ve tam kapasite çalıştığını belirterek, “Her ay yaklaşık 10 bin ceza kesiliyor. Şu anda vatandaşa gönderilmek üzere sistemde bekleyen en az 50 milyon TL tutarında ceza var” demişti.

Bunun üzerine “Kameralar devrede mi, her şeyi mi çekiyor?” soruları kamuoyunda merak uyandırırken, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, KIBRIS muhabirine yaptığı açıklamada konuya netlik getirdi.

“Kameralar başından beri aktif”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yapay zekâ destekli yeni nesil trafik kameralarının devreye alındığı ilk günden itibaren hız ölçümü yapmaya devam ettiğini vurgulayarak şöyle konuştu:

“Kameralar konulduğu andan itibaren sürat ölçmeye devam ediyor. Yani eski kameralar değiştiği andan itibaren hız tahdidini ölçüyor ve aşanlara ceza kesmeye devam ediyor. Bunu en başından beri defalarca söyledik. Yapay zekâ destekli kameraların sadece diğer özelliklerini henüz kullanmaya başlamadık. Bunlar arasında kemer, seyrüsefer ve sigorta denetimleri var. Bu özellikler için Bakanlar Kurulu’nda karar alındıktan sonra kullanımına geçilecek. Ama hız tahdidi ölçümü hiçbir zaman gündemden düşmedi; en başından beri aktif.”

“Rakamlar poliste var”

Muhalefet milletvekili Salahi Şahiner’in açıkladığı ceza rakamlarını “uçuk” olarak nitelendiren Arıklı, eleştirileri sert bir dille yanıtladı:

“Salahi Bey’in rakamlarla bir problemi var herhalde. Hiçbir istatistiksel veriye dayanmayan son derece uçuk ve hayali rakamlardan bahsediyor. Gerçekten şaşırıyorum. Kulaktan dolma bilgilerle insanları kışkırtıyor.”

Bakan Arıklı, gerçek ceza sayılarına dair soruyu da yanıtlayarak bu bilgilerin poliste bulunduğunu belirterek “Onu bizim bilmemiz mümkün değil. Kaç tane vatandaşın kameralarda hız tahdidine takıldığını ancak polis bilebilir. Bu konuda açıklamayı polis yapar.”

Kameraların “sessiz sedasız devreye alındığına” ilişkin söylemlere de değinen Arıklı, “Biz bilmiyorduk” söylemlerini kesin bir dille reddetti:

“Biz hiçbir zaman kamaraların devre dışı kaldığını söylemedik. Hatta bunu söyleyen arkadaşlara da “sıkıysa bas geç” esprisini de yaptık. Geçmişte kameralar hangi oranda ceza kesmeye devam ediyorsa yine kesmeye devam ediyor. Ben dahil bu suçu işleyen herkes cezasını çekmeli.”

Ceza gönderimi başladı mı?

Bakan Arıklı, sürat ihlali yaptığı yeni kameralarca tespit edilen sürücülere ceza gönderiminin yapılmaya başlanıp başlanmadığı ile ilgili soruya da şu şekilde yanıt verdi:

“Henüz daha ona sıra gelmediğini düşünüyorum çünkü geçmişten kalan 2 yıllık bir birikme vardı. Bütçemizde para olmadığı için ihaleye çıkamamıştık. Ceza gönderimleri ihale ile yapılıyor, ihaleyi alan firma dağıtıyor bunları. 2024’ün sonuna kadar olan geçmişte birikmiş olan cezalar vardı sırayla geçmişten bugüne kadar onlar dağıtılıyor. Ceza gönderimlerinde 2025’in ortalarına kadar geldiğini düşünüyorum. Zannediyorum ki yeni cezalar da ocak-şubat sonu gibi gönderilmeye başlanır.”

“Başbakan’ın açıklaması hız ihlalleri dışındaki tespitlerle ilgiliydi”

Bakan Arıklı, Başbakan Ünal Üstel’in 1 Ekim 2025 tarihinde yapay zeka destekli hız tespit kameralarının eğitim ve devreye alma süreci ile ilgili yaptığı açıklamada “1-2 Ekim 2025 tarihlerinde kullanıcı eğitimleri gerçekleştirilecek, ardından kamuoyu ayrıntılı şekilde bilgilendirilecek ve kameralar aktif olarak görev yapmaya başlayacaktır. İhlallere yönelik cezalar da bu bilgilendirme tarihinden itibaren uygulanacaktır. Vatandaşlarımız kapsamlı bir şekilde bilgilendirilmeden ve uyarıcı levhalar tamamlanmadan ceza yazma süreci başlamayacaktır” ifadelerine yönelik de “O açıklama diğer özelliklerle alakalıdır. Hız tahdidi ile ilgili Sayın Başbakan’ın öyle bir açıklaması yok.” dedi.

“Yeni kameraların hız ölçüm mesafesini Trafik Komisyonu belirleyecek”

Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı, yapay zekâ destekli yeni nesil trafik kameralarına ilişkin teknik detayları ve uygulanacak prosedürü anlatarak yeni kameraların hız ölçüm sistemiyle ilgili olarak şu bilgileri paylaştı:

“Yeni kameralar hız tahdidini, eski kameralar hangi mesafeden ölçüyorsa o mesafeden ölçmeye devam etti. Şimdi bu konuda bir değerlendirme sürecine giriyoruz. Önce konuyu Trafik Komisyonu’nun bilgisine getireceğiz. Komisyonun görüşlerini aldıktan sonra Bakanlar Kurulu’nda durumu değerlendireceğiz. Mevcut kameralar 200 metreden çekiyor, eski kameralar ise şimdiye kadar 50 metreden çekiyordu. O yüzden yeni kameralar da şu an 50 metreden çekiyor. Bu mesafenin 200 metreye çıkarılıp çıkarılmayacağına Trafik Komisyonu karar verecek ve bize bildirecek.”

“IQOS gibi elektronik sigaralar için teklif götüreceğim”

Bakan Arıklı, yapay zekâ kameralarının hız dışında tespit edeceği diğer ihlallerin Trafik Komisyonu tarafından onaylandığını belirtti:

“Trafik Komisyonu, yapay zekâ kameralarının hız tahdidi dışında tespit edeceği diğer ihlaller konusunda da onay verdi. Araç içindeki yolcuların fotoğraflanması meselesinde ise biz görüntülerin flu olmasını önermiştik; Komisyon ‘hayır, karartılsın’ şeklinde karar aldı.”

Arıklı, trafik güvenliği açısından yeni bir düzenleme ihtiyacına da dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:

“Trafik Komisyonu’na IQOS gibi elektronik sigaraların acaba serbest bırakılabilir mi noktasında bir teklif götüreceğim. Çünkü sigaranın yangınlara yol açma gibi birkaç yönden ciddi tehlikesi var. Normal sigara konusunda herhangi bir tolerans söz konusu değil.”

“Yasal düzenleme hazırlığındayız”

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

İskele Kaza Mahkemesi’nde yargılanan iki Kıbrıslı Rum sanık A.K. (E-60) ve A.K. (K-60), dün yeniden mahkemeye çıkarıldı. İki Kıbrıslı Rum sanığın hakkındaki dava 9 Aralık’a ertelendi.

Geçmiş duruşmalarda savcılık, beş sanık aleyhine getirilen “mülke tecavüz” ve “genel rahatsızlık” suçlamalarına ilişkin davayı geri çekmiş; sanıklar söz konusu suçlamalardan serbest kalmıştı.

“Kişisel Verileri Koruma Yasası’nı ihlal” ve “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçlamalarıyla yargılanan iki sanık hakkındaki dava ise dün de devam etti.

Öte yandan, “askeri yasak bölgeyi ihlal” suçlamasıyla Lefkoşa Askeri Mahkemesi’nde yargılanan sanıkların beraat ettiği belirtildi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Published

on

By

Hür-İş ve Kamu-İş Başkanı Ahmet Serdaroğlu, yaptığı açıklamada ülkede hayat pahalılığı artmadan, piyasadaki zamlar durdurulmadan asgari ücrete hayat pahalılığı oranının eklenmemesini beklemenin “egoistlik” olduğunu belirtti.

Serdaroğlu, Avrupa’nın 14 ülkesinden yüksek asgari ücret verildiğinin söylenmesinin doğru bir karşılaştırma olmadığını ifade ederek, bu değerlendirmelerde alım gücü, enflasyon ve fiyat seviyelerinin göz ardı edildiğini vurguladı.

Serdaroğlu, “Hayat pahalılığı Avrupa’dan yüksek, alım gücü Avrupa’dan düşükse rakamın büyük olması kimseye fayda sağlamaz. Önemli olan asgari ücretin kaç Euro olduğu değil, o ücretle pazar filesinin doldurulup doldurulamadığıdır.” dedi.

Açıklamada, ülkede hayat pahalılığının Avrupa’dan daha hızlı arttığı, enflasyonun Avrupa’nın 5–6 katına ulaştığı ve temel ürün fiyatlarının birçok Avrupa ülkesinden daha yüksek olduğu belirtildi. Serdaroğlu, bu şartlarda rakamların yüksek görünmesinin çalışanın alım gücünü artırmadığını, tam tersine daha da erittiğini kaydetti.

Gerçek bir karşılaştırma yapılacaksa aynı sepetteki ürünlerin fiyatlarına, kiralara, enflasyon farklarına ve çalışanın ay sonunda cebinde kalan paraya bakılması gerektiğini ifade eden Serdaroğlu, “Mesele yüksek maaş vermek değil, hayatı yaşanabilir kılmaktır.” dedi.

Serdaroğlu, hayat bu kadar pahalıyken asgari ücrete hayat pahalılığı oranının eklenmemesini istemenin çalışanı yok saymak olduğunu dile getirdi.

Devamını Oku

Trending

Reklam