Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis toplantısı tamamlandı… Bir sonraki oturumda bütçe görüşmeleri başlayacak

Published

on

Cumhuriyet Meclisi Genel Kurulu toplantısı, milletvekillerinin güncel konuşmaları ve yazılı sorular ve yanıtların okunmasının ardından tamamlandı.

Meclis’in bir sonraki toplantısı, “2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı” görüşmelerinin başlayacağı 27 Aralık Salı günü yapılacak.

-Rogers: “Triyaj yok, hekim yok ve acilden hizmet almaya çalışıyoruz”

Meclis Genel Kurulu’nda “Sağlıkta Kronik Sorunlar” konulu konuşmayı Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers yaptı. Rogers, sağlıkta yaşanan iki konuya parmak bastığı konuşmasında, ilk olarak acil sağlık hizmetlerindeki sorunlara değindi. Rogers, ülkede sayısı çok az olan acil hekimlerinin uzun mesailer ve haklarını alamamaktan dolayı tek tek istifa ettiğini söyledi.
Triyaj takibinin kapıdaki güvenlik görevlileri tarafından yapılmaya çalışıldığını anlatan Rogers, “Burada hayati riski olan kişilerden bahsediyoruz. Triyaj yok, hekim yok ve acilden hizmet almaya çalışıyoruz” dedi.

Hükümetin acilde yaşanan sorunları Yataklı Tedavi Kurumları Teşkilat Yasası’nda ek tahsisat koyarak çözmek istediğini ancak sorunların ek tahsisatla çözülemeyeceğini kaydeden Rogers, acil hekimliği için kontenjan sayısını artırmak ve acil hekimliğine başvuru için teşvik gerektiğini anlattı.

Rogers, ikinci olarak ise ruh sağlığı ve yaşlı bakımı konusundan bahsederek, yaşlı bakım evlerinde engelli gençlerin de kalmasından dolayı ruh sağlığı ile yaşlı bakımı konularının birlikte ele alınması gerektiğini söyledi.

Yaşlı bakım evleriyle ilgili herhangi bir yasa olmamasını eleştiren Rogers, bakıma muhtaç yaşlısı olan birçok vatandaşın çaresiz kalarak yaşlılarını yaşlı bakım evlerine emanet etmek zorunda kaldığını anlattı.

“Bir huzur evi ile bakıma muhtaç kişinin kalacağı yer ve bu kişilerin ihtiyaçları tamamen farklıdır” diyen Rogers, bu konuda yasal zemin oluşturulmadığı sürece bu yerlerin salgınlara veya istismara açık olduğunu söyledi.

-Baybars: “Halkın karnının yalan vaatlere tok”

Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars ise “Seçimler, vaatler, hayaller ve gerçekler” konulu konuşma yaptı. Hükümete mensup bakan ve milletvekillerinin kapı kapı dolaşarak seçime yönelik çalıştığını savunan Baybars, yetkilileri ziyaretlerinde gerçekleri ifade etmemekle suçladı.

Hükümet mensubu yetkililerin seçim ziyaretlerinde ülkeyi kalkındırmaya yönelik çalıştıklarını ifade ettiklerini ancak buna yönelik eylemden bulunmadıklarını savunan Baybars, yetkilileri “toplumla dalga geçmekle”, Başbakanı “hayallerde olmakla” ve toplumdan kopuk” olmakta itham etti.

“Her gittiğiniz kapıda istihdam sözü veriyorsunuz, vatandaşlık sözü veriyorsunuz, arazi sözü veriyorsunuz, menfaat sözü veriyorsunuz. Bu sözleri tutamayacaksınız” diyen Baybars, hükümet yetkililerinin yerel seçimi “federasyoncularla iki devletçilerin seçimi” olarak nitelemesini de eleştirdi.

Başbakan, bakanlar ve milletvekillerinin dışında Cumhurbaşkanının da yerel seçimler için ziyaret ve bazı bölgelerde seçim konuşması yaptığını söyleyen Baybars, Cumhurbaşkanının tarafsızlık ilkesine değinerek bunun Anayasa’ya aykırı olduğunu vurguladı.

Baybars, yetkililerin yerel yönetimler vizyonu, sosyal konut projesi, elektrik affı gibi konularda da yalan vaatlerle insanları kandırmaya çalıştıklarını savundu.

Konuşmasında, marketlerdeki fiyatlar ve pahalılıktan da bahseden Baybars, “Asgari ücreti artırarak ve yüzde 30 hayat pahalılığı vermekle halkın alım gücünü koruyamazsınız” dedi.

Başbakan Ünal Üstel’in et ürünlerinin ucuzladığını söylediği gün et fiyatlarına zam geldiğini de kaydeden Baybars, hükümetin bu konuda ne yaptığını sordu.

Baybars konuşmasını, halkın karnının yalan vaatlere tok olduğunu söyleyerek bitirdi.

-Şan: “Mecliste olmak sadece iktidarın mı görevi? Hepimizin görevidir”

Eleştirilere yanıt vermek için kürsüye çıkan Maliye Bakanı Alişan Şan, çocuklara yönelik Sevgi Evi ve Lapta Huzurevi’ne birçok aile, şirket ve sivil toplum örgütünün katkı yaptığını belirterek, “Yapılması her gerekeni devletin yapmasını beklemek yanlıştır. Bu işler el birliğiyle olur” dedi.

Şan, pahalılıkla ilgili olarak Şan, bundan sonra Türkiye Cumhuriyeti’nden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ihraç edilecek malların gümrük beyanıyla tahsilatının Türk Lirası olarak yapılacak olması için adım atıldığını anımsattı ve bunun önemli bir adım olduğunu kaydetti.

Alişan Şan, hükümet yetkililerinin seçim çalışmaları nedeniyle görevlerini ihmal ettiği yönündeki suçlamalara değinerek, “Bu mecliste olmak sadece iktidarın mı görevi? Hepimizin görevidir” dedi. Meclis salonunun yarısının boş olduğuna işaret eden Şan, seçim sürecini “özel bir süreç” olarak değerlendirdi. Şan, belediye başkan adayı olan milletvekilleri de olduğunu hatırlattı ve özel sürecin getirdiği şartların yaşandığını anlattı.

Şan, Cumhurbaşkanının seçim ziyaretleri yaptığı eleştirilerine ise Şan, “Kendisi halkıyla sürekli iç içe olan biridir. Seçim döneminde onun bir yere kapanmasını istemek yanlış olur diye düşünüyorum” dedi.

51/1995 sayılı Belediyeler Yasası’nın en erken zamanda geçeceğinin de sözünü veren Maliye Bakanı Alişan Şan, hayat pahalılığı artışının ise bir hak olduğunu ve günü geldiğinde uygulanacağını belirtti.

Şan’dan sonra yeniden söz alan Bağımsız Milletvekili Ayşegül Baybars, Cumhurbaşkanının adaylarla seçim bölgelerini gitmesinin normal olmadığını ifade etti.

Türkiye Cumhuriyeti’nden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne ihraç edilecek malların gümrük beyanı ile tahsilatının Türk Lirası olarak yapılacak olması konusunda ise Baybars, bu konunun ülkedeki ilgili sektörlerle görüşülmediğini savundu.

Konuşmaların ardından yazılı sorular ve yanıtların okunmasına geçildi ve Meclis toplantısı tamamlandı. Bir sonraki toplantı, “2023 Mali Yılı Bütçe Yasa Tasarısı” görüşmelerinin başlayacağı 27 Aralık Salı günü yapılacak.

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Üstel: “Polis Teşkilatı Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri”

Published

on

By

Başbakan Ünal Üstel, ülkenin güvenliği, halkın huzuru ve kamu düzeninin sağlanması için gece gündüz demeden, büyük bir özveriyle görev yapan Polis Teşkilatı’nın Kıbrıs Türk halkının varoluş mücadelesinde en önemli yapı taşlarından biri olduğunu vurguladı.

Üstel, Polis Teşkilatı’nın bugün de bu kutsal görevi aynı kararlılıkla sürdürmeye devam ettiğine işaret etti.

Başbakan Üstel, Polis Teşkilatı’nın 61’inci kuruluş yıldönümü ve 30 Haziran Polis Günü dolayısıyla mesaj yayımladı.

Polis Teşkilatı’nın 61. kuruluş yıldönümünü ve 30 Haziran Polis Günü’nü kutlayan Üstel, tüm polis teşkilatı mensuplarına hizmetleri için de teşekkür etti.

Üstel mesajında “Kuruluşundan bugüne sadece asayişi sağlamakla kalmayan, aynı zamanda halkla güçlü bir bağ kurarak devletle vatandaş arasında güven köprüsü oluşturan Polis Teşkilatımız, çağın gereklerine uygun şekilde sürekli yenilenmiş; teknolojik altyapısı ve yetişmiş insan kaynağıyla hepimizin gurur duyduğu bir kurum haline gelmiştir.” dedi.

-Toplam 559 personel PGM kadrosuna kazandırıldı

Polisin görevini daha etkin ve daha iyi koşullarda yerine getirebilmesi için her türlü adımı attıklarını belirten Üstel, bu kapsamda, 2022–2025 Hükümet Döneminde toplam 559 personelin Polis Genel Müdürlüğü kadrosuna kazandırıldığının altını çizdi.

Teşkilatın kurumsal kapasitesini ve personelin özlük haklarını daha da güçlendirmeye kararlılıkla sürdüreceklerini belirten Üstel, “Çünkü bizim önceliğimiz; halkımızın huzuru ve güvenliği ile devletimizin saygın kurumlarının daha da güçlenmesidir.” dedi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Öztürkler, Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı

Published

on

By

 

Cumhurbaşkanı Vekili, Cumhuriyet Meclisi Başkanı Ziya Öztürkler, KKTC Hentbol Federasyonu ile Ulusal Birlik Partisi Lefkoşa İlçe Başkanlığı iş birliğinde, merhum Tolga Kınacı anısına düzenlenen Plaj Hentbol Turnuvası’nın ödül törenine katıldı.

Karaoğlanoğlu Antis Plajı’nda yapılan organizasyonun sonunda yapılan törende konuşan Öztürkler, genç yaşta hayatını kaybeden Tolga Kınacı’yı rahmet ve özlemle anarken, onun adının sporla yaşatılmasının anlamlı olduğunu vurguladı.

Cumhuriyet Meclisi’nden yapılan açıklamaya göre, Öztürkler, konuşmasında sporun sadece fiziksel gelişim değil aynı zamanda sosyal dayanışma ve toplumsal kaynaşma aracı olduğunu belirtti. Öztürkler, “Bugün burada Tolga Kınacı kardeşimizin hatırasını yaşatmak ve aynı zamanda gençlerimizi sporla buluşturmak amacıyla çok değerli bir etkinlik gerçekleştirildi. Hentbol Federasyonu’nu, UBP Lefkoşa İlçe Başkanlığı’nı ve emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum,” dedi.

Öztürkler, gençlerin kötü alışkanlıklardan uzak durmasının ve sporla güçlü bireyler olarak yetişmesinin toplumsal kalkınma açısından büyük önem taşıdığına dikkat çekerek, hükümetin de spor alanında her türlü katkıyı sağlamaya devam ettiğini söyledi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Tatar: “İki devletli bir anlaşma gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zeminidir”

Published

on

By

Cumhurbaşkanı Ersin Tatar iki devletli bir anlaşmanın Kıbrıs adasında gerçekçi ve sürdürülebilir bir anlaşma zemini olduğunu ve bu siyaseti yurt dışında yaşayan Kıbrıs Türklerinin de desteklediğini söyledi.

Federasyon zemindeki müzakerelerin artık kapandığını ve tüketildiğini belirten Tatar, “Kıbrıs’ta iki halk, iki devlet ve iki demokrasi vardır ve sürdürülebilir bir anlaşmanın bu zeminde olması için son dört buçuk yıldır anavatan Türkiye bu siyasete tam destek veriyor.” dedi.

Cumhurbaşkanı Tatar ve eşi Sibel Tatar, İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi tarafından düzenlenen resepsiyona katıldı.

Cumhurbaşkanlığından verilen bilgiye göre Wood Green bölgesinde Grand Palace’ta düzenlenen resepsiyona Başbakan Ünal Üstel, Başbakan Yardımcısı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Londra Büyükelçi Osman Koray Ertaş, KKTC ve İngiltere’den ekonomik örgüt temsilcileri ile sivil toplum kuruluş temsilcileri de katıldı.

Resepsiyonda konuşan Tatar, uzun yıllar İngiltere’de yaşadığını belirterek, İngiltere’de yolu kesişen kişileri yad etti, hayatta olmayanlara Allah’tan rahmet diledi.

Kıbrıs Türk Halkının haklı davası ve mücadelesi için o yıllarda nasıl çalışıldığına tanık olduğunu kaydeden Tatar, ” 25 – 26 yaşlarındaydım ve Londra sokaklarında çok mücadele verdiğimi hatırlıyorum çünkü İngiltere garantör ülkelerden biri olduğu için mücadele buradan başlıyordu. Kıbrıs Türk Halkına yapılan haksızlıkların o zamanın Thatcher Hükümetine ve onun milletvekillerine duyurmak için canla başla çalışıyorduk. Çok önemli lobi çalışmaları yürütülüyordu. Sesimizi duyurabildik. Margaret Thatcher’a ve Kraliyet ailesine kadar sesimizi duyurduk.” diye konuştu.

-“Batı dünyası haksızlığı hala sürdürüyor”

Kıbrıs Türk Halkının var oluş mücadelesi verdiğini kaydeden Tatar, batı dünyasının geçmişte yaptığı haksızlığı hala sürdürdüğünü ifade ederek şunları söyledi:

“Bunu bilelim ki böylesi acımasız bir dünyada yaşıyoruz. Hiç unutulmamalıdır ki, Nisan 2004 yılında BM Kapsamlı Çözüm Planı olan Annan Planı, eş zamanlı olarak iki tarafta referandumuna sunulmuş, Kıbrıs Rum Halkı bu plana hayır demiş, Kıbrıs Türkü evet demişti. O zamanlar barış rüzgarları eserken içimizdeki bazıları bu iş bitmiştir, iki halk kardeştir dediler, ne olursa olsun bir anlaşma olsun da uluslararası hukuk içerisinde Kıbrıs halklarını buluşturacaklardı. Türkiye’nin garantörlüğü sona erdirilebilir, asker çekilebilirdi, biz artık kardeş olacağız gibi söylemler yaymışlardı. Ama biz güvenemeyiz dedik, çünkü dünyada nasıl bir rüzgarla karşı karşıya kalınabileceğini tahmin edemeyiz dedik. Nitekim daha sonra Bosna’da olanlar, Libya’da olanlar, daha sonra da Irak’ta olanlar, Suriye’de olanlar, Ukranya’da olanlar, Gazze’de olanları hatırlatırken şimdi de İsrail – İran arasındaki çatışmalarında kullanılan füzeleri Gazimağusa’dan tedirginlik içerisinde izlemekteyiz.”

-“Varız ve var olmaya, bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz”
Egemenlik temelinde sürdürülen yeni siyasete işaret eden Cumhurbaşkanı Tatar, ” Bu siyaset, 2020 yılından sonra Anavatan Türkiye Cumhuriyetinin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tam destek verdiği egemenlik temelinde ve iki devletli bir anlaşmadır ” dedi.

Artık bütün dünyaya Kıbrıs Adası’nda iki ayrı halk, iki ayrı devlet ve iki ayrı demokrasinin mevcut olduğunu her platformda haykırdıklarını vurgulayan Tatar, “Rum liderliği ne derse desin, biz kendi egemenliğimizden, kendi hakkımızdan, kendi hukuğumuzdan ve ayrı bir halk olmanın zenginliğinden , yani kendi kimliğimiz, dilimiz, dinimiz, kültürümüz, tarihimiz, müziğimiz, edebiyatımızla Kıbrıs Türk Halkı olarak varız ve var olmaya bu topraklarda özgür yaşamak için mücadele etmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Egemenlik ve iki devletli bir anlaşmanın altının boş olmadığını, Kıbrıs Türk halkının özden gelen hakkı olduğunu , şehitler verildiğini, uzun yıllar var oluş mücadelesi ortaya konulduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Tatar, “Egemenlik hakkı, özden gelen hakkımız, uluslararası anlaşmalarının da içerisindedir. Yeni siyasetten geri dönüşü olmaması gerekiyor. Bu haklarımızı almamız için büyük bedeller ödenmiştir. Bunun içerisinde 85 milyonluk Anavatan Türkiye, Avrupa’da yaşayan 10 milyon Türk vatandaşı , yani 100 milyona yakın bu siyasete destek veren Türk vatandaşı vardır, bu çok önemlidir” dedi.

-KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatındaki gözlemci üyeliği”

KKTC’nin TDT gözlemci üyeliğinden bahseden Cumhurbaşkanı Tatar, şunları ifade etti:

“Bu teşkilatta çeşitli seviyelerde toplantı ve zirveler gerçekleştiriliyor, Devlet Başkanı, Bakanlar, ekonomik ve sivil toplum düzeyinde toplantılara KKTC olarak biz de bayrağımızla katılıyoruz.”

Kıbrıs Türk halkının bir cemaatten devlet sahibi bir halk konumuna ulaştığını dile getiren Tatar, “Uluslararası organizasyonlarda devletimizle temsil ediliyoruz.” diyerek Gambia temaslarıyla ilgili bilgiler verdi.
“Biz yüreğimizi milli davamız için ortaya koyduk. Halkımızın refahı ve geleceği için mücadeleyi canla başla sürdürüyoruz.” diyen Cumhurbaşkanı Tatar, gelecek hafta, Azerbaycan’da, Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in davetiyle ekonomik zirve toplantısına katılacağını söyledi.

Tatar, şöyle konuştu: “Tabii, Güney Kıbrıs’taki zihniyet değişmedi, bizim görünürlüğümüzü her fırsatta engellemek için ellerinden geleni yapıyorlar. Ve biz böylesi bir zihniyette olan Rum liderliği ile, her türlü iyi niyetimizi göstermemize rağmen maalesef bir yere gelemedik. Annan Planında da böyle olmuştu, Temmuz 2017 yılında Crans-Montana’da da böyle olmuştu.”

-“KKTC gelişmiştir ve gelişmeye devam edecektir”

KKTC’de, gençliği başı dik ve onurlu bir şekilde geleceğe hazırlamak için canla başla çalıştıklarını vurgulayan Tatar, “Ülkemizde turizmle, üniversitelerimizle, Türkiye’den getirilen su, sanayi bölgelerimiz, inşaat ve emlaktaki gelişmelerle ve şimdi KKTC’de bu yıl içerisinde ilk kez düzenlenen ve 225,000 kişinin katıldığı Mayıs ayında gerçekleşen uzay ve havacılık alanındaki KKTC TEKNOFEST ile gelişmeye devam ediyoruz” dedi.

Tatar, bu hafta Avrupa Bakanı Doughty ve Birleşik Kralık Eski Başbakanı Boris Johnson ile görüşme gerçekleştirdiğini de anımsattı. Cumhurbaşkanı Tatar, Londra’da lobiciliğin önemine de işaret ederek, İngiltere’deki temaslarını aktardı, Kıbrıs Türk halkının görüşlerini ve beklentilerini en proaktif şekilde ortaya koymaya devam ettiklerini söyledi.

İngiltere Kıbrıs Türk Dernekleri Konseyi Başkanı Kenan Nafi’ye ve Konsey’in Yönetim Kuruluna, Kıbrıs Türk Kültür Festivali’ni organize ettikleri için teşekkür eden Tatar, “Festivaller, Kıbrıs Türk halkının kültür, gelenekler, el sanatları, folklor ve müziğinin yanı sıra bir dayanışma göstergesi olması bizim için çok büyük önem taşımaktadır. Gençlerimizle gurur duyuyoruz” diyerek konuşmasını tamamladı.

Devamını Oku

Trending

Reklam