Connect with us
Örnek Resim Örnek Resim

Kıbrıs

Meclis’te güncel konuşmalar yapılıyor

Published

on

CTP Milletvekili Devrim Barçın, “Gerileyen alım gücü ve bunu seyreden sözde hükümet” konulu güncel konuşma yaptı.

Anayasa’nın çok net olduğunu dile getiren Barçın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından imzalanan Sosyal Yardım ve Sosyal Hizmet Alanında İşbirliği Yapılmasına Dair Anlaşmanın Meclis’e bilgiye sunuşta değil yasa ile getirilebilmesi gerektiğini kaydetti.

“Bu işi Anayasa’nın temizleyeceğini” dile getiren Barçın, bu protokolün yasal hale gelmemesinden dolayı çıkacak mali mükellefiyetlerin ödenmesi halinde suç işleneceğini belirtti.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın önemine dikkat çeken Barçın, İş Gücü Planlama ve Geliştirme Merkezi’ne kaç kişi alındığını sordu ve ilgili Bakanın damadının da buraya alındığını söyledi.

Ülkede istenilen veriye ulaşabileceğini dile getiren Barçın, bazı yerlerde personel sayısının fazla olduğunu kaydetti.

Ülkenin özel sektör çalışanlarının primlerinin gerçek maaşlardan uzaklaştırıldığını dile getiren Barçın, “siz özel sektör çalışanı düşmanısınız.” ifadelerini kullandı.

UBP’nin ülke ekonomisini kayıt dışına ittiğini” söyleyen Barçın, CTP döneminde ithalattan alının KDV gelirinin 798 milyon TL, dahiliden alınan KDV gelirinin 573 milyon TL olduğunu söyleyerek, aradaki farkın kendi dönemlerde yüzde 39 olduğunu, şuanda ithalattan 4 milyar 39 milyon TL KDV ödendiğini, dahiliden ise 1 milyar 189 milyon TL ödeme yapıldığını kaydetti ve aradaki farkın yüzde 239 olduğunu söyleyerek, “siz napıyorsunuz? Nerededir bu fark?” diye sordu.

Kamu maliyesinin yüzde 1 iade mükellefiyetinin kaç TL olduğunu soran Barçın, sorduğu soruların cevabını istediklerini söyledi.

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu da yerinden, “CTP’nin göç yasası adı altındaki yasayı geçiremezken kendi Maliye Bakanı Ahmet Uzun’un hükümete 700 milyon nakit bütçe açığı bıraktığını” söyledi.

-Şan

Maliye Bakanı Alişan Şan da, halkı doğru bilgilendirmek gerektiğini söyleyerek, protokollerin bütününün okunması gerektiğini ifade etti.

Protokolde, Türkiye Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının katkılarının belirtildiğini dile getiren Şan, ne zaman bir nefese ihtiyaç olunduğu zaman Türkiye Cumhuriyeti’nin yanlarında olduğunu ve protokolde de bunun belirtildiğini kaydetti.

Protokolde finansmanın karşılanacağının söylendiğini dile getiren Şan, yapılacak projenin kaynağının da Türkiye olacağını belirtti. Her dönemin kendi koşulları içerisinde değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Şan, 2018 yılından beri hükümetlerin krizlerle boğuştuğunu kaydetti.

Pandemi, Rusya Ukrayna savaşının ardından 6 Şubat depreminin de üstüne geldiğini dile getiren Şan, dünyada ve ülkede arka arkaya sürekli felaketlerin yaşandığını söyledi ve her şeyi Türkiye’ye bağlamanın yanlış olduğunu belirtti.

İyi günlerin kendilerinin olmasını temenni eden Şan, 2022 yılı sonunda KDV’lerin geri ödendiğini dile getirerek, bu ödemelerin keyiften yapılmadığını, şartların belli olduğunu kaydetti.

Şan, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen hükümetin az alandan az, çok alandan çok kesinti yaparak özel sektörün de canlanması için çalışmaların yapıldığını belirtti.

-Amcaoğlu

Ekonomi ve Enerji Bakanı Olgun Amcaoğlu da, bugün muhalefetin konuşma ve eleştiri günü olduğunu söyleyerek, “lütfen kantarın topuzunu kaçırmayın.” dedi.

Geçmişte yapılan istihdamlar veya yanlışları bildiğini dile getiren Amcaoğlu, artık hırpalamak değil yanlışları konuşarak doğruların yapılması gerektiğini söyleyerek, yaşanan sıkıntılı dönemlerin resesyona girmeden alım gücünün korunarak bu süreçten çıkılması gerektiğini kaydetti.

Amcaoğlu, bugün için çare üretmenin koşullarını hazırlamak gerektiğini vurguladı.

-Barçın

CTP Milletvekili Devrim Barçın tekrar söz alarak, bu dönemin yanlışını söylemekle mükellef olduğunu kaydetti.

Kamu görevlilerine verilen eşelmobilin lütuf olmadığını, özel sektör emekçisinin yaşadıklarını ve alım gücünün azaltıldığını dile getiren Barçın, dört yıldır bir sistemin neden kurulmadığını sordu ve “gerçekçi olun” dedi.

-Şahiner

CTP Milletvekili Salahi Şahiner, “Ercan Havaalanı işletme hakkına sahip görevli şirkete özel vergi affı çalışması” konulu güncel konuşma yaptı.

Bu yıl zor bir mali yıl olacağını dile getiren Şahiner, hükümet için de önemli olması gerekenin işletmelere eşit mesafede olması olacağını kaydetti.

Yerel ve mahalli gelirlere özen gösterilmesi gerektiğini dile getiren Şahiner, “Ercan Havaalanına sağlanmaya çalışılan rant yeni değil ve artık mide bulandırıyor” ifadelerini kullandı.

500 milyon TL’ye gelen bir vergi affının gündemde olduğunu dile getiren Şahiner, hükümetin çalışanlardan kesintiler yaparak ilgili şirkete “peşkeş çekilmeye çalışıldığını” söyledi.

İşletme ile 2016 yılında imzalanan anlaşmanın içeriğini okuyan Şahiner, alınan kararların ve yapılan işlerin yanlışları olduğunu söyledi ve vergi affının yapılmasının mümkün olmadığını kaydetti.

-Şan

Maliye Bakanı Alişan Şan söz alarak, İyi İdare Yasası diye bir yasa olduğunu söyledi. İlgili şirketin talebinin değerlendirildiğini söyleyen Şan, bu hususun teknik birimler tarafından incelendiğini kaydetti.

Şartnamenin bugüne gelinene kadar bazı değişiklikleri olabileceğini, ihtiyaç olması halinde de değerlendirileceğini dile getiren Şan, bu konuda bir şey söylemenin doğu olmadığını belirtti.

Bir vergi affının söz konusu olmadığını dile getiren Şan, gerekli adımların halkın bilgisine getirilerek yapılabileceğini kaydetti.

Devletin yasalarla halka verdiği hakları lütuf gibi göstermediklerini dile getiren Şan, çalışanların hayat pahalılığı ile ilgili düzenlemelerin lütuf gibi gösterilmediğini belirtti.

Yapılamayan ödemeleri güncele aldıklarını dile getiren Şan, “bu ülkenin her karışının KKTC toprağı olduğunu ve bu meclisin de KKTC meclisi olduğunu hatırlatmak isterim” dedi.TAK

Devamını Oku
Yorum Yapabilirsiniz

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kıbrıs

Özle Türkel Sosyal Aktivite Merkezi’nin yıl sonu gösterisi yapıldı

Published

on

By

Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Özle Türkel Sosyal Aktivite Merkezi’nin (SAM) yıl sonu gösterisi dün yapıldı.

Değirmenlik Akıncılar Belediyesi’nden verilen bilgiye göre, Özle Türkel Sosyal Aktivite Merkezi’ndeki etkinliğe Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Başkanı Ali Karavezirler ve bazı milletvekilleri de katıldı.

Etkinlikte Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Başkanı Ali Karavezirler ile Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa İlçe Başkanı, Milletvekili Devrim Barçın konuşma yaptı.

Etkinlikte resim, seramik ve ahşap atölyelerinde üretilen çalışmalardan oluşan sergiler de açıldı.

SAM öğrencileri, dans, bale, jimnastik, halk dansları gösterileri sundu.

-Barçın

Cumhuriyetçi Türk Partisi Lefkoşa İlçe Başkanı, Milletvekili Devrim Barçın, Değirmenlik Akıncılar Belediyesi’nin üretim ve eğitim alanında ortaya koyduğu çalışmaların önemini dile getirdi.

Sosyal Aktivite Merkezi’nin sadece aktivite yapılan bir yer olmadığını gördüğünü ifade eden Barçın, sevgi, emek ve umudun da var olduğu merkezde, nice çocukların yetiştirilmesini temenni etti.

-Karavezirler

Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Başkanı Ali Karavezirler, Değirmenlik Akıncılar Belediyesi Özle Türkel Sosyal Aktivite Merkezi’nin gurur verici işler başardığını belirterek hem eğitmenlere hem de öğrencilere teşekkür etti.

“Hizmet etmek sevmekle başlar diyorum. Çünkü biz, beldemize severek hizmet ediyoruz, hizmet aşkıyla çalışıyoruz” diyen Karavezirler, bugün de bunun onur ve gururunu yaşadığını söyledi.

SAM’da yer alan seramik ile teknoloji atölyelerinin her geçen gün büyüdüğünü belirten Karavezirler, bilim ve teknoloji merkezinin kurulması için adım atıldığını belirtti.

Karavezirler, Değirmenlik Akıncılar Belediyesi’nin eğitime, kültüre, sanata verdiği öneme işaret ederek, belediyenin öz kaynaklarıyla yapılan okul binası, oyun grubu gibi eserler hakkında bilgi verdi.

Devamını Oku

Kıbrıs

Ertuğruloğlu, İİT Dışişleri Bakanları toplantısına katıldı

Published

on

By

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu, 21-22 Haziran tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı’nın (İİT) 51. Dışişleri Bakanları Konseyi (DBK) Toplantısına katıldı.

Tahsin Ertuğruloğlu, “Değişen Dünyada İİT” konu başlığıyla gerçekleşen ve İsrail’in Filistin ve İran’a saldırılarının ağırlıklı olarak gündemi oluşturduğu toplantıda bir de konuşma yaptı.

Ertuğruloğlu konuşmasında, 20 ayı aşkın bir süredir devam eden ve 55 binden fazla Filistinlinin yaşamını yitirmesine neden olan katliamın son bulması için üye ülkelerin ve uluslararası toplumun bir an önce İsrail’i durduracak adımlar atması gerektiğini, geçmişte benzer saldırıları ve acıyı yaşamış Kıbrıs Türk halkının Filistinli kardeşlerinin acısını derinden hissettiğini, uzun yıllardır devam eden Filistin sorununa çözümün, bağımsız ve egemen Filistin devletinin kabülü ve iki devlet esasıyla mümkün olabileceğini ifade etti.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, dün gece Amerika’nın İran’ın nükleer tesislerine yönelik gerçekleştirdiği saldırıların, bir süredir İsrail’in Ortadoğu’daki saldırılarıyla istikrarsızlaşan güvenlik ortamını küresel boyuta taşıyabilecek düzeye getirdiğini, güvensizlik ve istikrarsızlığın ne yazık ki günümüzün düzeni haline geldiğini belirtti.

Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu Kıbrıs konusunda bir uzlaşıya varılamamasının nedeninin bazı kesimlerce iddia edildiği gibi müzakere eksikliğinden değil, uluslararası toplumun Kıbrıs Türk tarafını eşit ortak olarak görmeyi ve egemen eşit ve eşit uluslararası statüye haiz devlet olarak tanımayı reddetmeyi ısrarla sürdürmesi olduğunu belirtti.

Ertuğruloğlu, Ada’da kalıcı ve sürdürülebilir bir uzlaşının mevcut iki devlet gerçeği temelinde sağlanabileceğini vurgulayarak, tarafların egemen eşitliğinin ve eşit uluslararası statüsünün yeniden teyidiyle iki devlet arasında iş birliği yollarının aranabileceğini ifade etti. Bakan Ertuğruloğlu, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 77.BM Genel Kurulu’nda uluslararası topluma yaptığı ve takip eden yıllardaki genel kurullarda yinelediği, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni tanımaları ve diplomatik, siyasi ve ekonomik ilişkiler kurmaları yönündeki çağrısını hatırlatarak, İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerin bu çağrı doğrultusunda somut adım atmalarını beklediklerini belirtti.

Dışişleri Bakanı Ertuğruloğlu, toplantı çerçevesinde, bazı üye ülke Dışişleri Bakanlarıyla ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Ayrıca, İslam İşbirliği Gençlik Formu tarafından Haliç Üniversitesi’nde düzenlenen ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a İİGF Büyük Gençlik Ödülü’nün takdim edildiği ödül törenine katıldı.
Bakan Ertuğruloğlu’na toplantı ve temaslarında Müdür/Temsilci Mustafa Davulcu, KKTC İstanbul Başkonsolosu Erek Çağatay ve Üçüncü Sekreterler Begüm Tuncalı ve İsmail Bayramoğlu eşlik etti.

Devamını Oku

Kıbrıs

Hasipoğlu: “İsrail-İran çatışmasına ABD’nin müdahil olmasıyla gelişmeleri endişeyle takip ediyoruz”

Published

on

By

Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekreteri Oğuzhan Hasipoğlu, İsrail-İran çatışmasına Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) müdahil olmasıyla gelişmeleri “endişeyle takip ettiklerini” söyledi

Hasipoğlu, bölgesel gelişmeler ve güncel konularla ilgili yazılı açıklama yaptı.

İran’ın Birleşmiş Milletlerden ABD’nin İran’a saldırısının incelenmesi ve kınanması talebiyle BM Güvenlik Konseyinden (BMGK) “acil oturum” talep ettiğini belirten Hasipoğlu, “Savaştaki füzelerin hedefinin nükleer tesis boyutuna gelmesi, içinde bulunduğumuz coğrafya için daha da endişe verici bir boyuta dönüştürmüştür” dedi.

-BM Güvenlik Konseyi “barış gücü değil izleme konseyi”

BM’nin barış gücü olmaktan artık çıkarak bir izleme konseyine dönüştüğünü söyleyen Hasipoğlu, “ ABD, Rusya gibi büyük devletlerin daimi üye olup veto haklarının olmasından dolayı Güvenlik Konseyinden mazlum halkları koruyacak, yaptırım içeren, önleyici kararlar çıkamamaktadır. Güçlünün haklı olduğu, hiçbir Batılı ya da Müslüman ülkenin kınamanın ötesine geçmediği BM ve Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi toplantılarına şahitlik ediyoruz. Bunu daha önce Bosna’da, en son en acı şekilde Gazze’de Filistinlilerin yaşadıklarıyla ve bu yapıların karar alamadığını görüyoruz” dedi

BM’nin bugün ABD – İsrail müttefikliğinin yaptığı saldırıları izlemekle yetindiğini ve asli görevini yapamadığını ifade eden Hasipoğu , İsrail ile İran arasındaki çatışmaların da 10’uncu gününe girdiği şu günlerde izleyici koltuğunda oturmaya devam ettiğini belirtti.

– “Aynı tecrübeyi Kıbrıslı Türkler olarak bizler de hem sahada hem masada yaşadık”

Hasipoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Aynı tecrübeyi Kıbrıslı Türkler olarak bizler de hem sahada hem masada yaşadık . 1974 öncesi Rum saldırıları karşısında BM’nin izleyici rolü ve alınan güvenlik konseyi kararları ortadadır. Keza, 1979 yılından itibaren başlayan federasyon müzakerelerinde, Rum tarafının uzlaşmaz tutumuna ek olarak , BM’in yapısal bozukluğundan dolayı çözüm de sağlanamamıştır . 1974 öncesinde Rum mezalimliğine tanıklık eden BM, sonraki federasyon görüşme süreçlerinde ise çözüm anlamında masaya getirdiği tüm plan ve önerilerine ‘Evet’ diyen Kıbrıs Türk halkına hak ettiği değeri ve statüyü vermek yerine , ‘Hayır’ diyen tarafın ödüllendirmeye devam etmiştir. Diğer bir ifadeyle BM müzakere süreci ile ilgili bir nihai tespit yapmaktan kaçınmış, hep Rum tarafının istediği şekilde bir çözüm arayışı içerisinde olmaya çalışıp, Rum tarafının içerisinde bulunduğu konfor alnının muhafaza etmesine çanak tutmuştur. Halbuki görüşme süreçlerini hamisi konumunda olan BM, Rum tarafının retçi tavırları sonrasında gerekli kararları alıp, Rum tarafını rahatsız edebilseydi, belki de bizlerin arzu ettiği çözüm modeli bugün hayat bulmuş olacaktı”

-Hakan Fidan’ın son açıklaması

Türkiye Dışişleri Bakanı Fidan’ın İslam İşbirliği Teşkilatı (IIT) mesajını değerlendiren Hasipoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Dünya, özellikle de bölgemiz, iyice ateş çemberine dönerken, Kıbrıs Türk halkının yegane güvencesinin ve en büyük destekçisinin Anavatan Türkiye olduğuna, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın son açıklamalarıyla bir kez daha tanıklık ettik. Hakan Fidan’ın KKTC’nin gözlemci üye olarak yer aldığı İslam İşbirliği Teşkilatı Dışişleri Bakanları Konseyi 51. Oturumu’nun açılışında yaptığı konuşmada, Kıbrıs Türk halkına yer vermesi son derece önemli ve anlamlıdır. Kıbrıs Türk halkının yaşamakta olduğu izolasyon çemberinin aşılması gerektiğine vurgu yapan Hakan Fidan, doğrudan temas çağrısıyla da Anavatan Türkiye’nin milli dava Kıbrıs konusundaki politikasını da dünya kamuoyuna hatırlatmıştır.

Bu vesileyle, haklı davamızın her platformda yankı bulması için sözünü sakınmaktan çekinmeyen Anavatan Türkiye’mize ve Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’a yürekten teşekkür ediyor, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın, KKTC ve Kıbrıs Türk halkı ile ekonomik, siyasi, kültürel ilişkilerini daha da artıracağına inanıyoruz”

-“Rum tarafı tüm adanın güvenliğini riske sokuyor “

Hasipoğlu, Kıbrıs Rum liderliği ve Kıbrıs Rum Yönetimi Lideri Hristodulidis’in son dönemde bazı ülkelerle yaptığı askeri anlaşmalar, silahlanma faaliyetleri ve tek taraflı eylemlerinin, Kıbrıs adasının tamamını ciddi bir tehlike altına soktuğunu söyledi.

Hasipoğlu, “Şimdilerde ise Amerika – İsrail yuvalanmasına sahasını açarak tüm adayı riske sokmaktadır. Kıbrıs Türk halkı olarak, Rum tarafının bizleri ortak düşman olarak gören İsrail’den farklı bir zihniyette olmadığını çok iyi biliyoruz. Bundan sonra sıra size gelecek zihniyetinin bir tezahürü olarak, bizi bu adada azınlık olarak gören, eşit kabul etmeyen ve ilk fırsatta, tıpkı Gazze’deki Filistinliler gibi, kendi ana yurdumuzda yok etmeye çalışan acımasız bir zihniyetle karşı karşıyayız” dedi

Hasipoğlu , GKRY’nin limanlarını başta ABD, İsrail ve Fransa olmak üzere birçok ülkeye açtığına dikkati çekerek, “Kıbrıs adası, tam bir barut fıçısı ama bizim halkımızın güvencesi güçlü Türkiye Cumhuriyeti’dir.” diye konuştu.

Gazimağusa’dan görülen füzelere şahitlik eden biri olarak, savaşı yakın hissetmenin kaygı verici olduğunu söyleyen Hasipoğlu, şu ifadeleri kullandı:

“Özellikle Crans Montana başta olmak üzere geçmiş federasyon görüşme süreçlerinde Rum tarafının Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin ve askerinin olmayacağı bir sistemde ısrar ederek masayı devirmesinin sebebini o dönemlerde idrak edemeyenler, şimdi garanti sisteminin önemini daha da iyi anlamalıdırlar. Rum – İsrail zihniyeti, bizleri azınlık gören, bundan sonra da sıra size gelecek zihniyetidir . Bu yüzden geçmişte olduğu gibi bu süreçleri tekrar başlatmak isteyenler, son yıllarda yaşanan savaşları ve soykırımları iyi analiz edip içselleştirmeleri gerekmektedir . Son yıllarda yaşanan gelişmeleri de dikkate alarak Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamlılığı UBP’nin kırmızı çizgisi olduğunu bir kez daha belirtir, söz sahibi olduğumuz müddetçe, halkımızın varlığı ve güvenliği için savunmaya devam edeceğimizi vurgularız”

Devamını Oku

Trending

Reklam